• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam |
681
|
|
|
|
İlkbahar veya ilkyaz, doğa döngüsünde kış ile yaz arasındaki mevsimdir. Üzerinde yaşadığımız kuzey yarım kürede 21 Mart-22 Haziran tarihleri arasında yaşanır. İlkbaharda ağaçlar çiçek açar, hava sıcaklığı artmaya başlar. Bu mevsimde karların erimesi ve bol miktarda yağışların yağması ile su yatakları olan dereler, göller, göletler ve barajlar su ile dolar. Yani kısaca İlkbahar bolluk ve berekettir. Uyanış ve yenilenmedir. Doğanın süslenmesidir. Adalet ve itidal mevsimidir. |
|
682
|
|
|
|
Şekil şekil bulutlar vardı sarı gökyüzünde. Lolipoplar pembe çimlerin arasından uzanırdı.Ağaçlarda her çeşit şeker yetişirdi ve süt kokardı nehirler. Pürüzsüzdü. Hevesliydi. Neşeliydi. Rengarenkti. |
|
683
|
|
|
|
Af olmazsa sevgi diye bir şey kalmaz. Af olmasa o kadar çok insan birbirine darılabilir, sürtüştükleri o kadar çok konu olabilir ki… Ancak Allah, affedicilik özelliğiyle insanları sağlıklı yaşayabilecekleri şekilde yaratmıştır.
|
|
684
|
|
|
|
Can dostum Hrant... Sen yaşıyorsun ve yaşayacaksın. Ne yaparlarsa yapsınlar, seni yok etmeyi başaramayacaklar!
|
|
685
|
|
|
|
Hayatımda ki ilk cenaze. Ölüm diye birşey varmış. |
|
686
|
|
|
|
Yalnızlığım... Yani karanlık boşluğum... Herkesten uzak, kendimden bile... Yaralı ve incitilmiş bir yüreğim, bir de yalnızlığım var. “Başka?” diye sormayın. Başkası yok, başka hiçbir şeyim yok. |
|
687
|
|
|
|
Bir kapı aralığından bakıp gelsem çocukluğuma
Tanır mı beni gözlerimden ?
Derler ya ; kaybolursanız çocukların gözlerine bakın
Ama benim çocukluğum kayboldu
İçinde masum bakışlarım ve hayallerim de vardı
Ne ben onlara ulaşabilirim
Ne onlar beni tanırlar hangi kapıdan baksam
Şimdi hükümsüzler |
|
688
|
|
|
|
Evet, kapatın lütfen. Kapatın yalanların ekranını ve sessizliği dinleyin, yalnızca o sessizliğin bile söyleyecek çok şeyi var size.
|
|
689
|
|
|
|
“Varlığından şüphe eden bir insan varolabilir mi?” sorusu ise belirtmek isteğim karmaşıklığı su yüzüne çıkartıyor. Varlığını fark etmeyen insan yokken, yokluğunu hissetmeyen insan yok olmaya mahkum oluyor. |
|
690
|
|
|
|
Yetmiş yaşlarında bir kadın… Sabahın erken saatlerinde neden bu görüntüyü veriyordu? Gelip geçenleri kaçırmamak için öylesine dikkatliydi ki... Sanki birinin yüzünü göremese, yaptığı hareketi kaçırsa hayatından bir gün daha gidecekmiş gibi. |
|
691
|
|
|
|
ürekli bencil tutkularını doyurma çabası içindeki nefsin, zor zamanlarda sesi pek duyulmaz olur; duyulan Allah’ın ilhamı olan vicdanın sesidir. Yaşadığı zor anlarda kendisini Rabb’ine daha yakın hisseden insanın, O’na içten yönelmesi kolaylaşır. |
|
692
|
|
|
|
Canım sıkılıyor. yokluktan değil varlıktan... Her şey var; ama aslında hiçbir şey yok. Varlık alemi yok diyen dudaklara benziyor ve alay eder gibi gülmesi canımı sıkıyor. Ne vakit varlık aleminden bir şey istesem, her daim çölden bir damla su istenir mi diyor bana. Varlık alemi plastik meyvelerle dolu masaya benziyor. Meyve var sanıyorum, yedikçe anlıyorum ki aslında meyve yok. Tattığım olmayan şeylerdir. |
|
693
|
|
|
|
Öyleyse dilediğin zaman alabilirsin beni yanına, çünkü bağlandığım yada tapındığım hiç bir şey yok buralarda, ne kadar az kalırsam dünya denen bu bataklıkta, o kadar karlı varacağım başlangıca, ''yani senin yanına'' ... |
|
694
|
|
|
|
…şimdi otur…uzan biraz… avuçlarıma doldur ağrılarını…
…uzan biraz…ve dinle…
…sana mavi masallar anlatacağım…hiç duymadığın… |
|
695
|
|
|
|
geçmiş: yaşananların ev sahibi, kederlerin duldası
hüzün: umutlarımızın engeli, gülüşlerimizin celladı
siz: kaybedecek yada kazanacak olan |
|
696
|
|
|
|
Yeni arkadaşlarımız pek tanımayacaklardır muhtemelen ancak bir dönemler pek çok yazımı burada paylaşmış, sizlerden de çok güzel destekler almıştım |
|
697
|
|
|
|
İnsanın hayalleri olmayınca, peşinden gidecek izleri de olmuyor. Sıradanlıklar içinde bir yaşama adım atınca, sessizce söyleyecek tek bir şey kalıyor. “Hayat devam ediyor işte. Her şeye rağmen hayat devam ediyor.” |
|
698
|
|
|
|
Dinlenilmeme fobisi bende mi var sadece acaba? Sizde de var mı? |
|
699
|
|
|
|
Ben insanları renklere benzetirim. Kırmızı, Beyaz, Mavi, Yeşil, Kahverengi Gri, Turuncı gibi renkler vardır ya. İşte insanlar da öyle renk renktir bana göre. |
|
700
|
|
|
|
Yetiştirme Yurtlarında kalan; 0-18 yaş grubu çocuklarımızın durumu ile sokaklarda kalan, sınırsız yaş grubuna mensup çocuklarımızın ve yaşlılarımızın ki; çocuklardan farkı yoktur Onların.. Durumunu düşündükçe kahroluyorum.
Hayata geldikleri şartlardan tutunuz da Onların, nelere maruz kaldıklarını hiç düşündünüz mü?
Bir nebze, Yetiştirme Yurdunda kalan çocuklar için; içim rahat ama birçok hususu da göz ardı edemiyorum.
Beslenmeleri yeterli mi, eğitimleri tam mı, yeterli sevgi alıyorlar mı, saygı ekilmiş mi yoksa korkuya mı dayalı, vs.
Şiddet görüyorlar mı? Ya tacize uğramaları?
Baskıya maruz kalmış, duyguları bloke olan, yeterince sevgiyi tatmamış, ana-baba şefkatinden mahrum nice evlatlarımız var yurtlarda ve sokaklarda.. |
|