Çocuk Olsam
(Nurten Turhan Yüksel) 24 Nisan 2010 |
Yaşam |
| |
Yine çocuk olsam ve sadece
Kırılan oyuncaklarıma ağlasam.
|
|
Sözcükler Biriktirdim Sesinde
(Nurten Turhan Yüksel) 23 Nisan 2010 |
Yaşam |
| |
Her yerde ve her şeydeydi yokluğun. En çokta iç cebimdeydi. Çıkarıp kokladım. Gelincik tarlalarından dokundun saçlarıma. Ayçiçeklerinin sana bakan yüzüne açtım gözlerimi. Ülkenin taşından ve toprağından diktiğin perdemi yüzüme araladın. |
|
Mayıs Papatyaları
(Nurten Turhan Yüksel) 20 Mart 2008 |
Toplumcu |
| |
Fabrikanın paydos sireni çınladı kulağında. Önce bir sessizlik sardı makineleri
sonra emeğinden arta kalan yorgunluğu yüklendi sırtına Fatma. Otobüs durağını
adımladı ağır ağır... Akşam, sırasını gecenin yalnızlığına bırakırken, gece vardiyası
doldurdu durağı. |
|
Yaşanmak İstenmiş Hayatlar…
(Nurten Turhan Yüksel) 20 Mart 2008 |
Anı |
| |
Zamanın yaşam ve geçim zorluklarına rağmen yine de mutlu bir aile sayılırdık.Yedi kardeştik.Babamın emekli maaşının dokuz kişilik bir aileye yeteceği dengeyi sağlamakta ustaydı annem.En yoksul günümüz de bile annemin tenceresi hep kaynar, çayın altı hiç sönmez ve yanında da memleketinin ketesi hiç eksik olmazdı. |
|
|
An geldi…
Hoşça kal demeden gittin
Satırbaşlarında ıssızlığın çığlığı
Ve ikiyüzlü melekler kollarında
Bütün sözcükleri de götürdün üstelik
Virgüller ve noktalar dahil.
Ne şekeri kaldı ne tuzu şiirlerin.
En çok Aysel kaldı geride,
Aysel… Hani sarışın biraz tenha
Terk ettin ağustos çıkmazlarında.
Veremeyip veda mektubunu eline
Adını sonbahar koyduğun
Ağır kan kaybıydı tüm aşkların.
Ve müjgan tadında şarkıların
Harp kaldırımlarında aşkı adımlardın.
Adınla nasıl berabersen
Büyük yolların haydudu da
İstanbul’un ağrısında / saçları örülmüş,
Geç kalmış bir ölüydü.
Ve sen elde kalan hüzünle
Tatyosun kahrını yükledin gözlerine
Yazın son günlerinde.
Salı sabaha karşı / Emirgan’da çay saati
Cinnet çarşısında /delik deşik / cinayet saatini karşılardın.
Bir tek pazarı boyadın kırmızıya belki bu yüzden.
Belki de
Sokaklarda mızıka çalmasın diye çocuk.
Zeynep seni beklemedi / Aysel’de gitti başından.
Şimdi ışık mezarlığında
İkinizden hanginizdiniz / karantinalı Despina
Gecenin kapıları / gece buluşmalarına açıktı
Emperyal otelin balkonundaydın
Memleket havası mıydı yoksa mahur beste mi çalan
Nasıl bir sevdaysa,
Üçüncü şahsın şiirini düşürdün balkondan.
Tutuklunun günlüğünde / Tut ki gecedir
Süheyla değildir adı / yalnızlık şiiridir.
Sisler bulvarında Claude diye bir ülke
Sen burada bir yabancısın
Serüvenin sonu / rinna rinnan nay
Sevmek için geç ölmek için erkendir
An geldi… Yağmurda sis düdükleriyle gittin.
Bütün sözcükleri de götürdün üstelik.
Bilirim bundan böyle
Ne ilham gelir şiire ne de / Attila İlhan!
Nurten Turhan Yüksel / 2007
|
|