Elimi uzatsam sana hemencecik ulaşabilecem. her istediğim an yanımda hiç sıkılmadan bulunabilirsin. Ne zaman hüzünlensem benden çok hüzünlenir, ne zaman sevinsem senin bundan aldığın keyifle daha da katlanır bu keyif. Hayatında en çok değer verdiğin insanların bitanersi de benim belki.
Gel gör ki bunların hepsi ikimizin iki iyi arkadaş olması gerçeğinden kaynaklanıyor; sana ne kadar tutkuyla bağlıysam da senin için başında iyi sıfatı da bulunsa bir arkadaşım işte.
Hergün seni görecek olmanın dayanılmaz hazzı senin aşk denilen duyguyla bağlı olduğun bşr erkeğin bulunuyor olma gerçeğiyle bütünleşince her şey daha bi karmaşıklaşıyor. İnsanlar sevdiklerini görünce konuşamaz, tıkanıp kalırlarmış yaa; işte bende de tam tersi oluyor seni görünce. Her konuştuğumda seyrine dalınca ütopyaların en güzelinde asla bitmeyecek bir yaşam izlenimine kapılmamı sağlayan gözlerini üstüme diktikçe ben hep daha fazla konuşuyor, daha fazla dikkat çekiyorum çünkü gözlerini gözlerime dikmene o kadar çok ihtiyacım var ki. Hatta bana aşık olduğun adamı bile anlatırken dayanamayıp konuyu uzattırıyorum sana sırf o gözler azıcık daha bana o eşsiz duyguları tattırsın diye.
Bir de geçen gün şöyle ilk görüşte aşık olsan ne güzel olur diye bi an acaba sesli mi düşündüm de anladın mı diye korkuya kapılamama dahi sebep olan cümleyi söylediğinde o kadar umursamaz davrandım ki işte o zaman aslında ilk görüşte aşk denen o belki güzel b elki umutsuzluk kaynağı duyguyu yaşadığımı fark ettim. O an o kadar çok istedim ki sana içimdeki her şeyi hiçbir şeyi düşünmeden, hiçbir gizlilik ihtiyacı hissetmeden gözlerine baka baka; o müthiş duygudan tada tada anlatmayı...
DEVAMI ELBET GELECEK...