"Sevgi bilmekten doğar." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Buna rağmen yepyeni, gıcır gıcır ayakkabıların acayip ağrı kesici etkiye sahip, dayanılmaza dayanılır. Yeni ceket, elbise, çanta neredeyse bayram coşkusuna sebep olur. Hadi biraz daha geniş tuttum diyelim; mobilya yenilemek müthiş, midedeki spazmlarla birlikte. Yeni bisiklet, yeni araba, haydee oldu olacak yeni ev; bambaşka dünyalar bunlar. Sıçrama oldukça büyük oldu bu arada, ayakkabıdan eve. Yazı sadece yahu, kelimelerden cümleye dökülen. Yeni alınan eşyaların kendilerine has kokuları var, ikinci el ikinci el kokar. Annemin dikiş hobisi vardı, tam zamanlı çalışıyor olmasına rağmen, giyim, ev tekstili, örgü ile uğraşır dururdu. İki dikiş makinası, bir dolu her renk iplik bobinleri, makaslar, iğneler ve burnumun direğini sızlatan makina yağı ve yepyeni kumaşların kokusu; hayatımın ilk çeyreği bunlardan ibaret. Yine de bana cici giysiler, yatağıma örtüler, odamın pencerelerine perdeler dikmesine hiç itiraz etmedim, insanım sonuçta, sahip olma güdüsü devredışı kalır mı?.. Ne kadar bencilce. Şimdi biri seslenip " yazııık, içinden gelmiş yapmış" diyecek diye tırstım biraz. Her şeye de bir cevap... Öyle ama, ne yazık(derin derin düşününce) içten gelir. Orada ne varsa o gelir... Al sana derinlik, al sana klişelere boğulmadan düşünme fırsatı. Konudan uzaklaşmamak lazım, hadi bakalım. Türkiye'de ikinci el mağazaları daha çok mobilya, beyaz eşya, araç, konut olarak faaliyette. Bahçe satışı kültürü olmasa da semt pazarlarında ikinci el giysi, ayakkabı filan satılıyor. Bizim kültürümüzde yardımlaşmak var, giymediğimizi poşetleyip ihtiyaç duyanlara veririz. İkinci el, yazıldığı ve okunduğu gibi, lakin ihtiyaç ihtiyaçtır. Hayatın zor tarafında olmak nasıldır anlamak gerek. Güvenli olmayan bölgede yaşamak nasıldır anlamaya çalışmak şart. Yaşamak için gerekenler çok, hele ki bu devirde. İkinci el giyinir, ilk elden aç kalsa da insan... Farkındayım, yazım elimde olmadan uzayabilir, spontane gelen düşüncelerden. Aklımdakine parmak ucuyla dokunmadan. Kıyamete doğru itilirken, ikinci el akıl fikirler yüzünden... Not: "Avrupa Yakası" dizisinde Gaffur karakterinin dediği gibi: " anladın sen onu!"... 😀 eylül
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |