Bir insan bir kaplanı öldürmek istediğinde buna spor diyor, kaplan onu öldürmek istediğinde buna vahşet diyor. -Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Biliyorum bu yaziyi okuyanlarin kimliginin din hanesinde Islam yaziyor ama Musevilikten tut, Hiristiyanlik'a kadar bu uc ilahi din bu konuda hem fikirdir. Ilk insanlar yani Adem ve Havva, Yehova / Tanri / Allah'in buyrugundan cikmis, belki atesin basa vurmasiyla cikarilmis ve istedigi dogrultuda kararlar almistir. Boylelikle insanlar yasak bilgiyi ogrenmis, elmadan da almistir bir dal... O gunden gunumuze kadar insanlari hep kontrol altina almak istemistir yonetenler, yoneticiler... Kimdir bunlar? Firavunlar, krallar, sahlar, padisahlar, papalar, halifeler, bakanlar ve ileride karsilasacagimiz, gelecek neslin karsilasacaklari baska isimdeki yonetenler, yoneticiler... Kisacasi; Tanri insanlari kontrol altina alamazken belki de almak istemezken, insanlari kontrol altina almaya calisan insanlarin oldugu devirleri gorduk, duyduk, yasiyoruz ve suphesiz ki yasiyacagiz. Tamamen sacmalik ama ne yapabilir, ne diyebilirsin ki? Haydi bakalim kova cagina girdik hepimiz ozguruz mu diyeceksin? Olmaz... Oldurmazlar. Aslinda soyle bir dusunuldugu zaman insan hayati cok ucuz. Ne biliyim kene isiriyor oluyoruz; sivrisinek isiriyor oluyoruz veya yoldan gecerken kafamiza tugla dusuyor yine oluyoruz. Ne kadar para kazandigina veya nasil bir mevkide olduguna bakmiyor bu tur olaylar. Hatta bazen sadece dusunuyorsun veya yaziyorsun bir sekilde hayatina son veriyorlar veya hapislerde curuyorsun. Oluyor ne yazik ki boyle seyler... Sahsen pek fazla kural ve yasa bilen biri degilim ama dusunce suclusu diye bir kavramin olmasina oyle bir sasiriyorum ki... Hani insan gercekten hayret ediyor... Tabi ki yapilacak bir sey yok, tabi ki bizler sadece gucun altindaki basit kullariz ama ne biliyim icten ice boyle olmamaliydi sanki diyorum acikcasi. Fazla fecr-i ati akimi yapmadan ve de insanlari gerizekaliymis gibi hissettirmeden cumlelerimi toparlayip bu yaziyi sonlandirmak istiyorum. Cunku tipki basligim gibi basit ama yaratici bir yazi yazdigima inaniyorum. Ucunda bir sey beklemeden, ilgi istemeden veya sonucunda bir sey olmasini istemeden... Sadece icimden gelerek, hissederek ve inanarak yazdigim su kelimelerle soyle bir sadede gelmek isterim ki insan dogasi geregi kole degildir ve gozleri ne kadar sacma sapan secimlerle uyusturulursa uyusturulsun illa ki birisi gelir ve bazi seylere kafa tutar... Sonu hos olmasa da... Yine de deger.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Şahin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |