• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
1841
|
|
1842
|
|
|
|
Yarısı çocuk yüzümün…
Masum,yalnız ve hayat dolu…
YARISI ÇİZDİĞİ HAYATTA ALABİLDİĞİNE KARANLIK...
|
|
1843
|
|
|
|
'İfademizde çocuksu bir yan vardı, sanki hemen öncesinde onun böceklerinin kanatlarını koparmışız gibi...'
|
|
1844
|
|
|
|
Delice, ağrılı ve huzursuz bir histi kaplayan etrafını.. Ruh beden içinde yer alıyorken, beden yeni bir heyecanı soludu. Güzel olan hiç değişmeyecek ve ayrışmayacak bir andan ibaretti. Ayrışamazdı çünkü bir bütün olarak çekici ve vurdumduymazdı..
Rüzgar ateşin içinde kayboldu belki de ateşi hızlandırdı. Yağmurun sesi yavaş yavaş artarken, damlalar ateşin üzerinde dans etti..
|
|
1845
|
|
|
|
Tek bir şeyin cevabını bulamıyor insanoğlu. AŞK... tanımı yok, formülü, çaresi, ilacı, zamanı yok. Hipermarketlerde herşey satılırken onu bulmak imkansız raflarda... |
|
1846
|
|
|
|
Ne belâ bir rüzgâr , ne hoyrat bir dost girmiş olmalı ki bağımıza her şey tarumar, bağ tarumar bağban tarumar. |
|
1847
|
|
|
|
gitmek...Alıp başını gitmek..Kimseye hesap vermeden,kimseyi üzmeden,incitmeden gitmek... |
|
1848
|
|
1849
|
|
|
|
öyle kurgularım varki.ben gerçekten kusursuz planlar yapabiliyorum
. |
|
1850
|
|
|
|
Oysa ben de istiyorum her şeyin toz pembeye bulanmış pamuk helvalarını. Uzun zaman oldu tatmadım bunları. |
|
1851
|
|
|
|
Yine titretiyor gönlümü yaşanmış türküler; yine rutin bir acı veriyor gönlüme. “Lambada Titreyen Alev Üşüyor” yine. Ben üşüyorum… |
|
1852
|
|
|
|
Kayığımın yanına gidiyorum, işte orada anılarım beni boğuyor istemediğim hayallere dalıyorum.Çileden birazda... |
|
1853
|
|
|
|
Karların arasında alevlenip parlayan, gökyüzünde yaşamını saklayan, fırtınada ağlayan, yalnız yerinde aralıksız ışıldayan..
Matemi saklamak zordur. Belli olur, keder saklayamaz duygularını belki de gerçek budur.
Seni sen yapan, rüzgara aldanmaktır. Seni alıp götüren, eski bir hatıradır.
Bugün iniltilerin yeniden duyuluyor. Bir çağlayan gibi görünüyor. Bir yıldız kayışına benziyor. Yarım kalmış kalbine çarpıyor. Dilek tutmak değil, oldurmak mesele..
|
|
1854
|
|
|
|
Gönlümde umut kırıntılarıyla sarıyordum umutsuzluklarımı... |
|
1855
|
|
|
|
rüyalarda da hormonlarımız salgılanıyorsa rüyalar gerçek mi? |
|
1856
|
|
|
|
Artık insanlara tahammül edemeyen ve tüm insanlığı yok etmek isteyen belki de cani bir kadın.. |
|
1857
|
|
|
|
Nedir beni pes ettiren.
Nedir benim içimdeki devi küstüren.
Nerede ütopyalarım , nerede mutluluk hayallerim.
Oturan boğa ayağa kalkmak yerine sırt üstü uzanıyor derin uykuya.
|
|
1858
|
|
|
|
keser döner sapdöner gün gelir hesap döner |
|
1859
|
|
|
|
hayaller özeldir,ve bu özelik her insanın kaleminde can bulur.Benim de kalemimde böyle can buldu... |
|
1860
|
|
|
|
Düşlerimde bıçaklar fırlatmaya devam ediyorum şimdi.Kendime değil ama…Artık değil.Yaşama da fırlatmıyorum.Bunları yaşattığı için.
|
|