• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
601
|
|
|
|
Sudan çıkmış küçük kara bir balıktı. |
|
602
|
|
|
|
Hâlâ sorunları ve anlayamadıkları vardır elbette. Olacaktır da yaşam sürdükçe. İnsan beyninin kötümser olduğu düşünülenlere göre yüzde onu, iyimserlere göre yüzde yirmi beşi etkindir. Hangi oranı ölçü alırsak alalım, geride büyük bir oran vardır ve yapabileceklerini beklemektedir. Yapabileceklerini düşünmek, düşünürken bile baş döndürücüdür. |
|
603
|
|
|
|
Keşke kalbimin bir dili olsaydı da benim anlatmak istediklerimi o anlatsaydı. Dilime, yüreğime o tercüman olsaydı. O anlatsaydı sende olan beni, benim halimi, ve ahvalimi…
|
|
604
|
|
|
|
soru(n)lara bogulmustu adam, cevabini bulamadigi soru(n)lari anlatirken bir yandan cevapsizliga kiziyor diger yandan soru(n)larina soru(n)larla yaklasan psikiyatristine ofke duyuyordu. |
|
605
|
|
|
|
Hayat işte, karanlıktan sonra aydınlığa varacak, bilinmezliklerdeki bilineni hep arayacak, hayallerden asla vazgeçmeyecek, yine bekleyecek ve yine bekletecek. Hayat işte… |
|
606
|
|
|
|
İçinden gelir. Orada ne varsa o gelir...
|
|
607
|
|
|
|
Uyumasam olur muydu bu gece, bir sokak lambası gibi çöksem koynuna gecenin sabah olur muydu? Yorgun argın ve bezgin âlemin düşlerine deli bir nehir gibi dökülsem olur muydu? Uykularına bir hırsız gibi sızsam ayva sarı nar kırmızı olur muydu? Gecenin koynuna bir yılan gibi sokulsam, acep mevsim bahar olur muydu? Ağaçlarda hışırtı, bir serseri rüzgâr, başımın üzerinden uçup giden gece kuşları… |
|
608
|
|
|
|
Sadece insanım diyordu bir yazar. |
|
609
|
|
|
|
SAHİ NEDİR BU KUŞ DİLİ?
..... .......
SÜLEYMEN PEYGAMBER OLSAYDI DA.... |
|
610
|
|
|
|
RÛM SÛRESİ(48)
"Allah rüzgarları gönderendir. Onlar da bulutları harekete geçirir. Allah onları dilediği gibi, (bazen) yayar ve (bazen) yoğunlaştırır. Nihayet yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Onu kullarından dilediklerine uğrattığı zaman bir de bakarsın sevinirler."
"Ben nerede yağmur yağarsa orada şemsiye kırmanın kitabıyım"
Mevlana İdris
Gözlerimize kurşunlar sıkılıyorken... |
|
611
|
|
|
|
Sanki tüm hayatı, yaşanmışlığı, sizi siz yapan duyarlılığı,
İki cümleyle beş kelimenin içine sığdırabilirmişsiniz gibi.
Adı, soyadı, doğum tarihi, çalıştığı işler…
Tıpkı mahkeme tutanakları gibi.
|
|
612
|
|
613
|
|
|
|
Çekilmez bir adam oldum yine / Uykusuz, aksi, lanet
Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi / Azgın bir hayvan döver gibi
O gün çalışıyorum / Sonra birde bakıyorsun ki
Ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü
Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün
Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün
Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet
Çekilmez bir adam oldum yine / Uykusuz, aksi, lanet
Yine her seferki gibi haksızım / Sebep yok olması da imkansız
Bu yaptığım iş ayıp rezalet / Fakat elimde değil / Seni kıskanıyorum.
Nazım ın bu şiirini okurken hayatın ikilemlerimizle yüklü bir yolculuk olduğunu düşündüm, iyikilerimle keşkelerimi tarttım, bir sağa bir sola baktım ve yine içimi bu mektupla dışıma attım. Şiirin sonuna bakarsak konumuz kıskanmaya daha uygun düşerdi ama derinine inince de kıskançlıkla sevdiğine güven ikilemi, sevmenin güzelliği ile kıskanmanın çekilmezliği düalitesi karşımda dikiliyordu.
|
|
614
|
|
|
|
Hayatı gezip keşfedebilme ayrıntıları gözden kaçırmama dileğiyle |
|
615
|
|
|
|
...şarkıyı tekrar tekrar söylerken, yalnızlığı hatırlatan yazarlar, şarkıcılar, şairler geçiyor aklımdan.
Bir film sahnesinden, bir kitaba giriyorum, bir şiirden çıkıp, bir öyküde buluyorum kendimi.
Olaylar, yerler, kişiler değişiyor ,fakat hissettiklerim değişmiyor...
|
|
616
|
|
|
|
Ne var biliyor musun? aşk kelimeleriyle değil, küfürle geliyorum. bu da beni eşsiz bir tanrıça değil arsız bir sürtük yapıyor. olsun. netice değişmiyor. aşkın ve masumiyetin yitirilişini konuşmanın manası var mı hala. rol kesmek yerine racon keserim seni düzen düzene.
çünkü ben seni ana avrat dümdüz sevdim. |
|
617
|
|
|
|
Yağmur tanesi kadar saf ve temiz doğar insanoğlu.. Daha dünyaya ilk merhabasında yaşlar akar gözlerinden tıpkı yağmur gibi. Dokuz aylık anne hasretinin sona erişinin sevincidir kimbilir. Belki de bir bilinmeze gelişin tuhaf korkusudur.
|
|
618
|
|
|
|
İşte!” dedi “Sevgi olmasa anne olunurmuydu, sevgi olmasa acılar hafifler, hastalıklar şifa bulurmuydu?” En etkili ilaç “SEVGİ” tablet, tablet değil, tabak, tabak yemeli, yedirmeliydi. Ne yan etkisi vardı, nede parayla anlınabilirdi.
|
|
619
|
|
|
|
İnsan tüm sistemlerin öznesidir, İnsan olmadan hiçbir sistem anlam ve değer ifade edemez.İnsan denen mahluk, erkek ve dişinin toplamıdır.Erkek ve dişi bilinmeden İnsanın bilinmesi ve dolayısı ile Hayatın bilinmesi sözkonusu olamaz.... |
|
620
|
|
|
|
Ramazan ayı... İnsanlar için hidayet olan ve doğru yolu ve (hak ile batılı birbirinden) ayıran apaçık belgeleri (kapsayan) Kur'an onda indirilmiştir. Öyleyse sizden kim bu aya şahid olursa artık onu tutsun. Kim hasta ya da yolculukta olursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde (tutsun). Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. (Bu kolaylık) sayıyı tamamlamanız ve sizi doğru yola (hidayete) ulaştırmasına karşılık Allah'ı büyük tanımanız içindir. Umulur ki şükredersiniz. (Bakara Suresi, 185)
|
|