• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
1621
|
|
|
|
Ölüm sahteliklerle dolu dünyamızın en radikal yabancısıdır. Öyle ki yarattığı tahribat kanınızın çekilmesine neden olur. İşte bu kızcağızın yaşam dediğimiz diyardan koparılışı bende garip bir bönlüğe neden oldu. Umut ve dualarımızla birşey olmaması için yakarsakda kaçınılmaz olan, merhametsizliği ile süpürüyor. |
|
1622
|
|
|
|
bir katre söyledim anlayana ... sanırım hava da kaldı... |
|
1623
|
|
|
|
Ormandaki vahşi hayat bile daha masum duruyor yanımızda.Oradaki yasa mağlup ve galip üzerine kurulu iken,kalanlar daha tutarlı ve net bir şekilde yaşamlarına devam ediyorlar.Markalarınız vahşi çığlıklarınız naralarınız olmuş, ideolojileriniz en tepedeki zümrenin önünüze yem olarak attığı sanal rahatlatıcı bir marmelat. |
|
1624
|
|
|
|
tık tık tık...heyyy orda amatör yazı okumak istiyen biri var mı? belki hoşunuza gider... |
|
1625
|
|
|
|
Herkes bir gün bir şekilde kaderine kavuşur, her
ne kadar zorlasa da şartları, yolunu ne kadar değiştirdim dese de içten içe bilir kaderinin askeri olduğunu. |
|
1626
|
|
|
|
Gözlerimi kapatıp düşünüyorum. Şehrin üzerine çöken yoğun sis ve buluta rağmen şehri en tepeden izlemeye çalışıyorum. Yahya Kemal Beyatlı gibi “sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul” diyemiyorum ama aklıma Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Bursa’da zaman” şiiri geliyor. Eski bir camii avlusunu arıyorum. Bu kadar camii arasında hangisi olabilir acaba? Ya küçük şadırvan. Hala su şakırdıyor mu acaba?
|
|
1627
|
|
|
|
Kişinin cahil veya alim, mutlu veya mutsuz olması hep onun aldığı eğitimle ilintilidir. Milletlerin ilerlemesinde de baş şart eğitimdir. Bir millet bireylerine vermiş olduğu eğitimin kalitesi ve seviyisi oranında yükselir. |
|
1628
|
|
|
|
Şimdi bıraktıklarım neredeler bilmiyorum.Evren o kadar büyük ki!’’İyiye ve kötüye’’ aynı anda ev sahipliği yapacak kadar kocaman |
|
1629
|
|
|
|
Şişli minibüs duraklarının olduğu köşede yaklaşık 20 dakika bekleme rağmen, boş bir taksi edinemedim. Böyle zamanlarda taksilerin durmadan geçtiği çok oluyor ki; en nefret ettiğim durum bu. |
|
1630
|
|
|
|
Uzun uzun calan telefonuma cevap veren android bir sesti. O yine uzaklardaydi, anlamistim. Yeniden tek basina ciktigi o yolculuklardan birindeydi ruhu.... |
|
1631
|
|
|
|
İnandım ve aldandım…
Kabulüm…
|
|
1632
|
|
1633
|
|
|
|
Yaşam, kimi zaman ayna gibi parlak bir su yüzeyidir. O an her şey durgundur; pırıl pırıldır... |
|
1634
|
|
|
|
Kendi kendine konuşmaya başladı.Geceleri yazarken ‘de kendi kendine konuşurdu hem gerçekçiydi böylesi hem ‘de yalnızlığı unutmak. |
|
1635
|
|
|
|
Kime göre ne doğru?
Bazen düşünür dururum; insanlar kendileri doğruyu söyler, karşı tarafta yanlış ...(tartışma programlarındaki olaylar gibi )
Ama kime göre ne doğru...sonuçta herkes insan ve düşüncelere gem vurulmaz , yorum vardır ama gerçek yoktur |
|
1636
|
|
1637
|
|
|
|
yegenimin dogum gunune yazilmistir.... |
|
1638
|
|
1639
|
|
|
|
İstanbulda soğuk bir mart sabahı, gözlerimde sevdiği herşeyi terketmeyi mutluluk sanan sinsi bir bakış. Gidiyorum ey hayat bağışla beni... |
|
1640
|
|
|
|
durup dururken aklıma gelen cümleler. |
|