..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tüm insanlık bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > önem yücesoy




29 Temmuz 2006
Meyhane Muhabbeti  
önem yücesoy
Ne zamandır seninle şöyle karşılıklı oturup, iki kadehin birbirine değdikten sonra çıkardığı sesi duymamıştık. Hep başka şeylerle geçti namussuz akşamlar. Biliyor musun en son kime aşık oldum? Bi anlatsam karşındakinin ben olduğuma inanamazsın. Gerçi o da geçti gitti ya…Vurgun vurgun üstüne…


:BAAD:
Ne zamandır seninle şöyle karşılıklı oturup, iki kadehin birbirine değdikten sonra çıkardığı sesi duymamıştık. Hep başka şeylerle geçti namussuz akşamlar.
Biliyor musun en son kime aşık oldum? Bi anlatsam karşındakinin ben olduğuma inanamazsın. Gerçi o da geçti gitti ya…Vurgun vurgun üstüne…Bakma böyle dediğime. Ders almış gibi konuşurum da ama yediğim nane hep aynı nane. Bünyesel bir durum galiba benim ki. Kendi üretiyor acıyı. Üretecek hammadde bittiğinde bir yerlerden yine buluyor acıyı bodoslama dalıyor içine. Ders almak onun için havada toz zerresi gibi uçuşan söz zerresi…
Aldık alacağımız dersleri be yıllarca devlet okullarında. Yıllarca bayıltıcı makamda üniversite türküsü tutturduk. Onun için çalışıyoruz, kazanıp gideceğiz, ufkumuz genişleyecek, meslek sahibi olacağız, büyük adam olacağız’lı cümlelerin kaç kere kurulduğunun haddi hesabı yok hayatımızın o döneminde.
Eee üniversiteye de gidildi, o da geçti gitti hayattan. Her şey gibi onu da tükettik bir çırpıda.
E iyi de hani büyük adam olacaktık? Sınav sonucunun geldiği gün duvara attığım çentikle hala aynı yerde boyum. Nasıl iş bu? Haaa…İçimiz büyüdü diyor yarım akıllının biri. Hadi ordan be…Hala aynı şeylere üzülüyorum ben. Hala aynı şeyler kırıyor beni. Hala aynı şeylere katıla katıla gülüyorum. Acılarımı da sevinçlerimi de sağlayan şeyler ne büyüdü ne küçüldü…Aynı hala hepsi…
Büyük adam olmadık belki de olamadık. Yüreklerimiz de hala aynı…O yüzden belki de adamakıllı sevda değemedi gitti yüreğimize.
Büyüyen evdeki kağıtların sayısı oldu. Bir de diploma eklendi işte onların arasına. Onu da bir kere gösterdik birilerine ay başlarında bir miktar para versin diye bize. Veriyor da çok şükür. Adetten olmuş ya çok şükür diyorum işte kelime yerini ve anlamını bulmasa da…Oysa neyimize yetiyor ki? Yettiği kadar işte…
Olduğu kadar olsun dedik hep…Olduğundan fazlasını göstermedi bize bir kerecik kıyak olsun diye yarımakıllı hayat. Olanla idare ettik işte hep…
Sabah otobüs biletini aldık,bir gün arabamıza benzin koyacağımız paraların hayalleriyle, öğlen güç bela bir çorbacıya kendimizi attık, iki-üç akşamda bir de köpeği mefta eden cinsinden bir şarap kıstırdık koltuğumuzun altına,yetti bunlar işte…Adam olana çok bile. Zaten para değil ki bu merete tadını veren. Yürekten kovulanlar yada kendisi müsaade isteyenler verdi kekremsi tadı bazen de şerbet kıvamını bu zıkkıma. Zahmetsiz de mübarek. Uğraştırmadı mezeyle falan beni hiç. Bir dolu sigara paketi, bir ince Sezen Abla lal suyun pek yakıştı yanına…
Ne kadın be şu Sezen Abla…O da gidemiyormuş benim gibi kimseden. Acının insana kattığı değeri de biliyormuş. Ne diyeyim bizde ses yok; sen tercüman oldun duygularımıza, yüreğine sağlık be Sezen Abla…
Sen yine bütün gece bana anlattırdın ama. Hiç mi cümlen yok be kardeşim senin? İçine ata ata için kurudu. Bir de benimkileri ekledin şimdi. Sana ne benimkilerden. Bütün gece sordum mu ben sana niye durgunsun diye. Anlattım durdum. Bana ne senin derdinden. Sana ne olsun benim derdimden. Bak ne güzel anlatıyorum onları. Seviyorum da galiba kerataları. Ya olmasalar sesimi nasıl ulaştıracağım uzay boşluğuna?
Eli kulağında göçüp gitmemizin eksik etek dünyadan. Geldik ya işte yaşıyoruz mecburen “ss” kuralına göre. Bari bir şey bırakalım dimi ama? Bende sesimi bırakıyorum uzay boşluğuna. Zorla değil ya onu çekti canım…
Hala susuyosun…Seninle bir daha içmem arkadaş. E içmem tabi. Aynı suda iki kere yıkanıldığı nerde görülmüş? Tadın kaçmış senin de buralar gibi. Hadi kaçtım ben..
Eyvallah…

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Ben zaten biliyordum
Gönderen: tarık pişmiş / İstanbul/Türkiye
29 Ağustos 2006
Hani herkesin kendinden birşeyler bulabileceği yazı lafı vardır ya, işte bu öyle bir yazı.Tebrik ediyorum yazar arkadaşı ve yazılarının devamını sabırsızlıkla bekliyorum.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Haydi Unut

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gözlerin [Şiir]
Önemi Yok [Şiir]
Söz Verdim [Şiir]
Satır Araları [Şiir]
Bir Nefeslik [Şiir]


önem yücesoy kimdir?

Sadece hissedilenler,yaşananlar,hayaller. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Şebnem İşigüzel,Murathan Mungan,Ahmet Altan


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © önem yücesoy, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.