Dünya hayal gücünün tuvalinden başka birşey değildir. -Henri David Thoreau |
|
||||||||||
|
Bir anda çocukluk günlerime döndüm; yatmadan önce dinlediğim Alâeddin’in Sihirli Lambası geldi aklıma… Eğer değişik yaş gruplarındaki insanlara 3 dilek hakkı verilseydi ne olurdu? Benim aklıma saçma sapan şeyler geldi: bu aklıma gelen şeyleri şöyle gruplara ayırdım. Tabi ilk olarak ben de bir öğrenci olduğumdan öğrencilerden başladım… Eğer bir öğrenci olarak bana 3 dilek tutmam söylenseydi; —Yazılılar olmasın ki öğrenciler okuldan zevk alsın —Dersler boş olsun —Aslında bu en önemli maddeydi ama öğrenci psikolojisinden dolayı 3. sırayı aldı: ailem, arkadaşlarım, tüm sevdiğim kişilerin; rahat, huzur ve mutluluk içinde yaşaması… Şimdi sırada orta yaş grubunda olan yani üniversitesini bitirmiş, kısacası günümüz de iş bulamayan üniversitelilerin istekleri; —Bir işe girseydim —Hayırlısıyla iyi bir kısmet bulup evlenseydim —Bu madde erkeklere hitap ediyor ama olsun; hayırlısıyla teskeremi bir alsaydım. Şimdi de torun torba sahibi olmuş dede ve ninelerimizin dilekleri; Eğer torunu daha küçükse başlar dilekler, bitmez tükenmez bir şekilde. Bunu maddeler halinde yazmayacağım; çünkü baya bir uzun olacak. Evet, bu kişiler çocuk sahibi hatta torunları da var dedik. İlk olarak çocuk doğdu. Dilekler de aynı zamanda başlar… Acaba ben yavrumun okula gittiğini görebilecek miyim? Biraz zaman geçer; torun iyice büyümüştür yani en azından okula gidecek yaşa gelmiştir. Acaba ilkokuldan mezun oluşunu görebilecek miyim? Neyse ilkokuldan mezun olur çocuk ve büyümüş adam olmuştur, çünkü liseye geçti artık… Bu kez ki acabamız; ‘ Acaba yavrumun üniversiteye gideceği günü görebilecek miyim?’ . Sonra çocuk sınava girer güzel bir üniversiteyi kazanır. Bu kez ki dert daha değişik aslında sıran da olabilir. Acaba yavrumun askere gideceği günü görebilecek miyim? Üniversiteyi geçtik; o günümüz gençliğinde olduğu kadar önemli değil yaşlıların gözünde… Askere giden bir yavrun var ve gururlusun yani… Neyse son dileğe geldik sayılır. Tüm yaşlıların isteğidir: torunun evlendiğini görmek. Ve evlendiğini de görmüştür; tamam artık içi rahattır hayatta tüm istediği güzellikler gerçekleşmiştir. Ama bilmiyordur ki hayat o zaman başlar… Bence hayat bir kısır döngüden ibaret… Gelecekte neler mi olacak? Hemen söyleyeyim… Çocuğumuz olacak biz gençlerin dileklerini tutacak: üniversiteli olup üniversitelilerin dileklerini tutacak ve en sonda da yaşlı olup o dilekleri tutacak… Sonra onun çocuğu olacak derken hayat akıp gidecek… İşte biz istemez sekte hayat kendiliğinden, kendi katı kurallarıyla gecenin o ıssız karanlığında akıp gidecek…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © samet can, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |