• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
41
|
|
|
|
Yazı yazmak bazıları için bir zulüm iken, bazıları için de bir tutkudur. Sözgelimi kalemle barışık olmayan ve sıkça not tutması zorunlu olan bir üniversite öğrencisi için yazı yazmak zulüm ile eşdeğerdir. Ancak iaşesini yazdığı yazılarla ve eserlerle sağlayan bir yazar için yazmak bir tutkudur.
Yine yazdığı yazılar ve eserler yüz binlerce okur tarafından okunan yazarlar için de yazmak bir tutkudur.
|
|
42
|
|
|
|
ihtiyaç; insanoğlunun doğumu ile ölümü arasında geçirdiği süre içerisinde maddi manevi giderilmesi beklenen maduriyetlerinden ibarettir. |
|
43
|
|
|
|
"Var mıyım? Ben dediğim ne? Gerçekte iradem var mı yoksa şartların zorunlu olarak kontrol ettiği organik bir makina mıyım? Olasılıklar rastgele meydana geliyorsa doğal olanın ahlakından bahsedilebilir mi?" |
|
44
|
|
|
|
Tv’de sinema kanallarını gezerken tesadüfen rastladım Heidi filmine..
Bizim çocukluk-gençlik dönemimizin çizgi filmini sinemaya uyarlanmış olarak
İzledim..
İzledim çünkü o filmlerde kalan ve artık ulaşılması hayal olan duyguları
ve mutlu sonları, o muazzam sevinçleri yeniden hatırlamak, onlara olan özlemlerimi
bir nebze gidermek adına oturup izledim.. |
|
45
|
|
|
|
Önceki yazımda sınırsızlık kavramından bahsetmiştim. Bunu sonsuzluk kavramı ile eşanlamlı kullanmıştım. Ama üzerinde biraz düşününce ve eski bir kitabı tekrar okuyunca farkettimki aynı şey değiller. |
|
46
|
|
|
|
Çoğumuz için ev, sadece bir evin içi değil; mahalle, kasaba, köy veya bir adadır.. Hatta milyon metre karelik bir memleket toprağı.. |
|
47
|
|
|
|
...Aslında anlatmak istediğim, insan söz konusuysa deneylerin çok işe yarayacağını düşünmek gerçekçi değil.... |
|
48
|
|
|
|
Aynaya baktığınızda gördükleriniz dışında, göremediklerinizi de sunabilirsiniz okura. Ama ilkinde karşınızda dikizciler bulursunuz ve kendi imgenizi onların göz ucuna hapsediverirsiniz. İkincisinde ise bir paylaşım bulursunuz. Kendini anlatmakla ifade etmek arasındaki o ince çizgi burada yatıyor bence. |
|
49
|
|
|
|
“ Geleceğinizi berbat etmemesi için, konuşmanızı bir parça düzeltin.” Shakespeare
|
|
50
|
|
|
|
Varlığa inancınız ve anlama dair arayışınızın hiç bitmemesi dileğiyle. Huzursuz kalın, akılsız kalmayın. |
|
51
|
|
|
|
Ruslar içinde Aziz Nesin’i, Yaşar Kemal’i bilenlere de rastladım. Ama en çok, Rusya’da da yayınlanan Çalı Kuşu dizisinden dolayı Reşat Nuri Güntekin’i biliyorlar… |
|
52
|
|
|
|
Hayatımızdaki en önemli şeylerin bir anda yok olup gittiğini görmenin acısından kaçımız kurtulacağız? Yalnızca bizim için çok önemli olan insanlardan değil, düşüncelerimiz ve düşlerimizden de söz ediyorum. Bir gün, bir hafta, birkaç yıl daha dayanabiliriz, ama eninde sonunda yitirmeye yazgılıyız. Bedenimiz sağ kalır, ama ruhumuz er geç ölümcül darbeyi yer... En kusursuz cinayet budur. Yaşama sevincimizi kimlerin öldürdüğünü, bunu hangi güdüyle yaptıklarını, suçluların nerede bulunacağını bilemeyiz. (Paulo Coelho) |
|
53
|
|
|
|
Şimdi çaresizlikler içindeyiz ikimiz de. Ne onun hali var bir selam vermeye ne de benim… Orhan Veli’nin dediği gibi: “…anlatamıyoruz”. Ne o suskunluğunun nedenini anlatabiliyor ne de ben… |
|
54
|
|
|
|
Sorgulanmış, hatta çok fazla sorgulanmış bir başlık. Sonrası gürültülü sessizlik. Ağır yük olmuş sükünet ile terbiye edilmiş insan. Belki öyle veya değil. Sorular çok fazla ve cevaplar yetersiz. |
|
55
|
|
|
|
Hayatta omak. Kabaca: bu filmi ben seçmedim, içine düştüm. |
|
56
|
|
|
|
Ses, fiziki bir olaydır. Titreşimle oluşur ve bu titreşimi enerjiye dönüştürür.
Ses, çeşitli frekansta dalgalar ile havada yol alırken ayrı ayrı frekansta insan kulağına gelir; bazen hoş, bazen nahoş! |
|
57
|
|
|
|
İç dünyamızda neler oluyor? |
|
58
|
|
|
|
En son hangi güzel ve hayatınıza anlam katan bir işe imza attınız ;En son kime üzüldünüz bir olaya bir kişiye hatta bir başka canlıya ;En son hangi müzik parçasının notalarında kendinizi buldunuz ; En son hangi arkadaşınızı veya tanıdığınızı bir yüze bakıp özür dilediniz ... |
|
59
|
|
|
|
Tüm insanlığın ilk evi olan Kâbe (Beytullah)’yi bir düşünelim.. Yeryüzünde insan eliyle yapılmış en sade, en yalın küp bir ev ve içinde neredeyse hiçbir şey yok. Ne ölümsüzlüğe soyunmuş bir firavunun, ne de bir peygamberin mezarı.. |
|
60
|
|
|
|
Kimi zaman yolculuk bitmesin diler, an gelir ıssız bir kavşakta inmek istersin. Hezeyanların olur, sebepsiz yere mutlu olursun ve bedenin yolculuğu kanıksar. Ondan sonrasında belki umursamazsın.
|
|