• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
981
|
|
|
|
Şu anda yazılmış birşey.O yüzden çok nitelikli ya da derinlik sahibi değil.
|
|
982
|
|
|
|
-sanki tüm olanlar bir rüyaydı.
artık uyandım veya uyandırıldım.
son telefondan sonra kendimi alıştırmaya dair- |
|
983
|
|
|
|
Annemden öğrenmiştim bu sözcüğü. Hiçbir ay için kullanıldığını da duymadım daha. "Kasımüstü" yol yakınken yani... |
|
984
|
|
|
|
................................... |
|
985
|
|
|
|
SENİN NE KADAR GERÇEK OLDUĞUNU VE GERÇEĞE NE KADAR İHTİYACIM OLDUĞUNU GÖRÜYOR VE GERÇEĞİ, GERÇEĞİMİ ÖZLÜYORUM BEN. BEN SENİ ÇOK ÖZLÜYORUM... |
|
986
|
|
|
|
Hayat karşısında soruları olan insanlar büyük insanlardır, ama huzurlu olanlar tatmin edici cevapları bulunanlardır… |
|
987
|
|
|
|
Birgün kalple değilde beyinle seveceğime karar verdim acı çekmemek için.. Çünkü beynin kalbe hüküm edebileceğini düşündüm.. Kalbin saçma tavırlarını kontrol altına almak istedim.. Ama yanılmışım, yanlış düşünmüşüm.. Bi şekilde kalp acıyı kendine çekiyor ve bütün vücuda pompalamayı başarıyor yine.. Seven insan hep acı çekermiş meğer.. |
|
988
|
|
|
|
Ben derdimi taş yaptım da denize attım. Yüreğim öyle yalnız ki bir insan bu kadar sevgi dolu iken bu kadar sıcak duygular içindeylen nasıl olurdu da bu kadar soğuk düşler yaşardı? Kimi incittim de yalnızlık kaderim oldu. Öyle bir uçurumdayım ki ne dağ ne kayalık düştüğüm bu yalnızlık çukurundan daha fazla acı yaşatabilirdi bana. Bir ummanın ortasında karanlık suların içinde düşten ve rüyalardan uzak yatmaktayım. Kim bana can ve kan katabilir ki? |
|
989
|
|
|
|
o seni yeterince erteliyor... |
|
990
|
|
|
|
Bir aşkın peşine düşmeyi bırakalı üç sene oldu. Karnı çok aç biri gibi deli divane olup yemek aramak yerine doymuşluğu yakalamış biri gibi damak tadıma en uygun yemeği bekliyorum, arıyorum yavaşça ve sabırla. |
|
991
|
|
|
|
Bu muhteşem his hakkında bir kez daha yazmalıydım. Kimbilir, belki onu tarif eden o doğru kelimeyi bulurum umuduyla... |
|
992
|
|
|
|
Aşk bu mudur?
Aşk böyle mi olmalıdır?
Nerede kaldı utancından sılanın yüzüne bakamayan aşıklar?
Nerede şimdi o en eski hatıralar?
|
|
993
|
|
994
|
|
|
|
Sen benim ellerimi zayıflatıyorsun.Her ne zaman sana ellerimi uzatsam, benim kolumu kanadımı kırıyorsun. Her ne zaman kollarımı sana açsam, boşluğu sarıyorum. |
|
995
|
|
|
|
Hayat insana o kadar çok kapıyı açıp o kadar fırsat veriyor ki...
Ama önemli olan doğru zamanda doğru yerde doğru kapıyı seçebilmek.. Bu da sadece insan mantığı ile olmuyor, şans faktörü de çok önemli...
Ben mutluluğu buldum,sizlerle paylaşmak istiyorum her duygumu herşeyimi paylaştığım gibi...
Umarım okursunuz ve kalplerinizde yaşadığım mucizenin sıcaklığını hissedersiniz..... |
|
996
|
|
|
|
Yazdıran mı yazan mı önemli? |
|
997
|
|
|
|
Herşeye cevap veren yüreğim suskun kalmıştı bir an..Kalbim tıpkı eziyet gören bir tutsak gibiydi.Senin tutsağın olmuştum anlamadan .Öyle bir tutsaklık ki bıkıp usanmayacağım,benii yaşatan bir tutsaklık..
Ellerim bağlı,gönlüm kelepçeliydi artık.Kelepçelerimi bizzat kendin takmıştın bileklerime.Öyle çok acıttın ki bileklerimi gözlerine bakarken hissetmemişim.Ölüme mahkum darağacındaki mahkumlar gibi seni diliyorum son nefesimde seni istiyorum.Neredeysen çık gel sevgisini gönlümün kafesinde hapsettiğim,neredeysen çık gel aşkınla huzur bulsun şu yaralı yüreğim.. |
|
998
|
|
|
|
Çocuksun. Mutlusun. Hiçbir mutluluk yakışmaz hiçbir çocuğun gözlerine bu kadar, sen tebessüm edince... |
|
999
|
|
|
|
herkes birgün hayatın tam ortasında kanar... hiç bir ağıt o kanamayı durduramaz, bir dostun sıcaklığından başka... |
|
1000
|
|
|
|
Ve zamanların gölgesi düştü avuçlarıma, ağır ağır tükendi tan ağarırken, çocuklar geldi geçti bir bir, doğumlarla ölümler el sıkıştı birden..
|
|