Sevgilim'e
(Halil Bıçakçı) 4 Kasım 2010 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Yazamadığım şiirim, çözemediğim resimsin; tadamadığım lezzet, ulaşamadığım yıldızsın; çıkamadığım zirve, yaşayamadığım aşkımsın. Benim olur musun? |
|
İlk Aşk
(Halil Bıçakçı) 16 Ekim 2010 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Aradan 27 sene geçti ve o halen aynı şehirde ve ben halen arada kaldırıma oturur ağlarım. Ama artık yalnız ağlıyorum ismette yok. Hem de bu defa o kadar saklıyorum ki benim bile haberim olmuyor. |
|
Altından Kamyon Tekeri Olmaz
(Halil Bıçakçı) 3 Ekim 2010 |
Meslekler & İş Yaşamı |
| |
Bilgisayar pek çok şey bilir ama kendisini bilmez, kendisini bilmediği için kendisini yapan yani insanı da bilmez. Kendini bilse idi bakın ne çok şey bilmiş olacaktı. Bizde kendimizi bilebilirsek çok şey bilmiş olacağız. |
|
Sevgiliye... Sev Diye...
(Halil Bıçakçı) 30 Eylül 2010 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Muradımı bilirsin aşkından çıldırmak arzum. İşte aşk bu diyerek naralar atmaktır muradım.
İster gel bahar ol bana cennetler sun, umut dolu yarınlar için ışık ol bana, istersen de gelme muradına kavuş de cehennemlerde yanmam için ateş ol bana. |
|
Gülden Güzele
(Halil Bıçakçı) 22 Eylül 2010 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Adadım kendimi sevdalara, erkekçe. Hayatımı sundum sana –canıma- kalbimi söke söke delice, benim olmayacağını bile bile senin oldum. Mektuplar yazdım anlamayacağını bile bile hayalce, şiirler yazdım ölümüne savaşa gidiyormuşçasına, şairce. Adadım sevdana kendimi erkekçe. |
|
Sevdiğim
(Halil Bıçakçı) 20 Eylül 2010 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Enterasandır, yazmayı ve seni o kadar sevmeme rağmen, senle dertleşmeye o kadar ihtiyaç hissetmeme rağmen ilk defa yazıyorum. |
|
Sevgiliye Mektup
(Halil Bıçakçı) 20 Eylül 2010 |
Sevgi ve Aşk |
| |
…Ve o var hayatımda, ruhumda; ona özlemlerimin aciz ifadesi.
…Ve o yok hiçbir yerde, hiçbir adreste. Ona sesimi duyurmanın en kestirme yolu. |
|
Hayatın En Güzel Dersi (Bir Köpekten)
(Halil Bıçakçı) 19 Eylül 2010 |
Beklenmedik |
| |
Yağmur duasına çıkmak isteyen köylüler toplanmışlar ve duasının çok tesirli olduğuna inandıkları bir imamın yanına gitmişler.
“Kuraklık bizi çok sarstı yağmur duasına çıkalım, rahmete çok ihtiyacımız var, senden başkası derdimize deva olamaz” demişler.
İmam demiş ki; “hakikaten yağmur yağdırabileceğime inanıyor musunuz?”
“Evet” demiş köylüler.
“O zaman nerde şemsiyeleriniz” demiş imam.
Mercan’ın ne anlatmak istediğini anlamıştı Yiğit, ceketinin cebinden alyansları çıkarttı, işte bendeki emanetlerin bunlardı dedi. Mercandan bir hareket beklemeden elini tuttu ve “gülden bezenmiş bir ömür vaat etsem, yinede layık değildir bu sana” dedi. “Bendeki emanetin bir göstergesidir sadece alyans, ben bu alyansla birlikte aslında, sana hayatımı feda ediyorum.”
Mercan ne diyeceğini bilemedi, gözleri dolmuştu. Durdu yiğide baktı dudaklarını ısırdı ve kollarını açtı yiğidi tüm gücüyle sardı.
|
|
|
BİLEY TAŞI
AŞK YOKTUR DEMEK, AŞKIN VARLIĞININ İSPATIDIR...
okuduklarınızdan etkilenmezseniz geri dönüşüm kutusuna yollayınız
H. A. B. (Halil Ata Bıçakçı)
|
|