• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
2161
|
|
|
|
Birgün mektubun gelir belki de sen olursun gelen, değişiklik olur; ama değişmez hiç, sen olan bir şeyleri bekleme ümidim...
Günün sorusu: Savaşın göbeğinde olan sevdalar var mıdır?, Ya da postacının sevda güvercini elinde gelişi?, Ümitler kurtulmuş olrmu |
|
2162
|
|
|
|
Kendim den de çıkmak istiyorum. Bir kapıdan çıkar gibi rahat ve kontrol etmek istemiyorum kilitledim mi acaba diye. Yalnızlığım ve bomboşluğum arasında bir soluk almak istiyorum izin verirseniz...Bir de lezzetli portakal istiyorum ... |
|
2163
|
|
|
|
hayat altı üstü ,eni sonu yaşamaktır işte |
|
2164
|
|
|
|
Yaşamanın kıymetini bir kez daha hatırlamak isteyenlere.... |
|
2165
|
|
|
|
Türlü çeşitli insan var; herbirinin de farklı deneyimleri.
|
|
2166
|
|
|
|
Benim hayatımda da kötü insanlar kazandı çoğu kez ve ben iyi bir insan bile olamadım en gereken zamanda. Kalbimi kıranların kalbini kıracak kadar becerikli değildim.
|
|
2167
|
|
|
|
Yüzünü çeviriyordu baktığımda gözlerine. Bekaretini yitirmişti. |
|
2168
|
|
|
|
ergen dönemimde geldi bu hediye ve buram buram çiçek kokuluydu... |
|
2169
|
|
|
|
Köklü bir ağaç gibi, yerimde dimdik durmalı mıyım yoksa, hiçbir şey yaşamaya layık olmayan biri gibi, ardıma bakmadan sonsuza dek kaçmalı mıyım, bilmiyorum… |
|
2170
|
|
|
|
Herkesin birilerinden sürekli olarak birşeyler kaçırdığı, nezaketin-saygının neredeyse hiçe sayıldığı bir dönemde insanlar; tüm nazikliklerini, tüm bastırılmış duygularını yüzüstüne çıkarırcasına salata tabağında kalan tek domatesi yemeğin sonuna doğru birbirlerine sunarlar. |
|
2171
|
|
|
|
Aşkı saydamlaştırdığım anıların,
olağanüstü yavaş adımları yüreğimi terk etti bile… |
|
2172
|
|
|
|
"Neden kemiriyorsun tırnaklarını
-neden acı veriyorsun kendine çocuk?"
"Fiziksel acı istiyorum ablam
-ruhumdakiler azalsın diye…."
|
|
2173
|
|
|
|
Hayat, patlak bir topla oynamaya benzer. Çocuk gibi, ne oynamaktan vazgeçersin ne de oynadığından bir şey anlarsın. |
|
2174
|
|
|
|
Unutmaların ardında izler vardır, hiç kimseye söylemediğimiz ve en mahrem yerimizde: kalbimiz de gizlediğimiz.İnsan sorar kendine bir süre sonra ya da zaman öyle bir almıştır ki insanoğlunu pençesine zorla sordurur: “Neden,neden?” diye. |
|
2175
|
|
|
|
Belki bir gün ve sonrası, bir hüzne kilitleneceğiz hepimiz. Vurdukça duvarlarına hüznün çıkış çabasıyla, yanılıp dönen sesler çarpacak yüzlerimize.
|
|
2176
|
|
|
|
Bu ara karalahana gibiyim. Karalahana kara değil; ben de ben değilim.
Kendi rengimi ortaya koyamamaktayım. Evet, ben yeşilim ama nedense kara talihim peşimde. Sürekli bana kapkara bir ön yargı giydirilmekte. Kişiliğime uygun bir boya hayatımı renklendirememekte.
|
|
2177
|
|
|
|
Hayatın bir anında, başımızın üstünde hissettiğimiz, ama görülmeyen bir kara bulut vidalanır;Sürekli şimşek…
...Bazen kara bulut ,o kadar abartır ki;
fırtına kopartır,sel olur…Dahada yetmedi
yüreğimizin en hassas yerinde kuluçkaya oturur.
Ozaman sen seyret içimizde kopan yıldırımları…
|
|
2178
|
|
|
|
Doğum günüm, zor günler... Kalemden dökülen gereksiz bir yazı... |
|
2179
|
|
|
|
Bu geceyi karanlık bırakın!Güneş doğana kadar büyümek denen süreçte kıvranmak,kötüyü ve iyiyi tanımak ve güçlü olmak istiyorum.Kahraman beklemekten bıktım,kahraman olmak istiyorum.
|
|
2180
|
|
|
|
oldugun gun ...
bir yildiz parladi o an, gokyuzunde gunes gibi.
yeryuzunun bir karis topragi ah etti, "goreyim" dedi. kiyama durdu kainat temasa edebilmek icin sen`le bir an....... |
|