• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
1701
|
|
|
|
Sevgi, onur gibi kavramlar insanı kendisi yapar, bu kavramlar yitince "kendisi" kalır mı? |
|
1702
|
|
|
|
Pencerenin önünde oturuyorum… Sandalye de pek rahat değil ama olsun. Evde herkes uyuyor… Sessizlik… Elimde bir fincan sıcacık kahve düşünüyorum… |
|
1703
|
|
|
|
Şu an hayattayız belki ama yarın, haftaya, önümüzdeki yıl bu dünyada olup olmayacağımızı asla bilemeyiz. İşte bu nedenle, hayata hep yi tarafından bakmalı, |
|
1704
|
|
1705
|
|
1706
|
|
|
|
Dünle bugün arasındaki en büyük fark güneşle olan kavgamızdaki üstünlük. Ya o beni kafama ıslak sünger koymadan bağladığı elektrotlarla idam koltuğunda ölmeme korkusu hissettirir, ya da ben bulutların ağırlığıyla atarım onu penceremin önünden görünmezliğe... |
|
1707
|
|
|
|
"... dağlarda yakalanıp tabakhanede çalıştırılan bir kısrağın unutuş uykusu ..." |
|
1708
|
|
|
|
aynalardaki sahte bebeklerin bize söyledikleri yalanlar. |
|
1709
|
|
|
|
Ruha hükmedip ruhu özgüvene götüren bir yol arayışı olarak değerlendirilebilir. |
|
1710
|
|
|
|
Ben türbanı geçtim, benim asıl altını çizmek istediğim konu dini neden bu kadar önemsediğimiz. |
|
1711
|
|
|
|
Ne zamandır seninle şöyle karşılıklı oturup, iki kadehin birbirine değdikten sonra çıkardığı sesi duymamıştık. Hep başka şeylerle geçti namussuz akşamlar.
Biliyor musun en son kime aşık oldum? Bi anlatsam karşındakinin ben olduğuma inanamazsın. Gerçi o da geçti gitti ya…Vurgun vurgun üstüne… |
|
1712
|
|
|
|
Her şeyin bir sonu vardır bilirim ama unuttuğumdan değil de, başını özene özene yazdığım hayallerimin gelememiş bir türlü nihayetleri. İllaki bulacaksam bir yerlerde kabahat, ezeli olduğunu bildiğim ebedi olmaması için dua ettiğim şanssızlıktandır. |
|
1713
|
|
|
|
Evrim olmuşsa da, bunu yaratan Allah'tır. Bu kadar olumlu mutasyonun bu kadar üst üste denk gelmesini şansa bağlamak akıl dışı. Ama şansla olmuşsa bile, şansı da yaratan Allah'tır. |
|
1714
|
|
|
|
Belki bir dış hesaplaşma, belki iç dökümü.. |
|
1715
|
|
|
|
bir kuşun kanadında saklıdır hayat,ve özgürlüğe sevdalıdır o da kuşlar gibi! |
|
1716
|
|
|
|
İnsan hayatı boyunca peşinden koştuğu mutluluğun aslında ne kadar yakınında olduğunu birgörebilse! Keşke görebilse!.. |
|
1717
|
|
|
|
Günümüz kentleri de insanlar gibi, canhıraş bir telâşın içindeler.sükûneti ve sessizliği çoktan unutmuşlar. Alelacele dolmuşa binen, tedirginlikle geç kalan otobüsü bekleyen insan misali
ya sıcakta kavrulmakta yahut soğukta titremekteler.
|
|
1718
|
|
|
|
Yıllar geçtikçe buharlaşıp uçmamak için, sıradanlaşmamak için,
yenilmeyip hayata sevmeye devam etmek için mi tavşan oldum ben?.. |
|
1719
|
|
|
|
I. MISRA: KELEPİR SAATLER
Kendimi kitap raflarının önünde unuttuğum olur... Çok sayılmaz, haftada yedi gün filan takılırım kitapçılara; günde birkaç saat... |
|
1720
|
|
|
|
Herkes bekler... Fakat neden? |
|