..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevginin ölçüsü ölçüsüz sevmektir. -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Mehtap ALTAN




27 Aralık 2009
Giz Gülü  
ENKAZ ALTINDAKİ HİÇ BİR DÜŞ IŞIKSIZ KALMASIN�

Mehtap ALTAN


ENKAZ ALTINDAKİ HİÇ BİR DÜŞ IŞIKSIZ KALMASIN�


:BJJI:

Onlarca martı taaa İstanbul�un göğünde çığlık atıyordu sarı yalnızlığın keskin teninde ruhunu susturan yüreğe� Martılar vefalı kanatlarının rüzgârla dansında duymuşlardı düşlerini sevgi yoksunu depremlerin sarsıntısında kaybeden yüreğin sesini� Hüzün treni sanki ona katar katar sıraladığı yükleri omzuna vermiş gücünün sınırlarını zorlamak ister gibiydi�

Martılar yürek dostlarının sarı yalnızlıkta inleyen sesini duydukça kanatlarını çırpıyor onlar kanatlarını çırptıkça depremin yıkıcı gücü azalıyordu... Martıların gözyaşları marmaranın yeşil sularına aktıkça enkazın altındaki gözleri yosun yeşili yüreğin nefes almasına fırsat kalıyordu�

AMA BU DESTEK YETMİYORDU GÜNEŞE ÇEKİLEN PERDEYİ KALDIRMAYA�

Doğadaki bu yaşamsal devinim insanların bencil duruşuna bir savaştı � Yaşamın hüzün yüklediği bir yüreği yaşamın en gerçek sahipleri olan insanların yok oluşa sürüklemesi ve bu sürükleyişe dur demek için

Martıların,

Rüzgârın ya da

Gecenin ak duvaklı gelini mehtabın

bu sürüklenişi devam ettiren devinime ısrarla dokunması biraz düşündürse de asıl manayı çoğaltıyordu aslında�

Sarı yalnızlığın mavi düşlü yüreğini İstanbul�da en son uğurlayan martının telaşı değdi gözlerime... Martı bir oyana bir bu yana şefkat telaşı çırpınışındaydı� Bembeyaz güvercini yolluyordu enkazdaki ürkek, eksilmiş ve üşümüş yüreğe... Güvercinin kanatlarına giz gülüne değmiş canın bütün öyküsünü yazmıştı sanki martı�

Çalınan kokusu,

Dökülen yaprağı,

Bir kaktüsün büyümesi için gölge görevindeki yorgun bedeni�

Sadece dikeni ise onu hala öz anlamında koruyordu...!!!

Enkazın ıslak, buğulu, karanlık mekânında son demlerini yaşadığını düşünürken giz gülü, minicik zerre büyüklüğündeki bir ışık huzmesini gördü� Başını kaldıracak ne takati ne de cesareti vardı� Bakmak istemiyordu o ışığa ve o ışıkla gelecek olana� Çünkü yaşamındaki diğer kıpırtılar gibi onun da ya kokusuna ya düşlerine ya onu koruyan dikenine ya da son kalan yaprağına zarar vereceğine inanıyordu�

Her sabah aynı ışıktan bir beyazlık değiyordu ruhuna, gün geçtikçe kafasını kaldırabilecek gücü hissetti kendinde� Alnına değen ışığın sıcaklığı güneşin bakir renginde büyüyen umut sağanaklarıydı sanki� Ruhunun en mahrem yerlerine kaçamaklar yapan umut daveti sona bir vuruşları ezberleyen yüreğini rahatlatıyordu�

Hayır dedikçe sanki teslim oluyordu ışığın koynundan gelen güvercinin kanatlarına� Onun kanatlarına ruhunu verdikçe aslında kendi oluyordu yeniden� Kendi içinde kendine çoğalıyordu� Çoğaldıkça, eriyen duygu tellerini onarıyordu insanca kadınca ve çocukça�

Ve son duyduğumda enkazdan kocaman bir çığlık yükseliyordu�

İşte yaşam
Senin delikanlı duruşunda
Atlasın gelini olup yağacağım yıldızlarına�

ENKAZ ALTINDAKİ HİÇ BİR DÜŞ IŞIKSIZ KALMASIN�


M.ALTAN



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bahar Dalında Zemheri Ayazı
Ruhumda Yeşerdi Ufkumun Yareni
Umudu Sağıyorum Nasırlı Bakışlarından
Girift Uğultular Zinciri
Beyaz Ağıdın Baba Günlüğü
Üç Gül Masalı
Yalnızım Anla Beni Yalnızlığım
Amaç Savaşçısı

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Emek Güllerinin Düş Kırıklığı
Gelincikler Kanadı Dağlarımda

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Göğün Kalbi [Şiir]
Sona Soyunuşun Ağlak Bestesi [Şiir]
Maskeli Masallar [Şiir]
Şakağıma Değer Mavi Uçurtman [Şiir]
Sen Silsilesi [Şiir]
Umudun Delikanlı Duruşu [Şiir]
Şafağa Taşınır Gecenin Gözleri [Şiir]
Gam Damıtır Suskum [Şiir]
Gazze'de Çocuk/tum [Şiir]
Toprağında Gök Masalı [Şiir]


Mehtap ALTAN kimdir?

Yaşamı kaleminin ucunda ve yüreğinin duvarlarında keşfeden sessiz çığlık. . Belki de Atlasın Gelini. . .


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehtap ALTAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.