• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
1981
|
|
|
|
Sen kor alevler içinde yanmanın ve o can yakıcı ateş içinde bile kurtuluşu yine seni o alevlere iten de aramanın ne demek olduğunu bilebilir misin? |
|
1982
|
|
|
|
umutsuz vaka diye kendini nitelendiren yazarımız çok yakınındaki birine haykıramadıklarını kimliğini gizleyerek düzenli bir şekilde burdan yazmaya başlayacak artık. gerçi o okuyamadıktan sonra ne anlamı var ki??? |
|
1983
|
|
|
|
gönderilemeyen mektupların devamı.. |
|
1984
|
|
|
|
ecel teri döküldükçe beden beyazlar yok olur |
|
1985
|
|
|
|
Her şey hissetmekle başlar her sabah yine uyandığımız yerden başlarda geceler de iki hayat yaşanır..bir rüyalar birde sevdalar yüklüdür geceye..tüm cinayetler gece yaşanır ama benim hep sabahlarıdrı cinayetim aşkım ölümüm. |
|
1986
|
|
|
|
Benim olmasanda olur, yakarışlarımı duymasan, bana sarılıp ağlamasan, mutluluklarımı paylaşmasan, ellerimi tutmasanda olur, bilmezlikten gelip gözlerini gözlerimden kaçırsanda olur, beni sevmesen, yarınlarımı bilmeyip, yaralarımı sarmasanda olur… |
|
1987
|
|
|
|
İzleri var tenimde, hiç dokunmamış olsa da. |
|
1988
|
|
|
|
Ağlayan kadınsın sen, /Güldüğünde../ve biriken yağmurla teninde../Avuçlarıma bıraktığın su, /Kenarsız../Kırlangıç kaçıran gecede../Daha soyunuk bir düşle, /Daha giyinik... |
|
1989
|
|
1990
|
|
|
|
İşte ilk defa isteyerek sana kötülük yapıyorum senin anlamadığın bir dilde...
|
|
1991
|
|
|
|
Sebepsiz değildi bazen sevgiler... Hep masumiyeti yitirecek de değildi sebepler... Ruhu anlatmayı başaran gözler... Ve aşıkları gizleyen geceler...
|
|
1992
|
|
|
|
Hasret ve sevdayla, yüreğine buseler benden...
|
|
1993
|
|
|
|
Bir hamal gibi gözlerim, altındaki torbacıklarda taşımaktan yorgun, görmüş olduğu ihanetlerin ağırlıklarını. Bir merhem bulsam da derimi gersem diyorum.
Yüzümdeki tüm çizgiler silinse ve bu yeni hayatımda yorgunluğun değil, mutluluğun resmini çizsem, çehreme.
|
|
1994
|
|
|
|
yüzü geçmişe dönük yaşamım 'şimdi'yi kaldıramayacak kadar mecalsiz..
|
|
1995
|
|
|
|
Gönderilmeyen mektuplara devam... |
|
1996
|
|
|
|
Yüreğim yüreğine muhtaçken sevgili bırak, varlığın eksik olsun. Sevgini ver bana. Aşkın eşiğine gelecek dermanı ver dizlerime, yeter. Sen sus, yüreğinin sesini ver bana. Yalnızlığımın konuşkanlığı artmadan yetiş. Yetiş diyorum çünkü; hüzünlerimi doğmadan bilirsin sen sevgili. Yüreğime dokun ki duyayım dualarını. İçimin sana kanatlanışını karşıla. Yanık bir deli sevda türküsü dilimizde, nice tomurcuklar kanatlarımızda… |
|
1997
|
|
|
|
Ağlamışlığımın buğusu sardı tenimi. |
|
1998
|
|
|
|
Ben asansör kullanmıyorum artık , zamandan tasarruf etmek için ve aşktan.
|
|
1999
|
|
|
|
Kalbinde coşku parçacıklarının huzur verdiği sevginin seni sıcacık tuttuğunu fark ettiğin bir gün… |
|
2000
|
|
|
|
Gördüm de böylesini görmedim. Daha çok gençtin, 19 mu 20 ya da 18 mi? Aile kızıydın değil mi, belirli bir saati geçtiğinde evine bile tek başına gidemiyordun, akşam on biri geçirmek zaten yasaktı, benim evim de kalman zaten düşünülemezdi. İyi de güzelim bir şeyi anlayamadım, sen bu kentin neredeyse yarısıyla hangi ara birlikte oldun? |
|