• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
1761
|
|
|
|
"aşk,kelebeklerin tül kanatları gibi incinmeye hazırdır" |
|
1762
|
|
|
|
Kayboldum pusulasız gemilerin yol aldığı okyanuslar da... |
|
1763
|
|
|
|
yağmurdam çıkıp gelen adam
tenin tazelik mi kokar?
bekle geleceğim
kokunu içime doldurmaya
|
|
1764
|
|
|
|
Porselen tabaktaki dilimlenmiş muz gibi parlıyordun. O an dilim dilim yemek istedim seni. Dudaklarıma sevinç, dilime tat, ağzıma nefis bir haz olurdun. Ah yiyebilseydim seni hiç çatal kullanmadan. Elimle bir çiftçi açlığıyla mideye indirmek isterdim seni. |
|
1765
|
|
|
|
Kendimi uçsuz bucaksız bir yalnızlığın içinde hissettiğim ve yolların çıkmaz olduğunu düşündüğüm bir zamandı. |
|
1766
|
|
|
|
Sen) - Madem öleceğiz niçin bu kadar direniyoruz?
Ben) - Bilmem!
Sen) - Melekler ölür mü hiç?
Ben) - Belki, ama ölürlerse mutlaka güzel ölürler.
Sen) - Melekler kim? |
|
1767
|
|
|
|
kocaman bir çınar ağacının dibinde yaprakların yeşilliğinde hülyalara dalmışken yazdığım bir denemedir.. |
|
1768
|
|
|
|
Gönül toprağımıza ekeceğimiz sevgi tohumları büyüyüp dal budak sardıkça tüm güzel yürekli insanlara hayat bahşedecektir. Hakk dostu, Allah âşığı Yunus Emre’nin “Yaratılanı severiz yaratandan ötürü” görüşleri doğrultusunda birbirimizi hiçbir çıkar gözetmeksizin Allah için seveceğiz.
|
|
1769
|
|
|
|
ne bir aldatılış bu
ne de galondan ıssız bir ayrılık |
|
1770
|
|
|
|
Bir gözün hep arkasında kaldım. Göremedi garipliğimi bana sırtını dönenler. Oysa ben onların saçlarını gördüm. Saçları bakışları olsaydı keşke. Bir uzun bakış düşürseydi yoluma. Yollarım bir merdiven oldu bir rampa. Her adım atışımda şehrin bütün ayakkabalırımın bağlarını çözdüğünü gördüm. Ben bu şehre, bu yüzden hiç bağlanamadım. Bir ezan sesi kadardı haykırışlarım; ama bir türlü dik duramadım minare gibi. Eğdi ve büktü beni bütün inançlar. |
|
1771
|
|
|
|
Dilimin döndüğünce aşk... |
|
1772
|
|
|
|
Bu satırları ağlayarak yazdım, belki daha çok şeyler yazabilirdim belki kalem elimden bir türlü düşmek istemedi ama bu yazımın böyle sade olmasını istedim... |
|
1773
|
|
|
|
Aşkını sevgiye dönüştüren ve sevgisinin içerisinde saygısını koruyanlara...
|
|
1774
|
|
|
|
Bir his var içimde yüreğimin derinliklerinde yüreğimin kapılarını zorlayan ve git gide artan , artıkça da huzursuzluk veren bir his.Nedeni de özlem... Özlüyorum sürekli, her dakika, her saniye. Sevdiklerimi, geçmişimi hayatımı, hayatıma sahip olan sevdiğimi. Geleceğimi özlüyorum.Hiç yaşanmamış olmasına rağmen. |
|
1775
|
|
|
|
Gitme…
Yalvarırım dur…
Son nefesim sende kaldı... |
|
1776
|
|
|
|
bunların hepsi Aşk'tan... |
|
1777
|
|
|
|
Sıcaklığım unutmuş beni. Unutmaması geren bir yerde. Aklından çıkmamam gerekirken unutmuş..
Bakarken sıcaklığım bana. Görmemiş beni, gözlerine bakarken.Gözlerim onu aramış hep. Kalabalıklarda..
Canım yanarken sığınmışım sevgime. Bekliyormuş sevgim k |
|
1778
|
|
|
|
Hoşçakal ‘dualarıma anlam katan adam’ .. |
|
1779
|
|
|
|
Bitti işte.Anlamlarım tükenti.... |
|
1780
|
|
|
|
(bilki sensiz ölmeyeceğim… -“sensiz öldü!”, diyemeyecekler…) |
|