..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Usun ve deneyimin aksaçlılarınki gibi, ama yüreğin masum çocuklarınki gibi olsun." -Schiller
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > FUNDA BİLGİLİ




20 Ekim 2007
Ayrılık Ülkemin Lanetli Cenaze Törenleri  
FUNDA BİLGİLİ
Acaba kaç intihar sonrası burada olmayacağım? Kaç intihar sonrası bitecek bu lanetli cenaze törenleri? Bilmiyorum…Sen kurtuldun, ben battım. Sen gittin, ben kaldım. Sen yaşadın, ben öldüm. Ölümün kucağına ittin beni önce aşk sonra ayrılık kokan ellerinle. Lanetli bir tohum ektin kalbimde sevdanın olduğu yere. Sen gittin o büyüdü, sen gittin o önce kalbimi sonra tüm bedenimi ardından da ruhumu kapladı. Lanetli tohumundan başka bir sevdaya yer kalmadı…


:BGAG:
Kan ter içindeyim kendimden kaçmaya çalıştığım upuzun koridorlarda. Prangalamaya çalışıyorum kendimi sensizliğe olmuyor. Her gece yeni baştan gördüğüm rüyasın sen. Engelleyebilir mi insan düş ülkelerindeki o mistik gezileri? Engelleyemiyorum. Sana yatıyor her gece, sana uyanıyorum her sabah…

Zamanın sevecen anaç yanıyla saracağını sanmıştım sensizliğin acısını. Kopuşumda senden ayakta kalabildiğim, yaşamı avuçlayabildiğim her dakika kar hanesine yazılıyordu gözümde. Çünkü dakikalar saat, saatler gün, günler hafta, haftalar ay olacak ve benim kanayan yaram kabuk tutmaya başlayacaktı. Aylar önce yıl sonra yıllar oldu. Hala sarsak adımlarım aşka yönelirken, hala gözlerimi her kapadığımda karşımda sen…

Yola çıkıyorum her sabah umutla yeni başlangıçlar adına. Tek yön işaretleri sarmış dört bir yanımı. Tüm yolların sonu sana varıyor birtanem. Tüm sokaklar çıkmaz sokak olmuş yokluğunda…Mevsimler bile şaşırmış sapıtmış sensizlikten. Kartopu oynasa da sokakta çocuklar, ben de mevsim hep sonbahar…Sesinle sesimin son seviştiği günde asılı kaldı güneş, asılı kaldı gökyüzünde yağmurlar…

Sensizliğe mahkum olunca yüreğim, suskunluk kuşandı sevda kelimelerim. Senin gibi “aşkım” diyebilen bir sevgilinin olmadığının bilinciyle olsa gerek, taş kesildi yüreğim. Köstebek gibi soktum kafamı toprağın altına, aşıkları görmemek için bir daha. Kıskandım bir tanem, ilk kez kıskandım…Senin elinin saçlarımın arasında dansetmesi gibi dans eden eller görmek istemedim başka saçların arasında. Dudaklarının kavurduğu gibi kavrulmamalıydı başka dudaklar bulutların kılavuzluğunda…Sen yoksan aşk ta yoktu, olmamalıydı gözümün önünde tatlı bir telaşla…

Aşkımıza şahit palmiyelere ayıp olmasın diye yolumu değiştirdim başı boş saatlerde. Şahit diye sevişlerimize, oturmadım yalnız asla o sandalyelerde. İhanet olmasın diye anılarımıza, anlatmadım hiç bana nasıl sarıldığını o deniz kenarında…

Seri cinayetler işliyorum adına mazi denen geniş bir zaman aralığında. Alkole yükleyip bütün yükü temize çıkmayı başarıyorum kendi bataklığımda. Her gece kimliği belirsiz ölülerin gömüldüğü cenaze törenleri düzenleniyor ayrılık ülkemde. Toprağa veriyorum hayallerimi, toprağa veriyorum umudumu, toprağa veriyorum aşkımızı…Her gece yeniden düşünüyor ve düşüyorum korkularımın kara uçurumlarından. Acaba kaç intihar sonrası burada olmayacağım? Kaç intihar sonrası bitecek bu lanetli cenaze törenleri? Bilmiyorum…Sen kurtuldun, ben battım. Sen gittin, ben kaldım. Sen yaşadın, ben öldüm. Ölümün kucağına ittin beni önce aşk sonra ayrılık kokan ellerinle. Lanetli bir tohum ektin kalbimde sevdanın olduğu yere. Sen gittin o büyüdü, sen gittin o önce kalbimi sonra tüm bedenimi ardından da ruhumu kapladı. Lanetli tohumundan başka bir sevdaya yer kalmadı…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Seni, Seninle Paylaşamayacak Kadar Çok Seviyorum...
Tensiz Sevişmeleri Bilir misin Birtanem?
Hangi Kışın Karını Haziran'a Sakladın?
Sakın Seni Seviyorum Deme Bana!
Ben Seni Hiç Sevmedim Ki…
Aşkı Tanıyan Bir Kadın Asla Aşktan Azına Razı Olmaz
Hesapsız Aşkların Kadını
Eksik Sevdaların Sabıkalısı
Şah Damarındaki Üç Beş Sarı Saç Teli
Çilingiri Yok Aşkın

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Otuzlarında Bir Kadın...
İyi ki Doğdun Üzüm Gözlüm
Canımın Ötesi Annem / Mektup (Iı)
Hiç Bir İlişki Tekrarlamaz Kendini!
Kendine Yolculuğun Arifesindeki Kadın
Mazinin Silgisi Yok
Sevginin Büyüttüğü Bebekler Hep Gülümserler Evrene... Damlam'a...
Cennetle Kardeş Ağva
Minik Bebeğim
Kar Yağsa Bugün Tüm Aşklara...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sana Uyandım Bu Sabah [Şiir]
Nasıl Borçluysan Beni Yaşamaya, Öyle Mecburum Seni Yaşamaya [Şiir]
Konuşulmayan Bir Dil Gibisin Coğrafyamda... [Şiir]
İzmir'e Sığmayan Aşk... [Şiir]
Rüya Kaçkınım [Şiir]
Sökmüyor Çivi Çiviyi... [Şiir]
Aşk Doğdu [Şiir]
Darmadağın [Şiir]
İki Gülücüğün Kırmızı İzi [Şiir]
Şehirlere de Aşık Olunurmuş Hesapsızca / İzmir'im Özlemim Sana... [Şiir]


FUNDA BİLGİLİ kimdir?

www. fundabilgili. com fundabilgili@hotmail. com MİNİK BEBEĞİM “İMZAMI BIRAKTIM TENİNDE” KİTAPÇILARDA! Yazan insanların yazmaktan aldıkları en büyük haz; okuyan insanların yüreklerine dokunmayı başarabildiğini düşünmektir. İzedebiyat’ta yıllardır yazıyorum. Her yazı eklediğimde aynı heyecanı yeni baştan yaşıyorum. Yeni paylaşımlar, yeni yorumlar, dokunulan yeni yürekler… Türkiye’nin en iyi yazar ve okur kitlesinin buluştuğu bu site benim bir parçam haline geldi zamanla. Eksik hissettim kendimi satırlarım buradaki gözlerle buluşmayınca. Şimdi yeni bir gündoğumunda kelimelerim. İki kızımdan sonraki üçüncü çocuğumun doğum sevincini yaşar gibiyim. “İmzamı Bıraktım Teninde” adını verdiğim minik bebeğim artık kucağımda. Bu güzel doğumu paylaşmak istedim sizlerle. Çünkü beni destekleyen, bana yazma gücü veren dostlar sayesinde kavuştum bu kitaba. Okuduğum, beni okuyan, yorum yapan, yazılarımı kütüphanesine alan tüm İzedebiyat dostlarına teşekkürler!


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © FUNDA BİLGİLİ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.