|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Sevdalanalım
Orhan Bani
Şiir > Garip
Hadi, yine öyle bak seviyor gibi, yeniden yak yüreğimi
Kızarsın yüzüm, tutulsun dilim, bir garip olalım, sevdalanalım
Vakit çok mu geç, sevemezmiyiz, ağarmış saçlarımın suçu benimmi?
Varsın geçsin yıllar, ağarsın saçlarım, yine öyle bak, beraber yanalım
Pek bir şey söyleme, seviyorum deme, yıllar çok şey aldı, sözüm yok kendime
Ben yine suskunum, ben yine sensiz, bir nedeni yok, seviyorum nedensiz
Gönül had bilmiyor, yak ki yanalım, dö
[DEVAMI]
|
|
|
• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
241
|
|
|
|
Aşk bu sağı solu hiç belli olmaz. Bazen dibinize kadar geliverir, bazen de aylarca yıllarca yanınıza uğramaz, uğramaz uğramasına da siz de ona yine küsmezsiniz. Amiyane tabir ile şeytan tüyü vardır bu aşk denen merette. Sevdiğiniz terk edip gitmiştir sizi, belki de sizin ile adamlığı kıyas kabul etmeyecek birine, ama yine de her gece yanınıza gelir, uzanır yatağınıza, sarılırsınız ona hayal olarak bile olsa... |
|
242
|
|
|
|
Bagirarak uyandi. Biliyordu, kalbiydi yine. Gozlerini hemen acip elini gogsune goturdu. Derin bir nefes alip kalkmaya calisti fakat kalbi oylesine hizli ve ritimsiz atiyordu ki ilkinde basaramadi. |
|
243
|
|
|
|
Mevlana Celaleddin Rumî Hazretleri sadece Türkiye’de değil, dünya ölçeğinde de tanınan ve sevilen bir mutasavvıftır. O, bundan 800 sene evvel dünyamıza bir ışık niyetine doğmuştur. Onun sekiz yüzüncü doğum yıldönümünü kutluyoruz bu yıl… Bunun içindir ki UNESCO adlı dünya kültür kuruluşu bu seneyi “Mevlana Yılı” olarak ilan etti.
|
|
244
|
|
|
|
Derin suskunluğun ardı sensizliğin başlangıcı
Diyemedim işte kal gitme diye demek geliyor içimden
Gitme dedim kal ne olur gitme uzaklara atma
Hasretinin yakan kor alevini ellerime bırakma |
|
245
|
|
|
|
Şimdi ölmeli/yim biliyorum...
Önce senden,
Sonra tüm bulutlardan özür dilemeliyim...
Çünkü eriştiremedim ayaklarını mutluluğa..
El çektiremedim üzerinden matemi de siyahı da..
İçindeki yalnızlığa bir kurşun olmalıydım...
Yüreğine değen özlem değil...
Sana uzanan yol olup boyanmalıydım ziftlere..
Sonra senin terinde temize çekmeliydim tüm harflerimi..
Şimdi ölmeli/yim biliyorum...
Yüreğimin kuyularına sarkıtılmış bir yemin..
Ellerime tutuşturulmuş bir ilan....
Yüzüme sürülmüş bir iz'an..
Ve avuçlarımdan kayıp giden bir masal.
Ve senden kalan bir dipnot gözlerimde kanayan.. |
|
246
|
|
|
|
Aşk ölmekti. Aşk, düştüğü yürekleri vuran mavi melekti. Aşk, dünyada aşıkları güzelleştiren ve iyileştiren melekti. Aşk, denizi bekleyen deniz feneriydi. Gece gündüz doya doya tadına vara vara aşkı beklemekti. |
|
247
|
|
|
|
......İmkansızlık vantuz gibi yapışmışken; damarlarımda senin aktığını nerden bilecek... Ayaz vuran yüreğimi senin sıcaklığının ısıttığını nasıl hissedecekti ki...
|
|
248
|
|
|
|
Ey benim Medine gözlüm,
Ey benim Mekke gönlüm,
Ey benim Kâbe övüncüm,
Ey benim Yektanem…
Dinle beni bu gece… Söylemek isterim bu gece, yağmak isterim gönül bağına; müsaade et ki yaklaşayım huzuruna anlatacaklarım var benim sana…
Susacağım, artık hiç konuşmayacak hatta hiç yazmayacağım demiştim uzun zaman önce... Evet, ben yine sözümü tutamadım, yine yapılması gerekeni yapamadım. Ne diyeyim ki vallahi taç senin, taht bir başkasının olsun. Dünyanın hiçbir şeyi ilgimi çekmiyor ki şu aşağılık dünyada herşeyi gördüm, herşeyi yaşadım, herşeyi tatdım da bir tek senin ateşinle yanmış şu gönlüme olup bitenleri kavrayamadım... |
|
249
|
|
|
|
Hep hayatımın bir köşesinde durup beni bekleyen bir kara kedi olacaksın. Bütün aşklarımla aramı açan bir kara kedi… |
|
250
|
|
|
|
Hayal ile gerçeğin buluştuğu noktada aşk mı var, sen misin yoksa? |
|
251
|
|
|
|
........................... Her aşk iki insana özeldir. Ne derlerse desinler kim uydurursa ilk aşk unutulmaz diye aşk unutulmaz . Ruh, eş, sevgi, yaşam olan aşk büyür sevgi ile. Aşk öyle ki hayata döndürür kör gözleri, besler kanıyla ısıtır donmuş damarla |
|
252
|
|
|
|
Hayat düğün ve cenazedir ey sevgili. Nasıl toprakta binbir çiçek açarken ve o çiçekler hem düğünlerde hem de cenazelerde kullanılırsa, hayatta da çiçek gibi yaşamak gerekir. Ölümü severek ve yaşamaya kök salarak yaşamak gerekir ey sevgili. Hayatta acımayan yerimiz kalmaz çoğu kere. Açık bir yara gibi gezeriz de insanlar arasında, kimse yaralarımıza merhem olmaz. |
|
253
|
|
|
|
Doğumumdan Ölümümüme... Bin Yıllık Emanetimsin. |
|
254
|
|
|
|
Sen beni sevdin biliyorum.. .. |
|
255
|
|
|
|
Avucuma dünya güzeli, kocaman, yüce bir yürek koydun...
Ben onu hep sevdim,
Hep seveceğim... |
|
256
|
|
|
|
Biliyorum çok üzdüm, incittim, kırdım. Sen bana güvenirken hayal kırıklığına uğrattım seni ve yüreğini.
|
|
257
|
|
|
|
O gün görünürde yanan mektuplardı belki ama aslında yanan duygularımdı, sevgilerimdi, aşklarımdı daha ötesi yüreğimdi…
Ben yüreğimi yakmıştım o gün anlatabiliyor muyum?
Bir insan yüreğini ateşe atıp da sıradan bir değnekle karıştıra karıştıra yakar mı? |
|
258
|
|
|
|
Aşk, benim çocukluğumun yazlık sinemalarında seyredilen Yeşilçam filmlerinin unutulmaz jönleriydi. /
Herkesten gizli kurduğumuz rüyalarımızın ‘esas oğlanlarıydı’. /
Yeşilçam filmlerinin nostaljisi ve film yıldızlarının romantizmi bir yana |
|
259
|
|
|
|
Aşkladır göğün döndüğü; aşkladır yerin durduğu. Aşktır çarha koyan feleği; aşktır temcit okutan meleği. Aşktır yıldızları seyrettiren; aşktır ay ve günü devrettiren: Aşktır nebatatı bitiren; aşktır çiçekleri getiren. Aşktır kaşları keman ettiren; aşktır gamzelere kasd-ı can ettiren Dişlerimi kırdım onun aşkından; aşkla durdum namaza ki, çıkarsınlar mızrağı ayağımdan; kan revan içinde yollara düştüm,onu aradım; yani sahibimi, yani sahibimin sesini
|
|
260
|
|
|
|
Sensiz bir uykunun bana davetsiz geldiğini hatırlamam hiçbir vakit. |
|
|
|