..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ben bir dünya yurttaşıyım. -Sokrates
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > arif huseyin




29 Mayıs 2007
Kadına Atılan İlk İftira!..  
arif huseyin
İnsan tüm sistemlerin öznesidir, İnsan olmadan hiçbir sistem anlam ve değer ifade edemez.İnsan denen mahluk, erkek ve dişinin toplamıdır.Erkek ve dişi bilinmeden İnsanın bilinmesi ve dolayısı ile Hayatın bilinmesi sözkonusu olamaz....


:BGDD:

Tarih ve yazılı literatür net olarak göstermektedir ki; Erkek ve Kadın tanımları üzerinde Erkekler ve Kadınlar arasında bir uzlaşma yok, ne Türkiye de var , ne Dünya da… ne şimdi var, ne de geçmişte ve doğal olarak hiçbir kültürde de yok ve kültürler arasında da bu konuda bir uzlaşma yok.
İnsan=Kadın + Erkek demekse ki öyledir ve Hayat ancak İnsan unsurunu içerdiğinde anlamlıysa, o halde öncelikle Hayat ne? sorusuna cevap verebilmek için, İnsan ne sorusuna cevap verilmelidir.İnsan ne? sorusuna cevap için ,Erkek ne?, Kadın ne? Sorularına doğru cevaplar verilmelidir.Bu soruların arayışına girmek içinse, Ben neyim? Sorusuna cevap verilmesi gerekir.Tarihte ve günümüzde, Ben neyim? Sorusuna cevap veren birçok Şahsiyet mevcuttur.Bir çok Kültürde ve İnançta Ben neyim ? sorusu irdelenmiş ve sonucunda esas meselenin kendini bilmek olduğu sonucuna varılmıştır.Yaklaşık tümü, ‘’kendini(nefs,ego), bilenin Tanrısını bileceği’’ anlamına gelecek sonuçlara varmıştır.
İslam özelinden ve Müslüman Kültürünün(Kültürlerinin) uygulamalarına baktığımızda ilk sorun buradadır.Çünkü; bu yargıda iki temel eksik mevcuttur. Kendini bilen, Tanrının varlığını bilir, Tanrıyı değil.İkinci manası ise, ‘’nefsini(kendini) bilen taptığı tanrısını bilir, tek olan tanrıyı değil zira her İnsan mutlaka bir şeye tapmaktadır, taptığına ise tanrı muamelesi yapmaktadır.
Kendini(nefsini) bilirsen, sen ya kadınsın ya da Erkek yani kendini bilen ancak erkeği ya da kadını bilebilir.Lakin insanı bilemez çünkü İnsan=Kadın+Erkektir.Diyelim Kadınsın, Kendini bilirsen ancak Kadını bilebilirsin, Erkeği bilemeden İnsanı bilemezsin.İnsanı bilemeyen Hayatı nasıl bilsin? V.s...
Anlaşılan bir şey var.Erkekler Kadını bilmiyor, şimdi de bilmiyor tarihte de bilemedi.Delilimiz bizzat tarihin kendisi.Kurulan tüm Sistemler Kadını bilemedikleri için, Adalet, Barış ve refah getirememiştir, hep ve daima bir şeyler eksik kalmıştır.Sistemi kuran Erkeler olduğuna göre, eksik kalan yer de Kadın hakkındaki bilgidir böylece sistemler hep eksik kuruldular.Ve daima Kadının Hakkı gasp edildi ve doğal olarak Kadın bu Hak gaspına gerekli cevabı en mahrem yerde verdi.Buna H.z Peygamber dönemi hariç tüm İslam tarihini dahil edebiliriz.
Sorunun asıl kaynağı, İnsanlık hikayesinin Cennette geçen bölümünde saklıdır.Cennetten neden kovulduk sorusuna verilen cevapların genlerinde saklıdır ‘sorun’un cevabı.Esasında ‘soru’n, Cennetteki yasak ne? sorusuna verilen cevaplardadır.Bunun kalbinde de, var olan yasağı neden çiğnedik sorusuna verilen değişik inançların cevaplarındadır.İbrahimi Dinler bu sorulara şöyle cevap verirler:
Museviler:Özetin özeti olarak denebilir ki; Yasak, iyilik ve kötülük bilgisiydi, Cennette 2 ağaç vardı, biri Hayat ağacı diğeri ise iyilik ve kötülük bilgisinin olduğu ağaç.Yılan(şeytan değil!!) Havvayı kandırdı, Havva da Ademi kandırdı ve yasak çiğnendi.Cennetten kovuldular, yılan cezalandırıldı ayakları ve dili geri alındı.Ademle Havva Dünyaya indirildi ve yeniden Cennetteki hayatı(daimi saadet hali, istemekle her şeyin olduğu yer) inşa etmek için acı, zorluk çekerek yaşamaya mahkum oldular.Sonunda da dünyada Cenneti kuracaklar.
Hıristiyanlar: Yasak elma ile tasvir edilen(simgeleştirilen) cinsellikti,cinsel ilişkiydi(Niçeye hak vermemek elde değil, öyle bir tanrı ki(haşa), cennet gibi bir mekan, Adem gibi bir erkek, Havva gibi bir kadın ve cinsellik yasak, bu düpedüz zulüm).Şeytan Havva’yı o da Ademi kandırdı cinsel ilişkiye girdiler ve kovuldular.Adem Havva yüzünden şeytana yenildi.O yüzden her cinsellik ürünü olan çocuk günah ürünüdür ve ancak Papaz efendi vaftiz edince bu günahtan kurtulabilir).İsa’ya tabi olanlar ve iyilik edip kötülükten kaçanlar sonunda(ahirette) Cennete geri dönerler.
Müslümanlar:Yasak buğday, arpa yada elmadır önemli değil ne olduğu, önemli olan şeytan Havva’yı oda Ademi kandırması ve kovulmalarıdır.SUÇ Havada dır, Dünya da Havva’ya, bu bilgiye göre bir anlam, bir değer ve bir statü verilmelidir.Havva zayıftır kolayca şeytana kanar bu yüzden Havva 2’ci sınıf İnsan muamelesi gördü..Ondan(Havva’dan)uzak duran kurtulur, en kolay yol ise, Nefsi öldürmek olmadı zincirlemektir.(bu arada yasağın cinsel ilişki olduğu da direkt söylenmese de ima edilir Müslümanlarda).
Bu üç görüş sahiplerinin Dünyayı nasıl şekillendirdiklerini, nasıl bir Hayat tasavvur edip inşa ettikleri bellidir, bilinen bir şeydir, sonucu tam bir fiyaskodur.
Lakin birde İslam’ın bu konuda anlattıkları vardır, o da şudur yaklaşık:
Ademe Ruh üflenir, Melekler(meleke?) secde eder iblis etmez.Ademe eşyanın(maddi alemin varlıklarının?) isimleri öğretilir ve Meleklerin önünde imtihan edilir verdiği cevaplar Melekleri şaşkına çevirir hayret ederler ve sonunda hayran olurlar Ademe.Sonra Ademin özünden, kendi Nefsinden(ruhundan, eğe kemiğinden değil,Ruh cinsiyet taşımaz, cinsiyet nefs’te dir) dişisi olarak Havva yaratılır.Cennete girmeden önce son kez uyarılır Adem.Ey Adem bu senin Eşin Havva,yardımcın ve yoldaşın, Havva sana benim EMANETİM’dir.Şeytan sizin doğal düşmanınız, onun size kötülük yapması için, sizin ona kötülük yapmanıza gerek yoktur.Varlığınız size kötülük yapması için yeterli gerekçedir, dikkat et şeytan seni ve eşini kandırmasın.Cennette her şey hazır ve serbest sadece bir yasak var, ona dokunmayın.
Ve Cennet günleri başlar, bir gün şeytan Ademin yüreğine şunu fısıldar.O yasak var ya, o yasak, neden yasak biliyormusun? O yasak sen ve eşinin Melek olmasına engel olmak için yasak.
İyide Melekler Ademe hayran ve secde etmişler, Adem neden Melek olmak istesin ki??
Sonra zaman geçti aradan, yine geldi şeytan ve seslendi ikisine de.Sizi ÖLÜMSÜZLÜĞE ve SONSUZ KUDRETE götürecek kapıyı göstereyim mi?, dedi… vaadi buydu ve Adem SONSUZ KUDRET için Cenneti feda etti… ve Havva ÖLÜMSÜZLÜK(ölümsüz eden kudret?) için Cenneti feda etti.
Suç Havva’nın mı?.Hayır değil.Allah Havva’yı yarattığında bu senin eşin, O benim sana EMANETİM’dir dedi .Yani suç sorumluluk sahibinindir yani Ademindir, Havva iştirakçidir sadece ve ikisi de aynı anda çıplaklıklarını hissederler.Bu suçtan Havva bir kez yargılanacaksa, Adem iki kez yargılanacak, suçun büyüğü Ademin zira.
İki farklı kişi için an nasıl aynı olur düşünülmesini dilerim…
Soru şu; Ademe Cenneti feda ettiren şey bu Dünyada neleri feda ettirir?
Havva’ya Cenneti feda ettiren şey Dünyada neleri feda ettirir?
İslam Kadın ile Erkeğin(farklı cinsiyet) varlık amacını şuna bağlar; Birbirinize HUZUR ve SÜKUNET veresiniz ve böylece kişiye has bir SEVGİ yaratıp sizin yüreğinize yerleştirilsin ve böylece o sevgiyle ellerinizden çıkan iş RAHMET olsun.
Yoksa Dünyada rahatça gözlemlenebilir ki, birçok farklı üreme teknolojisi var.Mesela solucanlar, meraklılar solucanların nasıl ürediğini araştırıversin oldukça ilginç.Cinsiyetin maksadı, ÇOCUK üretmek için değil, bu durum neticelerinden birisidir sadece.
Son olarak, Kuran-ı Kerimde Hz Süleyman zamanında kıskanç Hahamların Babil de, Harutla, Maruttan öğrendikleri bilgiye dikkatinizi çekmek istiyorum.Kadınla Erkeğin arasını açma bilgisini öğrendiler(Müslüman ülema(bilgin) buna büyü deyip geçiştirdi).
Bu bilgi ise, kadınlara Zulüm(haksızlık) edip fıtratlarını bozup Erkekleştirmek,Erkekleri Kadından mahrum bırakıp (erkekliği bozup)Kadınlaştırmak..Ondan sonra onlar(erkek ve kadın)bir araya geldiklerinde, birbirlerine Huzur ve Sükunet veremez, onların bir araya geldiklerinde doğan şeyi biliyorsunuz(dur), intikam ve İktidar savaşları!!!…
Kadına yapılan en büyük Haksızlık,zulüm ve hatta iftira ise, Cennetten kovulma suçunu Havaya atılmasıdır.Erkekler bu sözde suçu mesnet edip kurdukları sistemlerde kadını ezmişler ve kadına Şeytan dostu muamelesi yapmışlardır.
Dünyayı yöneten şu anki SİSTEME dikkatlice bakın.Bakalım bu öğrendikleri bilginin uygulanışını görebilecekmisiniz…vesselam.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Senin Değerin?.. Öğren!
Feda Yahut Vuslat.
Yürek Kapısı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslında Sevgi... [Öykü]
Su Meteniyeti - Dost. [Roman]


arif huseyin kimdir?

mevlana ve şems

Etkilendiği Yazarlar:
Şems-i Tebrizi, Mevlana.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © arif huseyin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.