Müzik söylenemeyeni, ama sessiz de kalınamayanı anlatıyor. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Peki ya bunlar olurken İsrail? İsrail does not give a shit… İsrail; kadın erkek demeden, bir idea uğruna mücadele etmeye yemin etmiş, ilk dine mensup, Rabb tarafından kurtarılmaya değer görülen ama ihanetleri yüzünden sonrasında lanetlenen tek millet… O yüzden İsrail; sanki Rabb onları lanetlememiş gibi, hala O’nun lütfuna sahipmişler gibi, ana avrat, ahlak, yasa tırı vırı dinlemeyip istediği gibi davranıyor. Baktığında İsrail; kıça, başa ya da aşka bakmıyor… İsrail sadece sınırlarını genişletiyor… İsrail; bildiğin kendi kişisel amaçları uğruna masum insanları öldürüyor… Arada kedi, köpek, fare veya sincap öldürüyorsa da umurunda olmuyor… Medyası da zaten göstermiyor, büyük bir olaymış gibi servis de etmiyor. Haliyle… Niye İsrail’deki kadınlar; bazı şeyleri kapris yapmıyor da, bazı ülkelerdeki kadınlar hiçbir şeyle tatmin olamıyor? Şu yüzden… İsrail’deki kadınların hayattan bir beklentileri var… İlkeleri var… Ahlakları var… Her yeni sabaha uyanmalarının bir nedeni var. Diğerlerinin? Diğerlerinin ne andı var, ne İstiklal Marşı… Ezanları desen bilmediği veya anlamadıkları dilde… Kutsal kitaplarını okumadıkları gibi sadece sosyal medyada gördüklerini hep gerçek sanıp hemen paylaşım yapıyor… Bu yüzden hep mutsuzlar… Bu yüzden de hep erkeğine saldırıyorlar. Takdir etmek gerek. Muazzam oynuyor bu oyunu İsrail… BM üssüne dahi baskın yapar oldu… Öyle ya… Bu yaptığına dahi kim ne diyebilir ki? Adı dahi ağza alınamıyor… İtirazı olan ya da olacak olan var mı? Yok… O yüzden diğer devletlerdekilere tavsiyem bu kafada devam edin… Erkeklerinizi eleştirip, değersizleştirin… Eliniz yüzünüz çekici olmamasına rağmen, zeka seviyeniz ise tartışılan seviyede olmasına rağmen hep böyle devam edin… Size kol kanat geren erkeklerinizi eleştirin, hiçbir fedakarlık yapmadan, en iyisini hak ettiğinizi sanın, İsrail; kapınıza geldiğinde de İsrail’e de sen nasıl böyle bizi işgal edebilirsin demek yerine sen nasıl bizi koruyamazsın diye kendi erkeklerinizi eleştirin… Bizi koruyamadınız deyin. İsrailli kadınlar ise; zerre kadar tatava yapmayıp eskiden sizin olan ev hakkında yenilik yapıyor olacak büyük ihtimal… Niye yapmasın ki? Neydi ki olacağı? Sende din yok. Ahlak yok. Milliyetçilik yok. Dövme çok. Çare dediğin parti ise her sene muazzam bir şaka. Yazılarımı kişisel anlayanlar olur diye bir tık daha uzatıyorum. Canım… Olay sen ve senin benzerlerin değil… Hiçbir zaman da olmadı. Olmayacak da. Koskocaman toprakları elde etmek dururken niye sen ya da başka değerler dert olsun ki? İşte bu yüzden yazımın başlığı da bu ya.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |