Umutsuzluğa düşmeyin. -Charlie Chaplin |
|
||||||||||
|
Bizim çocukluk-gençlik dönemimizin çizgi filmini sinemaya uyarlanmış olarak İzledim.. İzledim çünkü o filmlerde kalan ve artık ulaşılması hayal olan duyguları ve mutlu sonları, o muazzam sevinçleri yeniden hatırlamak, onlara olan özlemlerimi bir nebze gidermek adına oturup izledim.. Karlara saklanmış ılık sevinçler Odun ve tezek ateşinde ısınan hayaller Gül koulu bahar sabahlarına uyanan umutlar vardı.. Ve hepimizin ‘mutlu sonlar’ ile biten hikayelerimiz Gökten bir muştu gibi indiğine inandığımız mucizelerimiz vardı.. Onca ‘YOKLUKLARIMIZ’ı unutturan hatta yok sayan ne çok ‘VARLARIMIZ’ vardı.. Küçük, küçücük ışıklarımız vardı devasa karanlıkları aydınlatan ve yok eden.. Bir tutam sevincimiz olurdu etrafımızdaki o koca karamsarlığı dağıtan.. Karlarda üşüyen ellerimiz Çamura batan ayaklarımız Yağmurun yıkadığı yüzlerimiz vardı.. Sokakları çınlatan kahkalarımız Herkesle paylaştığımız, bölüştüğümüz gözyaşlarımız vardı.. Her şeyimiz doğaldı, el emeğiydi, göz nuruydu Ve ‘YÜREK TERİ’ idi.. Benim çocuklarım Matrix, Hary Potter izlerken ben neden bu yaşta Heidi izliyorum, Gülen Gözler’i, Neşeli Günler’i izliyorum, bilmiyorum.. Kaybettiklerimi bulma ümidi mi? Sanal dünyada erimiş ve uyumuş ruhumu uyandırmak, Artık gözyaşını unutmuş fukara gönlümü doyurmak için mi?.. Şimdi duygu yoksunu sanal ve dijital dünyanın bize hediyesi (!) covid hastalığının pençesinde koku ve tat duygusunu kaybetmiş BENLİĞİM anla ve kabul et ki ; koku ve tadını kaybedeli çok oldu !.. Keşke kaybettiğimiz sadece ağız tadımız, eşyanın kokusu olsaydı ; Dünyanın tadını kaybettik veya bozduk.. Ruhumuzun rengi ve kokusu kayboldu.. Artık ‘Mutlu Sonlar’ ile biten hikayelerimiz de yok ; gelecek üzerine durmadan korku ve heyula salan haberler, kendini ve kurtuluşunu kimyevi tabletlere teslim etmiş insanlar var.. Metaverse çılgınlığına teslim olmuş egolarla Melankolide yaşayan ruhların çılgın bir cinnet savaşı var çevrede.. Çok görmeyin bana Heidi filmini.. Gülen Gözler ve Neşeli Günler’i lütfen.. Bu da benim içimdeki Med-cezir ; Hem de dünyadaki tüm zirvelerden daha yüksek, Tüm çukurlardan daha derin olan Med-cezir..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © lütfi akarçay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |