Bir Anadolu Efsanesi Troya
(Nükhet Everi) 10 Nisan 2008 |
Sanat |
| |
Halikarnas Balıkçısı’nın izinde gitmeye çalışan bir Anadolu neferi olarak çok mutlu oldum ve umutla doldum.
Herkese tavsiyem, gidin ve izleyin bu muhteşem gösteriyi.
Sonra da Halikarnas Balıkçısı’nın en azından ‘Anadolu’nun Sesi’ kitabını okuyup, kolunuzun altına Homeros’un İlyada’sının Azra Erhat tercümesini sıkıştırıp Troya’ya gidin ve Troya’nın o büyülü atmosferinde okuyun bu eseri. Troya meşeleri Homeros’un, Halikarnas Balıkçısı’nın ve Manfred Osman Korfmann’ın sesinden efsaneyi fısıldayacaklardır kulağınıza...
|
|
Hoşçakal Ayışığım!
(Nükhet Everi) 26 Mart 2008 |
Yaşam |
| |
İzin ver doya doya ağlamak istiyorum.
İçimdeki tüm kadınlar adına
Ağlamak...
Ağıtlar yakmak...
Hoşçakal Ayışığım!
|
|
Avucumdaki Yürek
(Nükhet Everi) 17 Ocak 2008 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Avucuma dünya güzeli, kocaman, yüce bir yürek koydun...
Ben onu hep sevdim,
Hep seveceğim... |
|
Doğum Günün Kutlu Olsun!
(Nükhet Everi) 16 Eylül 2007 |
Yaşam |
| |
Can dostum Hrant... Sen yaşıyorsun ve yaşayacaksın. Ne yaparlarsa yapsınlar, seni yok etmeyi başaramayacaklar!
|
|
Okuduğunu Anlamak
(Nükhet Everi) 18 Ağustos 2007 |
Toplum ve Birey |
| |
Hani derler ya:
"Okuduğunu bile anlayacak kapasitede değil..."
İnanın, buna bile razıyım.
Okusun da anlamasın. Yeter ki okusun.
|
|
Rebetiko
(Nükhet Everi) 18 Ağustos 2007 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
Rebetiko, çıkış noktası Batı Anadolu ve İstanbul olan bir müzik türüdür, Anadolu Rumlarının müziğidir.
Çok değişik evreleri olan bu müzik türü aslında acının, hüznün, vatan hasretinin ve dışlanmışlığın müziğidir.
|
|
Meyhaneci Oluyorum
(Nükhet Everi) 18 Ağustos 2007 |
Yaşam |
| |
Daha fazla saklayamayacağım...
Artık açıklamam gerek sanırım...
Ben meyhaneci oluyorum.
Selçuk'taki taş evimin bahçesini ve ilk katını meyhaneye çeviriyorum. |
|
Yolun Işık Olsun Barış!
(Nükhet Everi) 6 Temmuz 2007 |
Günlük Olaylar |
| |
Sanırım hayatta yapılabilecek en güzel şey, tanıdığınız, sevdiğiniz herkese onları ne kadar sevdiğinizi yaşarken söylemeniz. Onlar gittikten sonra bir işe yaramıyor. Bugün gidin kimi seviyorsanız ona bunu bir şekilde söyleyin işte, ne bileyim. Şaşırtın onu, mutlu edin. Karşılığı gelmese de.
|
|
Zaman Amazon Zamanı
(Nükhet Everi) 17 Haziran 2007 |
Yerler |
| |
Siz de benim gibi zaman zaman yeni yerler keşfetmeyi ve buralara uzun vadeli takılıp kalmayı sevenlerdenseniz şimdi okuyacağınız mekân tam da size özel... |
|
Güvercinime Güvercin Postası
(Nükhet Everi) 24 Ocak 2007 |
Türkiye |
| |
Hrant,
Beni vurdular. Sana isabet etmeyen o dördüncü kurşun geldi tam benim kalbimin orta yerine girdi ve paramparça etti kalbimi, sonra da yoluna devam edip beynime saplandı. Orada duruyor. Hiç çıkmayacak.
|
|
Ruh Hırsızı Ebru Ustası
(Nükhet Everi) 25 Ağustos 2006 |
Sanat |
| |
İşte tam da bu noktada Hüsnü Şenlendirici’nin müziğini ebru sanatına benzetebiliriz. Müthiş bir kültürler buluşması ve bunu da kendisi müthiş bir şekilde iç içe geçiriyor. Yadırganır normalde böyle şeyler, ama onun nefesinde, ruhunda bu tam bir uyuma, harika bir akışkanlığa ulaşıyor. |
|
Yolun Işık Olsun!
(Nükhet Everi) 2 Ağustos 2006 |
Toplum |
| |
Feminist denince benim kuşak ne anlar(dı)? Benim kuşak dediğim, 78’liler de denen Kayıp Kuşak diye adlandırılan, 1956 – 1964 arası doğup, geniş bir yelpazeye yayılan 68 kuşağının ardından gelip ezilmiş olan kuşak... |
|
Çarşamba Gecelerimi Çalan Adam (Lar)...
(Nükhet Everi) 27 Temmuz 2006 |
Yaşam |
| |
Çok zaman önceydi... Boğaz’da dalgın dalgın araba kullanıyorum. Aşiyan’a geldim, Bebek göründü ve trafik tıkandı. Adım adım ilerliyoruz. Radyodan bir müzik yayılmaya başladı, arabanın içinde şöyle bir dolanıp ruhumun en derin köşelerine iniverdi bir anda nağmeler... O ne güzel klarnet öyle diyorum içimden. ‘Istanbul Istanbul Olalı’ çalıyor... |
|
Yazmak... Ama Neden, Neyi ve Nasıl Yazmak?
(Nükhet Everi) 13 Eylül 2005 |
Yüzleşme |
| |
Bir gün kulaktan kulağa bir haber yayılmaya başladı. Márquez yeni bir roman yazmıştı ve ilk Küba’da basılacaktı. Bu sebeple de Küba’ya gelecekti. O anda ne düşündüğümü bugün gibi hatırlıyorum. ‘Demek ki ben buradayken gelmiş, Fidel’ |
|
İğde Ağacına Güzelleme Ya da Cunda'nın Kedileri
(Nükhet Everi) 2 Ağustos 2005 |
Yerler |
| |
‘Şu kedilere bak, ne kadar uzun bacakları var hepsinin’ diyorum Ayhan abiye. ‘Bütün Türk kedileri uzun bacaklı, bizim oradakilerin hepsi bastıbacak demişti bana bir Alman turist bir defasında’ diye ekliyorum. Sadece Ayhan abi değil |
|
|
Yüreğini hissedebilenlerin gözlerindedir bozkırlar.
|
|