• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
2521
|
|
|
|
Yaralarım içimde büyüsün, boşluk açmasın
diye çabalarım ... Bilirim ki, açılan boşluklarımı açanlar
geri gelseler bile, dolduramazlar açtıklarını,
silemezler yüreğimdeki kendi izlerini....
|
|
2522
|
|
|
|
Harflerin ışığı çayın buğusu ile karışır hayalimizde. Buğulu kelimeler, efsane cümlelere yol bulur yudum yudum. Her paragrafın nazlı teması olur çay. Çaydanlık ve demlikten huruç eden gizemli hâller bardağın sinesinde tebessüm gülü olur billur misali açar. Bir renk ve ahenk seremonisi başlar tam da bu demde.
|
|
2523
|
|
|
|
Sen ve ben… Asla kutsayamayacağız ne yaşamımızı ne ölümümüzü…
O yüzden haydi devam edelim yaşamaya, yaşamanın oksijen ve karbondioksit boyutunda!
|
|
2524
|
|
2525
|
|
2526
|
|
|
|
Şimdi size soruyorum, buğulu merhabasız güne başlanır mı? Gününüz aydın, bakışlarınız berrak,buğulu merhabanız sımsıcak ve taptaze olsun. |
|
2527
|
|
|
|
Beyaz bir yalnızlık
Sarı bir hüzün,
Koptuğu yerde sözün
Bırak benimle kalsın
Kar rengi yüzün... |
|
2528
|
|
|
|
Ölüme, mutluluğa ve hürriyete, şimşek hızında bir göz atış... |
|
2529
|
|
|
|
Bitti! Koca bir maraton daha sona erdi. Şubata kadar kuşlar kadar özgürüm.
Her ne kadar elimde kapıdan dışarı adım atmamamı ve yatıp dinlenmemi öneren bir doktor raporu olsa da, burnum yara içinde, kronik faranjitim azmış kudurmuş, ev ayağa kalkmış ve |
|
2530
|
|
|
|
aitlik duygusunun verdiği huzur ve bu huzurdan kaçan özgür deliler...insan neden kaçar huzurdan?tam da aitken dünya'ya, ayaklarının altında sağlam duran tek şeyden..? |
|
2531
|
|
|
|
Yaşamın dengesiz okları vurdu
yalnızlığın zirvesinde…
Bir “ah” yükselir içimde
yankılanarak dağlarımda..
Duman olur, sis olur,
hüzün bulutları olur ardında….
|
|
2532
|
|
|
|
Herkesi sevmek, saymak zorunda değilim; sizlerin gösteri yapmak zorunda olmadığınız gibi.
Korkmayın siz de, haydi şimdi haykırın yüzüme, sevmediğinizi beni... |
|
2533
|
|
|
|
Bu güne değin, çaya dair yazdıklarıma kayıtsız kalanların ve olumsuz düşünce ifade edenlerin yanında ; heyecan veren teşvik eden kişiler daha ziyade oldu. Bu durum çaya dair kırk yazıya başlama hususunda bana cesaret verdi.
|
|
2534
|
|
|
|
Ölülerime ağıtlar yakarak geçiyorum hayatın (bildiğimi sandığım, ama aslında bir insan eli kadar yabancı) yollarından… |
|
2535
|
|
|
|
bana ait ne varsa insanlığımın getirdiği, bir gölge oyununa dönüşüyor içimde. |
|
2536
|
|
|
|
Diyeceğim, büyümek zor zanaat... |
|
2537
|
|
|
|
Koşturuyoruz,delicesine.... dur durak beklemeden, hep bir sonraki adımımızın derdinde hayatı nasıl yaşadığımızı bilemeden. ..........Durun bir dakika ve durup düşünün... |
|
2538
|
|
|
|
Ama bu dalgalar... Ah...bu azgın köpükler yok mu? Gözlerimi acıtıyor, içimi yakıyor.
|
|
2539
|
|
|
|
Suların yokuşa aktığı zamanlarda en çok naz bulutunun busesine ihtiyaç duyar dudaklar. Hayaller buğulanır, naz bulutu berraklaşır. İnce belliler dolar boşalır… |
|
2540
|
|