• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
2161
|
|
|
|
Bir kuş uçtu dün elimden ve ben sadece seyretmekle yetindim havalanışını. Belki de görmek istedim uçuşundaki endamı, heybeti, güzelliği… |
|
2162
|
|
|
|
Yağmur yağıyor, ağlıyorum, ıslanıyorum, ölemiyorum... |
|
2163
|
|
2164
|
|
|
|
Yalnızlığı gece sanırdım ben sevgili
Sadece yıldızlarla konuşur yüreğim
İnceldiği yerden göçer üzerime hazan.
En çok sonbahara yakışır varlığım,
Ve her sonbahar ölüme, yaşama saçmalığını anlatır düşlerim.
|
|
2165
|
|
|
|
Her kez in içinde ökkeşleşen bir çağlayan yada masum kalan bir ağlayan vardır ağlayanla çağlayanın bir araya gelmesi birbirlerini anlaması mümkünmüdür ya bu iki gölge çağlayan olacaktır ya da ağlayan … |
|
2166
|
|
|
|
Bir göl ki sularına vurur söğüt dalları. Dalga dalga yayılır serin suları. Bir rüzgar ki saçlarına değmeden gider. Çimenler bu manzara karşısında boynunu eğer. Çünkü saçların çiy düşmüş çimenlere benzer. Tıpkı saçlarına tutamamamın verdiği hüzünle, bükerim ben de boynumu. Yoksul bir çocuğun, eşofmansız haliyle, arkadaşlarının top oynayışını izlemesine benzer sana bakışım. |
|
2167
|
|
|
|
Sanadır seslenişim ey yar… Sende hatırına düşür beni… Suskun bir gül gibi yüreğine düşür, sevindir beni… Uyan derin uykularından, uyan… Geceye çevirdiğim ıslak göz bebeklerime bak… Gözlerimden akan yaşlara vurul… Gül sükutundaki dillerimden söyleyemediklerimi duy… Yanıma gel sevgili… Sesini ek yüreğime, ilikle sevda gömleğini tenime… Gerçekler öldürürken beni düşlerime gel… |
|
2168
|
|
|
|
Nasıl yani bir kayboluşsa aşk ben neden kendimi hiç bulamadım... Kayboluyorum kusursuz bir fırtına gibi... |
|
2169
|
|
|
|
Rüzgar aşıktır tene, dokunur; sarılamam
Değer geçer buse almaz yanağımdan
Gizli bir şey bağrıma bastığım
Atsan atılmaz satsan satılmaz yalnızlığım
Ne bileyim işte, eksik bir şey var.
Yaşayamadığım |
|
2170
|
|
2171
|
|
|
|
Benim kelimelerimde sen varsın.. bendeki senin degisik yanlarından kesitler var.. gülmelerin, aglamaların, kızgınlıkların, daglardaki bakir çiçeklerin
renklerinin yansıttıgı sen..
|
|
2172
|
|
2173
|
|
|
|
Sen sadece gözlerimi sevdin. Sonra bana bir gözyaşı bile bırakmadan çekip gittin. Söyle sevgili gözlerimden ne istedin. Ne seninleyken ne de sensizken kimseye bakmamışken, şimdi tüm otobüslerin camlarından dışarıyı seyredenlere belki sensindir diye bakar oldum. Öyle bir zamanda terk ettin ki beni her yanım kesiklerle doluyken, tüm bulutlardan yaralarıma tuz yağdırarak gittin. |
|
2174
|
|
|
|
Kendimizi yasak aşklara alıştırmaya başlamış. Daha da ötesi onları sahiplenip evlatlarımız gibi kalplere zincirlemeyi ve sımsıkı kelepçelemeyi de unutmamışız . |
|
2175
|
|
|
|
Sakın unutma adımı
Hesap veremezsin anılara
Kim dediklerinde susarsın
Konuşmadığın her saniye
Saatin akrebi akıtır zehrini |
|
2176
|
|
|
|
Son olarak birşeyler daha yazmalıyım. Okuduklarıyla, yazdıklarıyla var olan ben, son bir birikinti bırakmalıyım, attığım en son adımın ardından. Belki sana yazılmış olmalı, seni hiç tanımayan insanlar okumalı. Belki hiç tanımadığım insanlara yazılmalı sen |
|
2177
|
|
|
|
Dar vakitlerde durma sevgili… Yaşamak ölümden beterken vur yumruklarını geceye… İlk defa ağla… Son defa ağla… Gözlerinden silme gülüşlerimin gamzesini… Bana inat sesli harflerin olsun sevdadan yana dudaklarında… |
|
2178
|
|
|
|
Şimdiye dek söylenen bütün sözleri, yazılan bütün yazıları, yapılan bütün besteleri kendine sandın değil mi? |
|
2179
|
|
|
|
Bugüne miras aldığım “yoksun”lar o kadar çok ki; mesela sen yoksun; senden bu yana; arada sebil olmuş kocaman bir zaman yok!
Bir doğum hatasıydı her yanım. ‘Güvendiğim bir dağ’ım bile olmadı ki kar yağdığında üzüleyim. |
|
2180
|
|