• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
441
|
|
|
|
“Hani bana sık sık sorardın ya.?. Yeniden dünyaya gelsen ne olmak isterdin “ diye o zamanlar susar cevap vermezdim.
İşte yıllar sonra cevabım : Ben aslında sen olmak isterdim….
|
|
442
|
|
|
|
Kim sessizliği yığıp gitti üzerime?
Beni paçavralaşmış düşlerimden uyandırıyor, tüm ağırlığıyla bastırıyor bedenime bu küflü hava olanca kimsesizliğiyle. Sen utangaç bakışlarını gizli ihtiraslarını saklamak için takınırken gözlerine, soluyor tüm renkleri doğanın |
|
443
|
|
444
|
|
|
|
Bugün günlerden pazartesi eğitim öğretim yılının ikinci yarıyılı başladı çok şükür. Bir işimiz olduğu için yiyecek ekmeğimizi güzel bir katık ile süsleyip yarabbi verdiğin nimetler için şükürler olsun diyerek sofradan gülerek kalkmak için iyi bir kazancımız var. Evet bugün çlışma hayatına verdiğimiz ara bitti ve iş başı yaptık. Normalde tatil sonrası iş başı yapmak oldukça zordur hani birde pazartesi sendromu diye bir şey varya (gerçi bende öyle bir sendrom yok ya neyse işte) işte bu sebeplerden ötürü işe gitmek zordur ilk gün. Ama bugün çok çok farklı idi. güne oldukça keyifli bir biçimde uyandım |
|
445
|
|
|
|
sizde bir kendinize sorun varmıdır acaba |
|
446
|
|
|
|
İşte AŞK da öyle sarar yüreği. Tıpkı sarmaşık gibi var olan en özel duyguyu emer ve güçlenir. Sevgidir bu duygu. İnsanın doğasında ruhunu besleyen tek kutsal duygudur. Aşk onu emer de emer. Beslendikce büyür girdiği yürekte. |
|
447
|
|
|
|
Adadım kendimi sevdalara, erkekçe. Hayatımı sundum sana –canıma- kalbimi söke söke delice, benim olmayacağını bile bile senin oldum. Mektuplar yazdım anlamayacağını bile bile hayalce, şiirler yazdım ölümüne savaşa gidiyormuşçasına, şairce. Adadım sevdana kendimi erkekçe. |
|
448
|
|
|
|
Yokuş yukarı koşmanın sonrası gibi yorgunum. |
|
449
|
|
|
|
Sen ben ol, ben sen olayım...
Aydınlatalım birbirimizi, sen benim yolum ol, ben senin yolun olayım... |
|
450
|
|
|
|
NAZAN BEKİROĞLU KALEMİNDEN YÜREĞİMİZDEKİ ÇELİŞKİLERE GÜZEL BİR ÖYKÜ DÖKMÜŞ PAYLAŞMAK İSTEDİM... |
|
451
|
|
|
|
! Yaşanacak güzel günlerin yeminini etmişken; aşk eksikleri tamamlayacakken şimdi dur gitme nasıl denir ki? En güçsüz anlarda yaşamda olman beklenirken gitmen gerekir senin aşk gibi...
|
|
452
|
|
|
|
Hayatina guzel bir beste cikaverir. Iste her sey bundan sonra baslar. |
|
453
|
|
|
|
Sana yazılar yazmak bir mayına basmak gibiydi ruhumla sen arasında. Kalsam olmuyor, gitsem çıldıracağım. Bir tek şunu biliyorum bir ömür seni bekleyip sana yazacağım. |
|
454
|
|
|
|
Bilmiyorum ne vakit ruha can veren sesini duyacağım
İncin içimde saklı hala gelince pamuk avuçlarına koyacağım |
|
455
|
|
|
|
İşte aşk bu dedim içimden. O kadar saf ki, tek ihtiyacı olan dürüst bir yürek. Oraya yerleştiğinde ne kardeşi kıskançlık gelebiliyor yanına ne de nefret. Kin mi, yok canım, olur mu hiç! Sadece sevgi, şevkat ve sabıra yer kalıyor ondan arta kalan yerde. Ve taşındığında yanında götürmüyor hiçbirini. Bırakıyor ki, o kalp dayanabilsin aşksızlığa.
|
|
456
|
|
|
|
İki tane ben oluştu benden o gün. Biri 'ben', diğeri bana düşman olan 'ben'. O gece sabaha kadar gözlerimden dökülen kristal parçacıklarnı toplamaya çalıştım. Ve bu, günler-geceler boyu sürdü... Hızla tükeniyor, eriyor, bitiyordum. Her gün aynaya bakıp tü |
|
457
|
|
|
|
Gittiiğin zaman eksik kalıyorum, geldiğin zaman yarım.
|
|
458
|
|
|
|
Anladım. Senin olmadan huzur yok. Gözlerinde doğmadan, dolanıp tenine ceddimin emanetini çarşafa bırakmadan; Bu nasıl bir his, bu nasıl bir tutku… |
|
459
|
|
|
|
"Düşlerim düştü senden,
Şimdi ümitlerimde…." |
|
460
|
|
|
|
Acaba kaç intihar sonrası burada olmayacağım? Kaç intihar sonrası bitecek bu lanetli cenaze törenleri? Bilmiyorum…Sen kurtuldun, ben battım. Sen gittin, ben kaldım. Sen yaşadın, ben öldüm. Ölümün kucağına ittin beni önce aşk sonra ayrılık kokan ellerinle. Lanetli bir tohum ektin kalbimde sevdanın olduğu yere. Sen gittin o büyüdü, sen gittin o önce kalbimi sonra tüm bedenimi ardından da ruhumu kapladı. Lanetli tohumundan başka bir sevdaya yer kalmadı…
|
|