• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
1641
|
|
|
|
Çoğunluğa uyduğumuz zaman, bizde görevimizi yapmanın rahatlığı içerisine gireriz. Çünkü çevre tarafından onaylanırız, çevre ne der korkusu ortadan kalkmıştır artık. İnanmadığımız, içimizden gelmediği halde, sırf etraf ne der korkusuyla yaşamımızı sürdürüyorsak, kişiliğimizden, özgürlüğümüzden bahsetmek ne derece doğru olabilir. |
|
1642
|
|
|
|
Ve birilerinin peşine takılıp kaybolmaktan ise kendi fikirlerimle yalnız olmayı yeğliyorum.
Bir de ben ve ben gibilere uzak insanlara bakıyorum, bir kolaycılık yarışı almış gidiyor başını.
|
|
1643
|
|
1644
|
|
|
|
Aslına bakarsanız bütün mahlukatı tanımak adına yaşam bize sunulmuş muhtesem bir hediye...Daha ne bekliyoruz ki?Neden o hediyenin ambalajını biran önce açıp içindekiyle;o güzel hediyeyle meşgul olmuyoruz?İnanın bana ambalajı çok da mühim değil..Asıl olan |
|
1645
|
|
|
|
Artık can çekişmekte olan “O ÇOCUĞUN” arkasında bekleyen akbabalar gibi dünya… |
|
1646
|
|
|
|
alın işte! ..gene siyasete bulaştım durup dururken. 'ne ilgi ama' diyeniniz |
|
1647
|
|
|
|
Peki sizin hiç alıp başınızı gitmek tüm sorumluluklarınızı ardınızda bırakmak, istediğiniz olmadı mı?Can Yücel'in bir şiirini okudum bugün. Benim gibi başka insanların da olduğunu düşünmek bir rahatlık hissettirdi bana.Malum bahar kapıda geleyim g |
|
1648
|
|
1649
|
|
|
|
artık ağlamazsın, son iki damla kalır göz pınarlarında. koca bir okyanusa açılır yüreğin. sadece kendine güveneceğine çıkar nemli sevgin |
|
1650
|
|
|
|
Minicik geldi bu tam benim kedim dedim hiç belli olmadı somn üç günde sağlıklı bir biçimde vefat etti
küveze koydular vucut ısısı ve bütün dengeleri bir bölümü ya çok yüksek ya çok düşük veteriner kudret bey saat akaşm yedide çağardı sarmışlar bir pakete gittim gömdüm kalamış parkına miniğim kaskatı kesilmişti..... |
|
1651
|
|
|
|
Aşk, başka bir şey olur, ya da yeniden kendisi... |
|
1652
|
|
|
|
Şehir dondu kaldı, onlara anlam veremeden, korkudan sessiz sessiz titredi. Sanki bir çıtırtı onları daha çok kızdıracak, daha çok azdıracaktı. Koca şehir çıtını çıkaramadı.
Şehir mağluptu, onlar muzaffer…
|
|
1653
|
|
|
|
İnsan, psikolojisi gereği hayatının hep tek düze olmasını yani hep iyi ve olumlu geçmesi hayali ve
beklentisi içindedir. İnsan genelde mutsuzluğu, stresi, bulanımı, sıkıntıları ve sorunları kendine
yakıştıramaz. Özellikle bunlarla mücadelle karşısında insanların yaşadığı yetersizlik duygusu, insanın
en zayıf ve acınacak halini ortaya çıkarır. Bu da insanın kendisine olan güvenini sarsarak, insanı
çaresiz duruma düşürür. Halbuki hayatın iki yönünü görmesi gereken insan, nedense hayata tek yönlü
bakmayı alışkanlık haline getirir. |
|
1654
|
|
|
|
Eğreti durmuş her ad yamacımızda... Ne çok yabancıyız şimdi, ne çok ayazda kaldı yürekler... |
|
1655
|
|
|
|
Fb tiryakiliği ile sigara tiryakiliği arasında bir analog... |
|
1656
|
|
|
|
bir halk bu kadar da salak yerine konmaz ki üzülüyorum gerçekten üzülüyorum ... |
|
1657
|
|
|
|
Yasalarla yasak doğduk,günahlarla suçlu öleceğiz.Sonum nasıl olsa böyle olacaksa,varım herşeyi yaşamaya !
|
|
1658
|
|
|
|
Hadi bugün sevdiğiniz birinin sesini duyun ne kadar çok işiniz varsa da,bazı şeyler beklesin bırakın...Hadi bugün yaşama kanat çırpın. Ve sakın ola yaşama kazık çakmış gibi yaşamayın... |
|
1659
|
|
|
|
Kim olursan ol unutulmak... |
|
1660
|
|
|
|
İnsanlar... Doğuştan eşit ve masumdurlar... Acaba? O zaman bu kadar çekişme ve kargaşa niye? |
|