..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kendinden daha uyanık insanları işe aldığın zaman, senin onlardan daha uyanık olduğunu kanıtlamış oluyorsun. -R. H. Grant
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yaşam
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Sonra Bir Gün
Ahmet Zeytinci
Öykü > Gülmece (Mizah)

Bir varmış, iki yokmuş, üç varmış dört yokmuş, beşin bu işler ile hiç alakası yokmuş, beş o sırada senelik izindeymiş. Develer tellal, pireler berber iken, yavru pireler berber çırağı iken, hem develerin tellallığına hem pirelerin berberliğine, hem de yavru pirelerin berber çıraklığına itiraz çokmuş. İtiraz çoksa da hem develer, hem pireler, hem de yavru pireler hiç mi hiç umursamamışlar bunu. Masal bu ya, adı üstünde işte masal, sen de oku bakalı

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Deneme > Yaşam
681 
 İlkbahar ve Hıdırellez  (mustafa öztürk)

İlkbahar veya ilkyaz, doğa döngüsünde kış ile yaz arasındaki mevsimdir. Üzerinde yaşadığımız kuzey yarım kürede 21 Mart-22 Haziran tarihleri arasında yaşanır. İlkbaharda ağaçlar çiçek açar, hava sıcaklığı artmaya başlar. Bu mevsimde karların erimesi ve bol miktarda yağışların yağması ile su yatakları olan dereler, göller, göletler ve barajlar su ile dolar. Yani kısaca İlkbahar bolluk ve berekettir. Uyanış ve yenilenmedir. Doğanın süslenmesidir. Adalet ve itidal mevsimidir.
682 
 Renkli, Keçeli Kalemlerim  (Selin Arslanoğulları)

Şekil şekil bulutlar vardı sarı gökyüzünde. Lolipoplar pembe çimlerin arasından uzanırdı.Ağaçlarda her çeşit şeker yetişirdi ve süt kokardı nehirler. Pürüzsüzdü. Hevesliydi. Neşeliydi. Rengarenkti.
683 
 Af Yolunu Benimsemek  (Fuat Türker)

Af olmazsa sevgi diye bir şey kalmaz. Af olmasa o kadar çok insan birbirine darılabilir, sürtüştükleri o kadar çok konu olabilir ki… Ancak Allah, affedicilik özelliğiyle insanları sağlıklı yaşayabilecekleri şekilde yaratmıştır.
684 
 Doğum Günün Kutlu Olsun!  (Nükhet Everi)

Can dostum Hrant... Sen yaşıyorsun ve yaşayacaksın. Ne yaparlarsa yapsınlar, seni yok etmeyi başaramayacaklar!
685 
 Babası Öldü  (Gökçe Dölek)

Hayatımda ki ilk cenaze. Ölüm diye birşey varmış.
686 
 Yalnızlığım: Karanlık Boşluğum  (PELİN KARCI)

Yalnızlığım... Yani karanlık boşluğum... Herkesten uzak, kendimden bile... Yaralı ve incitilmiş bir yüreğim, bir de yalnızlığım var. “Başka?” diye sormayın. Başkası yok, başka hiçbir şeyim yok.
687 
 Mihrap Altıntaş Kasedi Başa Sardır  (MİHRAP ALTINTAŞ)

Bir kapı aralığından bakıp gelsem çocukluğuma Tanır mı beni gözlerimden ? Derler ya ; kaybolursanız çocukların gözlerine bakın Ama benim çocukluğum kayboldu İçinde masum bakışlarım ve hayallerim de vardı Ne ben onlara ulaşabilirim Ne onlar beni tanırlar hangi kapıdan baksam Şimdi hükümsüzler
688 
 Lütfen Kapatın Ekranı ve Bir Şans Verin Kendinize  (Haşmet Şenses)

Evet, kapatın lütfen. Kapatın yalanların ekranını ve sessizliği dinleyin, yalnızca o sessizliğin bile söyleyecek çok şeyi var size.
689 
 Varken Yok, Yokken Var  (Murat Sayım)

“Varlığından şüphe eden bir insan varolabilir mi?” sorusu ise belirtmek isteğim karmaşıklığı su yüzüne çıkartıyor. Varlığını fark etmeyen insan yokken, yokluğunu hissetmeyen insan yok olmaya mahkum oluyor.
690 
 Bir Çift Göz  (EBRU ŞATIR)

Yetmiş yaşlarında bir kadın… Sabahın erken saatlerinde neden bu görüntüyü veriyordu? Gelip geçenleri kaçırmamak için öylesine dikkatliydi ki... Sanki birinin yüzünü göremese, yaptığı hareketi kaçırsa hayatından bir gün daha gidecekmiş gibi.
691 
 Her Yeni Gün Bir Fırsattır  (Fuat Türker)

ürekli bencil tutkularını doyurma çabası içindeki nefsin, zor zamanlarda sesi pek duyulmaz olur; duyulan Allah’ın ilhamı olan vicdanın sesidir. Yaşadığı zor anlarda kendisini Rabb’ine daha yakın hisseden insanın, O’na içten yönelmesi kolaylaşır.
692 
 Hayatta Aslında Hiçbir Şey Yoktur  (osman demircan)

Canım sıkılıyor. yokluktan değil varlıktan... Her şey var; ama aslında hiçbir şey yok. Varlık alemi yok diyen dudaklara benziyor ve alay eder gibi gülmesi canımı sıkıyor. Ne vakit varlık aleminden bir şey istesem, her daim çölden bir damla su istenir mi diyor bana. Varlık alemi plastik meyvelerle dolu masaya benziyor. Meyve var sanıyorum, yedikçe anlıyorum ki aslında meyve yok. Tattığım olmayan şeylerdir.
693 
 Başlangıca 'Yani Senin Yanına'...  (Edibe Toğaç)

Öyleyse dilediğin zaman alabilirsin beni yanına, çünkü bağlandığım yada tapındığım hiç bir şey yok buralarda, ne kadar az kalırsam dünya denen bu bataklıkta, o kadar karlı varacağım başlangıca, ''yani senin yanına'' ...
694 
 Gitme Deli Kız  (asivemavi36)

…şimdi otur…uzan biraz… avuçlarıma doldur ağrılarını… …uzan biraz…ve dinle… …sana mavi masallar anlatacağım…hiç duymadığın…
695 
 Gülümse Zamana ve Hüzne  (arjin arslan)

geçmiş: yaşananların ev sahibi, kederlerin duldası hüzün: umutlarımızın engeli, gülüşlerimizin celladı siz: kaybedecek yada kazanacak olan
696 
 Hayalleriniz Gerçekmiş Gibi Davranın...  (Gülgün Karaoğlu)

Yeni arkadaşlarımız pek tanımayacaklardır muhtemelen ancak bir dönemler pek çok yazımı burada paylaşmış, sizlerden de çok güzel destekler almıştım
697 
 Kozada Bir Kelebek  (Adsız)

İnsanın hayalleri olmayınca, peşinden gidecek izleri de olmuyor. Sıradanlıklar içinde bir yaşama adım atınca, sessizce söyleyecek tek bir şey kalıyor. “Hayat devam ediyor işte. Her şeye rağmen hayat devam ediyor.”
698 
 Dinlenilmeme Fobisi  (Eylem Yurtsever)

Dinlenilmeme fobisi bende mi var sadece acaba? Sizde de var mı?
699 
 Renkler Ruhumda Böyle Yansır  (İnci Fügen Yılmaz)

Ben insanları renklere benzetirim. Kırmızı, Beyaz, Mavi, Yeşil, Kahverengi Gri, Turuncı gibi renkler vardır ya. İşte insanlar da öyle renk renktir bana göre.
700 
 Yetiştirme Yurtlarında ve Sokaklardaki Çocuklarımız...  (Gülizar Özlem SARAÇOĞLU)

Yetiştirme Yurtlarında kalan; 0-18 yaş grubu çocuklarımızın durumu ile sokaklarda kalan, sınırsız yaş grubuna mensup çocuklarımızın ve yaşlılarımızın ki; çocuklardan farkı yoktur Onların.. Durumunu düşündükçe kahroluyorum. Hayata geldikleri şartlardan tutunuz da Onların, nelere maruz kaldıklarını hiç düşündünüz mü? Bir nebze, Yetiştirme Yurdunda kalan çocuklar için; içim rahat ama birçok hususu da göz ardı edemiyorum. Beslenmeleri yeterli mi, eğitimleri tam mı, yeterli sevgi alıyorlar mı, saygı ekilmiş mi yoksa korkuya mı dayalı, vs. Şiddet görüyorlar mı? Ya tacize uğramaları? Baskıya maruz kalmış, duyguları bloke olan, yeterince sevgiyi tatmamış, ana-baba şefkatinden mahrum nice evlatlarımız var yurtlarda ve sokaklarda..

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 
31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 
62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 
93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 
124 125 126 127 128 129 130 131  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Araf’ta
eylül
Deneme > Yaşam
Mutluluk
Hilal Polat
Deneme > Yaşam
Haklısın
Alp Şahin
Deneme > Yaşam
Asla Unutmam
İsa Kantarcı
Deneme > Yaşam
Gece Gündüz
Alp Şahin
Deneme > Yaşam

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.