..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Bazen bir mısra yaşamı değiştirir." -Kafka
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Neslihan Sayış




29 Eylül 2013
Hayaller  
hayaller

Neslihan Sayış


hayaller özeldir,ve bu özelik her insanın kaleminde can bulur.Benim de kalemimde böyle can buldu...


:ABDF:
HAYALLER
Hayaller, hayaller, hayaller…
Aslında çok basit anlamı vardır, bizlere öğretildiği gibi saf, berrak bir temizlikten ibarettir. Ki bizlere öğretilen şudur ki hayallimiz olan şeyi yaşatmaktır, başka bir şeyi de sunmamıştır hayat. Ama nedense hep saklı olurlar, bir küçük kutuda hep beklerler. Bizim isteğimizi beklerler ve onlara sahiplenmemizi isterler. Onlara ulaşmak bazı insanlar için ölüm olur, bazısı için hayat, bazısı için koyu bir karanlık ya da en iyisi bir umut ışığıdır…
Hayaller, hayaller, hayaller
Bazen insana o kadar uzak durur ki biz ona ne kadar çok ulaşmak istesek de o bize tam tersini oynar. Her gece umutla beslenen o hayaller bir gün bize sırtına dönecek kadar kurnaz olmasını bilir. Evet, hayal kurmak güzledir insanın bu dünyaya bağlanacak tek bağıdır. İnsanı hayatta tutabilecek tek şeydir. Hayali olmayan bir insan bile yoktur. Bunu rahatlıkla yazabiliyorum çünkü inanıyorum ki hiçbir can bir güne başlamadan bir şeye umut etmeyip kalkamaz. Umut ediyorsa da bir insan o zaman umutlarıyla beslediği her şeyi biriktirip, onları hayalleriyle kavuşturandır da. Bunu hissetmeyen bir insan zaten yaşamıyordur ki yaşayamaz da. Bir küçük parça bile olsun bir küçücük bir şey bile olsun her insanın gönlünden geçen bir umudu vardır.
Vardır ama aması da eksik olmayan, sonu uçurumlu bir yol olmaktan da kendini alamaz hayaller.
Derler ki, hayallerininiz peşinden koşun bir gün yorulacaklardır.
Evet, bir gün kesin yorulacaklar, birisine o kadar kolay gelecek o insan zaten mutluluğa kapak açan ilklerden biri olacaktır.
Birisine ise öyle bir uğraştıracaktır ki o insan ömrünü yarılayacaktır anca ona sahip olacaktır.
Birisi ise çok uğraşacak, çok inanacak çok sabredecek, hayatının en değerli anlarını ona çaldıracak, hiç kimseye vermediği o sevgiyi verecektir, ama sahip olamadan bu dünyayı terk edecektir.
Yani o hayallerden önce bu beden yorulabilir. Onları ister istemez bizler, ellerimizle bırakabiliriz ya da tam tersi onlar yorulunca biz onlara da sahip oluruz.
Böyledir bu, hayatın sunduğu bir gerçektir.
Bunu bile bile de hayal etmekten hiçbir zaman vazgeçmez insan. Eğer ona sıkı sıkı ya bağlandıysa da asla vazgeçemez…
Hangi seçenek daha iyi ya da hangisi daha kötüdür bu zamana bağlıdır.
Zaman her insana gösterir bir gün kurduğumuz o masum hayallerin gerçek olup olmayacağını.
Ama bizler insanız sonuç ne kadar acı ya da mutlu olursa olsun. Her can nasıl bir güne umutla uyanıp hayata öyle atılmasını ilke edinmişse, hayallerimize de böyle sarılmamız gerekip ilke edinmeliyiz. Ne kadar o sonda bizi kayıplar beklese de, ya da hayat bizim hayal ettiğimiz gerçeklerden daha farklı gerçekleri sunacak da olsa… Ve biz hayalleri yaşatmak için her şeyi göz ardı edip hiç vermediğimiz emekleri de versek ve bunların karşılığını hayatın bize nasıl bir hediye ile sunacağında bilmesek de o yolla her türlü çıkmış olacağız. O yüzden bu yoldan gelen engellere de hep dayanmalıyız. Ama önemli olan sonuç, o kurduğumuz hayaller bizi mutluluğa getirecek mi, yoksa hayatın sunduğu o hayaller mi bizleri huzura kavuşturacak. Onun cevabı da zamanda saklı hem de hep onda saklı kalacak...
Ama her yaşayan insan da hayal etmekten vazgeçmicek, vazgeçemiçek...
Çünkü o onun nefesi olacak, onun huzuru, onun hayatı olacak.
Eğer sende buna sahipsen buna ilke edineceksin, sana esecek olan rüzgarla savaşacaksın. Başka türlü yaşanmıyor çünkü başka türlü doğmuyor güneş, başka türlü olmuyor, olmayacakta…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Neden Vazgeçer?
Acıdır İnsanın En Derin Yaraları
Zaman Bir Bekleyiştir...
Dönüm Noktası

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sil Baştan [Şiir]


Neslihan Sayış kimdir?

1994 yılında doğdum,SAMSUN/BAFRADA yaşıyorum,öğrenciyim ve kendimi bildiğimden beri yazmak hayatım oldu

Etkilendiği Yazarlar:
Cengiz Erşahin ,Can yücel,


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Neslihan Sayış, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.