• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
1521
|
|
|
|
Sanmak ın içinde acz, korku, cehalet vardır.olmak ın içinde yücelik yaşar. Yaratılan herşey ona ulaşan her insan tarafından tekrar yaratılırlar, her insan ve her nesne her başka canlı gözüyle yeniden varolurlar. her canlının gözünden giren ışık bir sürü yerde, ruhta, akılda, zayıflıkta, güçlülükte, vicdanda, içgüdüde kırılarak yeni haliyle arzı endam ederler. dahada ötesi var, 6 milyar milyar insan varsa, 6 milyar tanrı vardır, 6 milyar ay, 6 milyar güneş,
|
|
1522
|
|
|
|
Geleceği önceden hissettiğine inandığım, sevdiğim birinden çok güzel bir deneme... |
|
1523
|
|
|
|
Ne acı ki artık sana dokunmak, sana sarılmak, seni öpmek mümkün değil. Ölüm böyle işte. Artık o sevdiğin insan sadece kalbinde ve aklında. İnsan kabul edemiyor bir türlü. Sanki sen bir yere gitmişsin de gelecekmişsin ya da numaranı çevirsem sesini duyacakmışım gibi geliyor. Sonra kafama dank ediyor. Bu imkansız…………
|
|
1524
|
|
|
|
Çaresizliğin genzi yakan kokusuyla, yükün en ağırını sarıp sırtına KENDİN AYIKLAYACAKSIN TARLANA DÜŞEN AYRIK OTLARINI ve yaşayacaksın. |
|
1525
|
|
|
|
acını alır içinden,
yakar küle çevirir..
savurur duman gibi dağıtır..
mutluysan eğer,
izin vermez kendine saklamana
başlarsın anlatmaya,
paylaşmaya,
yoksa eğer yanında;
utana sıkıla istersin başkalarından,
sıcak dostluklar kurdurur insana..
canımımı esirgiyeceğim senden
al senin olsun..
hiçbir zaman vazgeçmem senden,
en sadık dostum,
sigara.. |
|
1526
|
|
|
|
Adam vardır; “Olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan” yani, özü sözü aynı, içi dışı bir… Adam vardır; bencil, egoist, hodbindir ve toplanmıştır üzerinde dağlar kadar kibir… |
|
1527
|
|
|
|
ben kimim,aslında ne severim,nasıl yaşamak isterim bu hayatı sorusu var hep... |
|
1528
|
|
|
|
şuan varım yarın var olabileceğimin garantisini ne alabilirim nede verebilirim- |
|
1529
|
|
|
|
Hani bakıyorum da şöyle etrafıma, çevremdeki herkes o kadar mutlu ve öylesine keyifli görünüyor ki.. Sağım solum önüm arkam Polyannalarla dolu irili ufaklı.. Herkesin yüzünde ayrı bir gülümseme, şen kahkahalalar evrende yankılanmakta.. Bu durumlarda aklıma ister istemez Halil Sezai geliyor.. Diyor ya "Tuhaflık bende mi?" Ey mutluluğun pirleri, ey sır sahipleri; söyleseniz de bu çekirge kulunuz da bilse bu mutluluğun formülünü ya? Hep size hep size ayıp oluyor ama! Hani gerekirse yazın kitabını da, bakın söz çok paraya satmazsanız almazsam adam değilim icabında.. |
|
1530
|
|
|
|
NE HAYATININ GERİSİNDE KALIP SENİ SİLMESİNİ BEKLE,NE DE ÖNÜNE GEÇİP EZMESİNİ. |
|
1531
|
|
|
|
Hayalleri yaşamak başkaydı |
|
1532
|
|
|
|
Hayatın durduğu inancına kapılır ya herkes bazen, ne mükemmeldir yaşamak o anda… Tam dünyanın durduğu zamanlarda, attığın simitle karnını doyurması bir martının… İşte yaşam bu kadar somut ve yalın aslında... |
|
1533
|
|
|
|
aklıma gel en soruya aklıma gelen kısacık cevap |
|
1534
|
|
|
|
Sabahın ayazında üşüyor ellerim, buz kesmiş yırtık ayakkabılarımın deliklerinden fırlayan parmaklarım… Güneş bulutların arasından kısık aydınlığını gösterse de değmiyor zamana yenilen ve zamanla ezilen bedenime sıcaklığı… Güneş aydınlatamıyor biriken karanlıklarımı. Ben gözlerimi dünyaya açalı beri gönül heybemde karanlıklar biriktiriyorum. Bu benim tercihim olmasa da hayattan payıma düşen karanlıklardan gayrisi değil.
|
|
1535
|
|
|
|
Insan dogasi geregi kole degildir ve gozleri ne kadar sacma sapan secimlerle uyusturulursa uyusturulsun illa ki birisi gelir ve bazi seylere kafa tutar... Sonu hos olmasa da... Yine de deger.
|
|
1536
|
|
|
|
Araya sıkıştırmaktansa eşini, dostunu, onlara zaman ayır, tüm dünyaya kapını kapat, kısacık ömründe mutlu olmanın mutlu etmekten geçtiğini anla... |
|
1537
|
|
|
|
Yürekleri dağlayan bir çığlıkla başlar her şey... |
|
1538
|
|
|
|
ah bu ummazlık denizi öyle kıyısız bırakmış ufuklarımı..
|
|
1539
|
|
|
|
Evet! Dostlarımızı seçeriz seçmesine, ama çoğu kez yanılırız. Bir Hint atasözü şöyle der: “ Dostluk mantar yemeği gibidir. Zehirli veya zehirsiz olup olmadığı ancak yendikten sonra belli olur. “ Gerçekten de öyle değil midir? Gerçek dostu bulduğumuzu zannederiz, ama en büyük darbeyi de bu dostlarımızdan alırız. Çünkü bize ait tüm bilgileri bu gerçek dostumuza sunmuşuzdur. Artık tüm kozlar onun elindedir. İstediği an ‘şah ve mat’ diyebilir. Sadece zamanlama meselesidir. |
|
1540
|
|
|
|
Yaşamak ve yaşadığımı biliyor olmak çok güzel. |
|