..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Prensiplerden hoşlanmam. Önyargıları yeğlerim. Daha içtenler. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > nurtaç yılmaz




5 Mart 2003
Kısa Kısa, Zamanla  
nurtaç yılmaz
Karınca azmi ve örümcek şefkati yüreğimde, elimde ayrılık namına bir sarı gül ile keşfe çıkmıştım. Hayır ola şer ola, Rastgele...


:AGJE:
                                             31/05/2002
Aslında çekip gitmek var, uzaklara. Karınca sessizliği ve kalabalığıyla: HUZUR’ a!
Ardında sallanan eller ve ne zaman gelir diye akan gözyaşları yokken kopmalı sevgiliden. Gidilen yerlere de gün doğmadan gidinilmeli ki gün seninle doğsun, hiç doğmamış gibi; AĞLAYARAK!..


                                             Haziran 2002
Bir örümcek komik aşkının hüznünü örmekte; duvar diplerine, karanlık köşelere gün ışığına hasret ve gün ışığı kadar ümitli!
Ve bir örümcek boğulmakta; ağında yada aşkının bilinmedik her iki yanında. Hep kimsesiz ve hep ümitle...
Öldüler, biz gibi; UZAK!..
                                             21/07/2002
Kalemimden güneşin kızıllığı yansırken, payıma sadece kan kırmızı ayrılıkları yazmak ve yaşamak adına bir sarı gül koparmak düştü.
Solmasını istemediğim ve ebedi gönül dostumun tebessümünü goncasında saklayan kopardığım her sarı gül art niyetimden değil inanın!..
Ve mevsimi değilken bahçemdeki güllerle birlikte, TÜKENDİM!..
Gelecekte bir yaz varsa da; BİZ YOKTUK!..
                                             Ağustos/2002
Sen hep sarı yalnızlar çekerken, beni de esmer her şey boğuyorken, bir şehrin yaşanılacak en güzel yanını keşfetmiştim. Aydınlatmazken kimseleri, yanan lambaların gölgesi ve her gün biraz daha senden uzaklaşan yıldızların kasveti!..
     Yaz bitti, kapımda eylül...
     Henüz gençken yaşamaktan, YORULMUŞUM!..
     ...
                                                  Mart/2003
Çekip gitmelimi ki; karınca sessizliği ve kalabalığıyla; HUZUR’ a ?...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
adsız zamanlar ve kayıp kahramanları düşümde
Aynı şehirde, yine senden uzakta, yine sensiz;
Mevlevi Soluk
Gözlerinin gölgesinde Ankara;
Sen Ve Ben
sevda'm sürgün oldu, ardına düştü;
Hüzün Ya Da Sensizlik
Kainatın Düğününde Yeniden; Konfetiler Göğümde...
Şimdi Uzak
Bilinmedik Sevdam, Sebepsiz ve Sensiz

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sadece Merhaba Demek İstedim...
Seni düşünürken uyuya kalmışım, tutulmuş her tarafım; sana!
Ölmeee Vedat Bey Ne Oluuuur….
Kavuşmak Değildi Hayalim Karşılaşmaktı Sadece…
mor kanatlı kelebektin...
günahlarıma af arıyorum vergilerim ceza almakta...
gece yolculuklarım, düşlerimle eski şehirlere
sana... sonkez
Bulut
Neden postacılar akşam çalışmaz ki?..

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ebedi gönül dost’uma; [Şiir]


nurtaç yılmaz kimdir?

Çeyrek asırlık ömrümün kısmen özeti; Dönüşü yok yaşamın, kaçışı da. Her şeyde olduğu gibi küçük hileleri var sadece. Yarından kaçmak için bugününü boş bırakmamalısın, bugüne yarını yaşarken geçmiş dense de yarınının yarını şimdilik zaten boş, belki de hiç yok, unutma! “Yaşam üç gün dört gün bile değil” zikrin olsun her kötülükle karşılaştığında ve kötülük yapmak istediğinde. Dünyaya tek geldim, tek yaşıyorum, tek ölücem ve her daim dost’um, vekilim Allah-u Teala’dır demeyi ihmal etme, terk edildiğinde. Yaşadıklarını yazarken de kurşunkalemle yaz ki yaşanılanları silemezsin ama yazdıklarını silmek rahatlatır seni, denemelisin. Hedefin; gökyüzüne son kez baktığında maviyi, yaşamına baktığında sadece iyilik ve hüzünlü de olsa mutlu yüzler görmek olsun. Bir daha severken de bekleme sakın, yaşamı zevkli kılacak son şansın belki. Gökten melekler damla damla inerken, otobüs kuyruğunda üşümüş ellerini yüreğinle ısıtmak en güzel bir önceki günün olsun hem de her gün.

Etkilendiği Yazarlar:
mevlana..


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © nurtaç yılmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.