• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
1061
|
|
|
|
Düşlerimde geçirdiğim zamanı anlatıyorum sana. Yaptığım hataları anlatıyorum bir çırpıda. Aynaya bakarken tanıdım kendimi ve iç yüzümü. Peki aynanın arkasında ki kişiliğim neydi. Ben kimdim. Veyahut içimde ki o sevgi seline ne oldu. Galiba hepsi düşlerimiz ile birlikte uçtu gitti. Şimdi yazdığım zamanları anlatıyorum kendime. |
|
1062
|
|
|
|
Çiçek tozlarının rüzgarla uçuşarak, nehirde yüzerek, kuşların kanatlarına binerek döllenmek için diğer ağaçlara, bitkilere ulaşmaya çalıştığı aydir nisan. Kazayla ağaç yerine insanlara konduklarında çiçek tozları alerji yapar. Yalnızlığın nisan alerjisidi |
|
1063
|
|
|
|
Ey hayat!
Gereksiz yüz çevirme, barış benimle artık. Fotoğraflarda gülmeyi unutmuş liseli bir kızın hüzün yüzü müydü benim gençliğim? Hayat rengim soldu, gülüver artık... |
|
1064
|
|
|
|
Evren de seslerimiz yankılanıyor ve bizi buluyor aslında.. kötü
düşüncelerimiz, isyanlarımız, beddualarımız hep bize dönüyor..
|
|
1065
|
|
|
|
Yazma yetisi insana verilmiş en büyük ödülken, diğer taraftan sonsuz bir yalnızlığı gerekli kılışı çok acımazsız geliyor. Akademi’de öğrenciyken bir Hocam şöyle demişti; “Hayatta bir şeyi istiyorsanız bir başkasından vazgeçmelisiniz. Hepsi birlikte olmaz”. |
|
1066
|
|
|
|
Dinsel açıdan da böyle değil mi? Devamlı Tanrı’nın hoşnutluğunu kazanmak için ömür boyu yaptığımız tüm dinsel uğraşılar, aslında sevap biriktirmek için değil mi? Yani, gelecekte cennette huzur içerisinde yaşamak için yapılmıyor mu tüm bunlar? Aslında cennet ulaşılacak bir yer değil, yaratılacak bir şeydir. O da, dünyada iken cennete gibi yaşayabilmek becerisidir.
|
|
1067
|
|
|
|
Saçlarımı döktüm..Tel tel..Ve mi telinden şarkı çaldım yokluğa..Kimseler yoktular..
Beni çok da güzel alkışladılar.. Sessizlik..Boşluk..Yokluk.. |
|
1068
|
|
|
|
Falcılar, bir operatörün özeniyle ilk önce sağ elinizi avucuna alır,
Sonra uzun uzun bakarlar,
Acaba hangi fizik problemini çözmeye çalışıyor diye düşünürsünüz? |
|
1069
|
|
|
|
sarılıp sarılıp yatıyoruz valla! :)))
|
|
1070
|
|
|
|
Göğe bakanlar sınanırlar hem çünkü, inanırlar göklerin ötesine.. Binlerce düşmanı vardır onların, hem de gök düşmanları, hem de kök düşmanları.. |
|
1071
|
|
|
|
desenize şuna aptal kutusu aptal olmakta daha ısrar davranıyor diye... |
|
1072
|
|
1073
|
|
|
|
Bunları neden mi istiyorum…
Bir çocuğun kendi sessizliğinde büyük olmayı öğrenmesi ve büyüdüğünde yalnızlığı oynaması kadar anlaşılmaz bir durumu anlatabilmekti belki de... |
|
1074
|
|
|
|
Son birkaç yıldır televizyon programlarında kalitenin uğradığı erozyonu görmek için kahin olmaya gerek yok. |
|
1075
|
|
|
|
Gerçeği bulduğunu söyleyenler, gerçeğe ihanet edenlerdir. |
|
1076
|
|
|
|
Sesini duymak iyi geldi dost. İlaç gibidir dostlar birbirine, değil mi? Hiçbir şey yapmadan yalnızca "ne haber" dediklerinde bile... |
|
1077
|
|
|
|
Zamanı geç olmadan, hangi madeni elde etmek için risk almalıyız biz?
|
|
1078
|
|
|
|
Boşluk... Sonsuz Boşluk... Neyle dolduracağım hayatımı? |
|
1079
|
|
|
|
ENKAZ ALTINDAKİ HİÇ BİR DÜŞ IŞIKSIZ KALMASIN� |
|
1080
|
|
|
|
Zaman kendini kucaklamış yitirdiklerinin tesellisini kendinde arıyordu yine.
Saatler saklambaç oyunlarından geri kalmıyor körebe oyunlarından da ileri gidemiyordu bir türlü.
Dönüp dolaşıp bahçelere aynı yağmurları yağdırıyordu sonbahar ve çatılardan düşmeyen kar sıkı sıkı bağlanıyordu yine kendi saçının beyazına.
|
|