• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
2321
|
|
|
|
Karınca azmi ve örümcek şefkati yüreğimde, elimde ayrılık namına bir sarı gül ile keşfe çıkmıştım.
Hayır ola şer ola, Rastgele...
|
|
2322
|
|
|
|
Taze bir gül goncasının kokusu
Toprağa düşen ilk yağmurun telaşı kadar karmaşık
Son kalkan vapura yetişme telaşı gibi heyecanlı
Issız ormanların saflığı kadar temiz bedenin
Bugün yaşıyorsam yaşama nedenim |
|
2323
|
|
|
|
Gün doğmasın diyarımda gezerken
Salında gel gözlerini süzerken
.......................................................
....................................................... |
|
2324
|
|
|
|
Yazmasamda belli icimde adı
Onsuz olmuyor hic hayatin tadı |
|
2325
|
|
|
|
Ya o güneşle buluşması ? Onunla dansına ne demeli?
Kıskanırım çoğu kez onları.
Ayrılırken bile O'ndan
sarı, turuncu renk cümbüşüdür yaşadığı.
Hüzün yoktur bu ayrılıkta, çünkü az sonra
çocuğunu bağrına basan ana gibi
karşılayacaktır doğacak ayı...
|
|
2326
|
|
|
|
Ne kararsın gökyüzü ne sessizlik çöksün geceye
Işıl ışıl olsun her yer sevdalımın gözleri gibi ışıl ışıl |
|
2327
|
|
|
|
Herkesin kapılıp gittiği, delice akan akarsuya benzeyen zamanın sahibi olan hayatı izlerken gördüm her şeyin karanlığını.
Zaman hayatın, aşk insanların karanlığıydı.
Hayat, insanlar sayesinde değer kazanan parçalar taşıyordu içinde. İnsanlarsa, onları Tanrılaştıran düşlerine sığınıyorlardı, gözlerini hayata kapayarak.
Karanlık hayatta gözlerini kapatıp kendi Tanrısı olan ve kendine yeni bir hayat kuran insanlar mutlu oluyordu ancak.
İçiçe geçmiş iki negatif, bir pozitif doğuruyordu. Ne aşk olmadan hayatın değeri vardı, ne hayat olmadan aşkın. |
|
2328
|
|
|
|
Bugun gonlum bir tek sana Istanbul |
|
2329
|
|
|
|
Bana yaşadığımız bu aşkı helal et sadece... Başka bir şey istemiyorum senden... |
|
2330
|
|
|
|
Hüznün bir dalı olsa kırılmazdı demişim her seferinde. Neden mi? Fark etmişim ki beni gecelerde tutan hüzün olmuş. Hüzünle olgunlaşmışım, kendimi bulmuşum. Kimi zaman nasır tutmuş yüreğim kimi zamanda yaralarım tekrar tekrar kanamış. Kimse |
|
2331
|
|
2332
|
|
|
|
Onca sözler söyleyene sözüm yok
Git demeye dilim varmaz yüzüm yok
Bu acıya dayanamam gücüm yok
Gideceksen bir kurşun sık kabulüm
|
|
2333
|
|
|
|
Akşam oluyor yine, gülücüklere gebe kalmak isterdim oysa yine akşam oluyor ve damlalar beni bekliyor. Gitmeliyim. Geceye yine adım atıyor ayaklarım, yüreğimde ayaklarımın peşinden bir mumda gizli kalan anılarıma sığınıyor, ne yapsın? |
|
2334
|
|
|
|
Ne zaman seni düşündüm ve buldum; gözüm gönlüm aydınlandı, sende kendimi gördüm, yine yarınım sen oldun ve bende sen!
|
|
2335
|
|
|
|
Anla işte; bir yanımın kanamasını artık istemiyorum. |
|
2336
|
|
|
|
Avucunu açma yağmura ters çevir
Çekme elini bir kaç damla düşsün
Her damlaya ezberlettim seni
Bırak şimdi ellerinden öpsün |
|
2337
|
|
|
|
Bıraktığın gibi kalmak zorundayım |
|
2338
|
|
|
|
Aşkı aldatan çocukluğumda içime doğuşunla aydınlandı kendine gömülmüş kalbim. Yalan dolan aşkların toplamından daha büyük bir yalnızlıkla savruluşumda. Ellerimden tutup, sen kimdin diye sorunca gördüm, kabuslarımın başucunda duran korkularımı. |
|
2339
|
|
|
|
Gittin... Ben burukluğumla kaldım uykularımda. Akdeniz sessizleşti her bırakıp gidenin arkasından yaptığı gibi. Yağmurlara teslim etti kendini. Onca gidenin arkasından yapılması gereken gibi. |
|
2340
|
|
|
|
Kendini kandırma artık. Yaşanılanların ardından üzülmek anlamsız bundan sonra. Neye neden geç kaldığımızı sormadın ki hiçbirzaman. Yalnızlığıma hiç ortak olmadın ki... |
|