• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
601
|
|
|
|
hayat sevince güzel derler ya inan ki öyle |
|
602
|
|
|
|
Bir otobüs camının, dostluğu kadarsın şimdi. |
|
603
|
|
|
|
''Günlüğünde tanıştığımız günden bu yana her şey yazıyordu eve gelince beraber okuyup eskileri yad ettik, mavi kareli gömleğim de dolapta ve ben sadece evde baş başa yemek yerken giyiyorum, şu an eşim tarifini unuttuğunu keki yapmaya çalışırken ben bu satırları yazıyorum ve kalkıp birazdan kek yapmasına yardım edip limon sıkacağım çünkü o da asla limon yemez biliyorum ama vitamini alması gerekli öyle değil mi?'' |
|
604
|
|
|
|
Hayatta varolan her duygu yaşanması gerektiği için vardır. Duygular iyi ya da kötü diye ayrılamazlar. Her duygu ayrı bir taddır, ayrı bir heyecandır.Aşk da bu duyguların en güzellerinden biridir kanımca..Mazoizmdir, sadizmdir belki de..Tadı damağımızda ka |
|
605
|
|
|
|
Gülüşlerinle alkışla beni.Gözyaşların düşmeden,dudakların titremeden..ßütün Yüz Hatlarında kader yolumuz belirginleşsin..Aynaya bak sonra.. Ve alkışla beni.. Ellerin birbirine değmeden,yüreğinin sesiyle… |
|
606
|
|
|
|
cevapsız sorulara dair... |
|
607
|
|
|
|
Oysa bilmedin hiç sana doğru akan bir iç denizde büyütülen mavi sevgileri.Sen hiç suya aşık olmadın ki... |
|
608
|
|
609
|
|
|
|
Aşk her günün bir gecesi, her gecenin bir sabahı olduğunu öğretti. Sonsuzluk bize ait değildi. Acıdan öleceğimi zannettiğim gecelerin sabahı oldu. Hem de hepsinin...Sabaha varmayan hiçbir gecem olmadı. Yüreğim 'Bu sefer dayanmaz' dediğim her geceye, bana |
|
610
|
|
|
|
Kapıya doğru yöneliyorum. Eskiden kalma bir sözüm vardı, sana sarılmaya dair. O sözümü yerine getirmek için, ya da sana sarılmak istediğim için; sana sımsıkı sarılıyorum. Seni bırakırken aniden kendine doğru çekip boynumu öpüyorsun. -Öpüşlerinle kutsa ben |
|
611
|
|
|
|
Ve sen beni gerçekte görmeden,yüzyüze görüşemeden sevdin.Ve ben seni bir o kadar çok sevdim.Çok benimsedim. Her zaman yüreğimde sadece yürek ve sadece anlayış besledim..... |
|
612
|
|
|
|
Sen yoksun artık… Ruhum bedenimden sıyrılıp peşinden koştu, kelimeler dilimden süzülüp seni aradı her yerde… Sonbahar hüznünde sararmış bir yaprak misali sarardı yüreğim… |
|
613
|
|
|
|
Şimdi ayrılığın derin zamanlara vurulmuş prangalar gibi.Çehremde çözümü zor bilmeceler.Enginliğin, derinliğin esrarı bakışlarımda.İçimde uykusu olmayan geceler.... |
|
614
|
|
|
|
Yeşermiş yemyeşil ömrüm benim.
Babam.
Dostum.
Can yumağım; sensizlik köşe başından el sallarken ruhumun daralması, ne bir aşk acısına, ne bir kavganın ortasında yaka paça tartaklanmaya, ne kanın beyne sıçramasına, ne de kötü kabuslara benziyordu.O |
|
615
|
|
|
|
Hatasız olmak sadece her şeyden müstağni olan Allah’a aittir. İnsanlar ise hata yapabilen varlıklardır. Ancak Allah, bu konuda da "tevbeleri kabul eden "olduğunu bildirerek büyük bir kolaylık vermekte ve insanlara kurtuluş imkanı sağlamaktadır. Bu da Allah’a duyulan sevginin çok önemli nedenlerinden biridir.
|
|
616
|
|
|
|
Şimdi ayrı hikayelerin ayrı cümlelerinde, ayrı sevdaları taşıyoruz anlam diye..... |
|
617
|
|
|
|
KOŞULSUZCA, SORGUSUZCA, SINIRSIZCA SIĞINABİLECEĞİMİZ, BİZİ KORUYACAK BİRİ MUTLAKA VARDIR, DALGAKIRAN MİSALİ... |
|
618
|
|
|
|
Öpmenin ve öpülmenin ne olduğunun senden öğrenmenin hayaliyle yanıp tutuşuyordum. Ne bir özenti ne bir hevesle hareket ettim. Kendimi sana saklamanın mutluğunu tatmayı ve yaşamayı bekliyordum. |
|
619
|
|
|
|
mahsuni'ye sormuşlar:
-sesin neden yanık?
-ateşe düşte yanma demiş. |
|
620
|
|
|
|
Hiç hesapta yokken kendine bir beden buldu içimdeki hayal sevda. Arsızca yerleşti bedenine. Elleri ellerin oldu... Gözleri gözlerin... Ve ben asla “hayır” diyemeyeceğim aşkıma kavuştum. |
|