• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
861
|
|
|
|
Yaşadığınız herşey içinde siz zaten varsınız.İstesenizde istemesenizde. |
|
862
|
|
|
|
Sakin sessiz köşeme oturmuş, kitabımı okumakta olduğum ve Ciciannenin Genç Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu ilk yıllarda piyanosunun başına geçip, derin bir aşkla bağlı olduğu Rıza Selim Bey ve konuklarına piyano resitalleri verdiği zamanların kıyısında dolaşırken, minik kızımın parmaklarının notalarla buluşmasıyla odaya doluveren eşsiz müzik nağmeleri, beni zaman içinde bir yerlerde donduruverdi… |
|
863
|
|
|
|
azeri yazar dostunun tekidi ile televiziyon musabikasine katiliyor |
|
864
|
|
|
|
beni ve tabi ki sizi ilgilendiren bir şey. öyle olmasa yazmazdım zaten:) |
|
865
|
|
|
|
Bana ilk anne diyen sendin yavrum... Bu benim duyduğum en güzel söz oldu. Sesini hatırlamaya çalışıyorum ama sanki zamanın bir yerinde kaybettim... |
|
866
|
|
|
|
Mevsimleri tüm halleriyle yaşamak istiyoruz ama;aynı şekilde mevsimlerden yakınıp duruyoruz.Her defasında mevsimlerin kendilerine özgü güzelliklerini unutuyoruz... |
|
867
|
|
|
|
Her gece başımı yastığa koyduğumda ruhum bedenimin uyku isteğine isyan etti. Bedenimle ruhum iç çatışmaya girerken uyku benden uzaklaştı.
Her sabah yataktan çıkmam gerektiğini düşündüğümde, gece boyunca uykunun çok az beni bulduğunu hissederek ve bütün gece boyunca gözlerimi defalarca açıp, defalarca yataktan kalkıp kitaplara sarıldığımın farkına vardım... |
|
868
|
|
|
|
Yaşam, gergefine işlediği manaları önce kendi teyelleyip toparlayan sonra yine kendi söken bir garip masallar silsilesi… Yaşam, kınında muamma taşıyan şeffaf sancı… |
|
869
|
|
|
|
Alazında ayaz büyüttüğüm bir yaşamın Erciyes tenli kumsalında büyüyor hüznümün duvağı babam… Sarı yalnızlığın gölgeli düğününde susturdum içimdeki coşku ırmağını… Karanlıktan korkan mehtabın şimdi de sabaha kirpiği kırık ezgiler ekiyor…
|
|
870
|
|
|
|
Polyana bile bu kadarı fazla deyip çekiliyor oyundan... |
|
871
|
|
|
|
Nasıl bir yerde ysşıyoruz dedim kızdım. 4,5 yaşındaki oğluma yaşanılabilir tek gezegenin mavi gezegen olduğunu anlatalı iki gün olmuştu daha. Bilim nerede şaşmıştı?
Suriye sınırında kaçırılan farklı milletten gazeteciler , yerim dar diyen kutup hayvanları...Bakkala gidip çöp konteynırında bulunan minik bedenler...sevdiği tarafından parçalarına ayrılan kadınlar ya da hayatının baharında tecavüze uğrayan genç kızlar...Yaşanılası tek gezegen...İyiymiş değil mi? |
|
872
|
|
|
|
Akşam yavaşça iniyor, öksüz bir çocuk gibi sokaklar, telaşsız insanlar. Ay doğmayacak biliyorum, annem ölmüş, ağaçlar neyi bekler, kuşlar şarkısız ay doğmayacak, nefesim tükenmiş, dudaklarım mühürlü, gözlerim ıslak… |
|
873
|
|
|
|
Hayatın sunduklarını anlayabilmek için acı bir kayıp şart mıdır?
|
|
874
|
|
|
|
Adım ……….! Boş verin canım. Şart mı bir adımın olması? Ama ille de bir isim vermek isterseniz bana, “deli” diyebilirsiniz. |
|
875
|
|
|
|
yapaylığı hissetmediğim tek yer |
|
876
|
|
|
|
Sessiz geceyi bölen çığlıkla yeni doğan bebeğin ağlamasıdır yaşamak. Her şeyi akışına, oluruna bırakmaktır yaşamak yolunu bulan su misali.
|
|
877
|
|
|
|
Kendini sevemeyen bir toplumuz, çünkü insana değer verilmeyen bir toplumun bireyleriz, çünkü gülmenin ayıp sanıldığı bir toplumda yaşamaktayız, çünkü insanca dürtülerin saklanması gerektiğini düşünürüz ki insanca duyguların ayıplandığındandır bu… İnsanlığından utanan bir toplumuz vesselam! Cinsellik ayıptır, öpüşmek ayıptır, toplum içinde sarılmak ayıptır ve bu liste uzayıp gider…
|
|
878
|
|
|
|
artık yüzüm yok, sesim yok, hayallerim yok... cansız bir beden de can çekişen ruhum var sadece... uzatmaları oynuyor ruhum... |
|
879
|
|
880
|
|
|
|
Sevgili rahmetli Duygu Asena'nın köşesine yazdığım
yazıdan bir pasaj...
...Gelin sizinle tatlı tatlı tartışalım:5 Haziran tarihli
'Çikolata' ekindeki yazınızı zevkle okudum..."Feminizm
kadın haklarını aramaktır" diyorsunuz...Bu düşünceyi kabul eden kadın sayısı değil,erkek sayısı bile hayli;
kabul... Bir an için düşünün
.
Sevgili rahmetli Duygu Asena'ya yazdığım yazıdan
bir pasaj...
|
|