..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir kimse, neden oltasını, içinde tek bir balık olmadığını bildiği bir göle sarkıtır? -Adalet Ağaoğlu
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - Hakan Yozcu
Hakan Yozcu - Kendi Dünyam
Site İçi Arama:


İnceleme
  Kayacı Vadisi (Doktorun Yeri) (Hakan Yozcu) 17 Temmuz 2011 Anadolu Kültürü 

Yeğenim Murat Yozcu ve Değerli Eşi Gülşah ile birlikte tek çocukları olan Abdullah da var. Onlar Bursa’dan geldiler. Biz de Kıbrıs’tan gelip Susanoğlu’nda buluştuk. Hep birlikte bir gezi planı hazırlıyoruz. Hedefte Limonlu var. Burada Kayacı Vadisi denilen yer müthiş bir güzelliğe sahip. Burayı görünce, bunu çok daha iyi anlıyorsunuz.

  Kıba - Tek Edebiyat Sohbetleri (Hakan Yozcu) 29 Ocak 2011 Söyleşi 

Cuma akşamı Kıbatek Vakfı Salonunda, Kıbatek tarafından düzenlenen “Edebiyat Sohbetleri”ne katıldım. Konuşmacı, üniversiteden hocam olan Sayın Prof. Dr Şerif Aktaş idi.

  Bir Şiir Emekçisi: İhsan Tevfik Kırca (Hakan Yozcu) 29 Ocak 2011 Yazarlar ve Yapıtlar 

İhsan, Su Şehri’nden bir arkadaştı. Doğduğu şehre adeta âşıktı. Sözünün bir cümlesi mutlaka Su Şehri idi. Orayı anlatmakla bitiremezdi.

  "Bir Gün Belki" Üzerine (Hakan Yozcu) 29 Ocak 2011 Sanat ve Sanatçılar 

Roman, bir aşk romanı. Bir Türk genci olan Mehmet ile İsagülü, Rum kızı Nitsa’nın yasak aşkı anlatılıyor. Roman, ilginç bir rastlantı ile başlıyor. Birbirlerini gören gençler önce birbirlerine düşmanca bakıyor. Çünkü farklı iki soyu temsil ediyorlar. Biri Rum kızı, diğeri Türk genci

  Prof Dr Necati Demir Konferans Verdi. (Hakan Yozcu) 29 Ocak 2011 Söyleşi 

Prof Dr Necati Demir, öğrencilere Atatürk’ün “Türk genci atasını tanıdıkça daha önemli işler yapacaktır” deyişini hatırlatarak kendimizi tanımadığımızı, bu nedenle dünyanın da bizi tanımadığını belirtti. Eğitimimizin daha ziyade medyatik olduğunu, Türk Kültürünü yeteri kadar tanımadığımızı söyledi.

  Çukurovalı Şair Ya da Çukurova Çocuğu (Hakan Yozcu) 29 Ocak 2011 Sanat ve Sanatçılar 

İnternette dolaşırken, www.edebiyatdefteri.com adlı sitede bildiğim bir isim; fakat tanımadığım bir şair dosta rastladım. “Yozcu” mahlasını taşıyordu. Yani benim soyadımı taşıyan bir şair arkadaştı. Hatta akraba dahi olabiliriz diye düşündüm. Araştırdım; ama pek de izine rastlayamadım doğrusu.

  "Gün Olur Asra Bedel" Üzerine Bir İnceleme (Hakan Yozcu) 29 Ocak 2011 Yazarlar ve Yapıtlar 

Akıcı bir üsluba sahip olan Aytmatov, olayları adeta bir zincir halkası gibi ardı ardına bağlayarak akan bir su gibi anlatmıştır. Dili son derece sade ve açıktır. Bu nedenle okuyucu, onun eserlerini eline aldığında, kitabın kalınlığına bakmadan, kitabı elinden bırakmak istememektedir. Bir an önce eseri bitirip sonuca ulaşmak istemektedir.

  Samsun'da Kktc Etkinliği (Hakan Yozcu) 17 Mart 2011 Sanat ve Sanatçılar 

Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kültür, Çevre ve Turizm Bakanlığı tarafından imzalanan bir protokol ile 2011 Türkiye'de Kuzey Kıbrıs Yılı olarak ilan edildi. İmzalanan protokol gereği Türkiye'de yıl boyu yapılacak etkinliklerden ilki Samsun'da AKM'de yapıldı.

  Medoş Lale Festivali"nin Öbür Yüzü (Hakan Yozcu) 20 Mart 2011 Sanat ve Sanatçılar 

Önce Türkiye’nin çok tanınmış ve çok sevilen bir şairesi çıktı kürsüye. “Kendini kürsüde politikacı gibi hissettiğini” söylese de okuduğu şiirleriyle bizi edebiyatın cennetine taşıdı. Dizeler, dudaklarından, bir meleğin terennümü gibi dökülüyordu.

  Noel Baba Türk Kültürünün Batıya Armağanıdır. (Hakan Yozcu) 7 Nisan 2011 Söyleşi 

Şimdi Noel Baba olarak resmedilen kişiyi bir gözünüzde canlandırın. Uzun kaftanı, ayağında çizmesi ve başında börkü olan Noel Baba’nın üzerindeki hangi giysinin Avrupa ile ilgisi vardır. Kaftan, Börk ve Çizmenin Batı kültüründe ne işi var? O dönemlerde Avrupa erkekleri etekli elbise giyiyordu. Ayaklarında ise sandalet vardı. Pantolon da Türk Kültürünün Batıya armağanıdır. Atı ehlileştiren Türkler, ona binecek en uygun kıyafet olarak pantolonu icat ettiler.

  Şair Selçuk Üstün′ün Şiir Bahçesinden (Hakan Yozcu) 2 Mayıs 2011 Sanat ve Sanatçılar 

Bu gün size Anavatanımız Türkiye′nin serhat şehri Edirne′de görev yapan bir şairimizi tanıtmak istiyorum. Selçuk Üstün. Selçuk Üstün, Edirne Anadolu Lisesi′nde Edebiyat öğretmenliği yapıyor, aynı zamanda müdür muavini. Selçuk Hoca′nın anlatmaya değer o kadar çok meziyetleri var ki şaşırıyorum hangisinden başlamaya… Her şeyden önce başarılı bir eğitim elemanı. Öyle ki Milli eğitim Bakanlığınca da birçok kez ödüllendirilmiş. Azimle çalışan bir arkadaşımız.

  Denizli ve Ahi Sinan (Hakan Yozcu) 2 Mayıs 2011 Tarihe Yön Verenler 

Ahilik, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu′da yaşayan halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan ve onları ahlaki yönden yetiştiren, çalışma yaşamını, iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenmedir. Ahiliğin Kendi kural ve kurulları vardır.

  Düzceli Öğrencilerle Beraberdik (Hakan Yozcu) 22 Mayıs 2011 Söyleşi 

Düzce’ye ilk defa bir konferans vermek için gittim. Üniversiteden sınıf arkadaşım olan Türk Dili Ve Edebiyatı Öğretmeni arkadaşım Müzeyyen Bayrı Özcan beni davet etti

  Türksoy Tiyatro Toplantısı (Hakan Yozcu) 30 Mayıs 2011 Toplumsal Olaylar 

Kurulun Türk Dünyası Tiyatro Birliği oluşturması da kararlaştırıldı. Bu toplantıya katılan tüm üyelerin de kurucu üye olduğu fikri benimsendi. Dolayısıyla Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları da “Kurucu Üye” ünvanını kazanmış oldu.

  Uğur Böceği (Hakan Yozcu) 12 Temmuz 2011 Sanat ve Sanatçılar 

Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Sanatçısı Ertaç Hazer’in “Uğur Böceği” isimli eseri geçtiğimiz günlerde Yeşil Barış Hareketi Yayınları arasında tüm okuyucuların beğenisine sunuldu.

  Kalbim Bakü"de Kaldı (Hakan Yozcu) 22 Ekim 2011 Sanat ve Sanatçılar 

Önce uçaktan HAZAR’ı gördüm. Kafkasya’yı bir dev gibi saran, bir anne şefkatiyle kucaklayan ve küçüklüğümden beri hakkında birçok yazılar okuduğum Hazar gözlerimin altındaydı. Bir kuş gibi izliyordum onu. Sevgiyle, muhabbetle, heyecanla… Artık Bakü kanatlarımın altındaydı. Pencereden onu gözlüyordum. Önce evler seyrek göründü. Büyük binalar yoktu. Geniş araziler, bahçeler, tarlalar göze çarpıyordu. Bu durum bende fakir, yoksul bir şehir izlenimini uyandırdı. Ama bunun doğru olmadığını şehre gidince anlayacaktım.

  Karanlık İşler (Hakan Yozcu) 24 Aralık 2011 Sanat ve Sanatçılar 

Sıkıntılar, yokluklar, çaresizlikler... Salon yok, kadro dar, bütçe yetersiz... Böyle şartlarda çalışmak gerçekten zor. Zordan da öte. Mucizevi bir şey. Fakat ne olursa olsun parmağımızın arkasına saklanmadık

  Seni Asla Unutmayacağız (Hakan Yozcu) 24 Ocak 2012 Tarihe Yön Verenler 

Lefkoşa, Lefkoşa olalı bu kadar insanı bağrına basmamıştı. Bu kadar insanı dar sokaklarında ağırlamamıştı. Lefkoşa, Lefkoşa olalı bu kadar acı, bu kadar hüzünlü bir günü yaşamamıştı.

  Susmaz Şiirler (Hakan Yozcu) 29 Şubat 2012 Modern Şiir 

şiirlerinde Fuzuli'yi örnek almış sanki. Onun gibi aşk acısı var şiirinde. Acı, ayrılık, gam, keder, ateş gibi sözcüklere sılça yer verilmiş. Aşk ve sevgi şiirlerinin ana teması.

  Çıkmaz Sokak (Hakan Yozcu) 24 Nisan 2012 Sanat ve Sanatçılar 

Oyunda içinde yaşadığımız düzenin yanlış işletilmesi eleştiriliyor. Dönen çarkın nasıl döndüğünü, sağlıksız bir döngünün içinde olduğumuz anlatılıyor. İnsanların zayıflıkları, geçmişteki yaşananlar, insanların görevlerini nasıl kötüye kullandıklarını ve bunun ortaya çıkardığı olumsuz etkiler ele alınıyor.

  Çocukluğumuzu Yaşadık (Hakan Yozcu) 25 Şubat 2013 Çocuk Eğitimi ve Yetiştirilmesi 

Ve hepimiz bahçe kısmına alındık. Bu bahçede zamanında çocuklar oyun oynarmış. Bizden de kendi aramızda gruplara ayrılıp hazırlayacağımız oyunları oynamamız istendi. Gülmeye başladık. Şaka mı ediliyordu? Şimdi buraya çocuklar gibi oyun oynamaya mı gelmiştik? Önce küçük bir tereddüt yaşadık. Veya ben öyle hissettim. Ama bu tereddüt kısa bir süre sonra ortadan kalkacaktı. Çünkü Emine Hanım, kesinlikle hiç kimsenin dışarda kalmasına izin vermiyor, o, sempatik, şirin ve sevecen haliyle çember dışında kalan kişiyi nazik bir dille kalabalığın içine davet ediyordu

  Yeni Bir Salon Yeni Bir Tiyatro (Hakan Yozcu) 5 Mart 2013 Sanat ve Sanatçılar 

Hangisi Babası” çok renkli ve hareketli bir komedi. Baştan sona büyük bir tempo içinde geçiyor. Özellikle final kısmı çok komik. Seyirci adeta gülmekten komaya giriyor.

  Alikko İle Caher'in Öyküsü (Hakan Yozcu) 6 Şubat 2014 Sanat ve Sanatçılar 

Alikko ile Caher, Kıbrıs Türkü tarafından çok sevildi. Çok konuşuldu. Oyunları gerek skeç-parodi şeklinde, gerekse tiyatro oyunu şeklinde izleyenleri tıka basa salonlara doldurdu. Kıbrıs’ta olduğu kadar Londra’da büyük ilgi gördü. Alikko İle Caher’in afişlerinin asılması bile çok önceden biletlerin satılmasına yetti

  Bir Tiyatro Sevdalısı (Hakan Yozcu) 25 Şubat 2014 Sanat ve Sanatçılar 

İşte orada tanıdım Dr Rasim Aşın’ı. Ankara Devlet Tiyatroları’nda “Boğaç Han” adlı çocuk oyununun yönetmenliğini yapıyordu. Bizim grupla çok yakın dost olmuştu. Teknik elemanlarımız hep onu anlatıyordu bana. Şakacı, espirili, bilgili, kültürlü ve tiyatro alanında çok iyi yetişmiş bir akademisyendi. Manisa doğumluydu. Pedagog Rejisördü. Üniversitelerde hocalık yapmış bir akademisyendi. Dostluğumuz orada başladı.

  Yüz Görümlüğü (Hakan Yozcu) 25 Şubat 2014 Sanat ve Sanatçılar 

Şair Murat Arıcı’nın duygu dünyasından inci taneleri gibi dökülen, sevgisini, mutluluğunu, coşkusunu dile getiren şiirler. Büyük bir pınardan akan coşkun su gibi kaleminden dökülen büyülü dizeler “Yüz Görümlüğü” YÜZ GÖRÜMLÜĞÜ Vuslata beş kala titreyen eller, Geline takarmış yüz görümlüğü. Yoksa ses vermezmiş şakıyan diller, İnadı yıkarmış yüz görümlüğü.

  Arapahmet Kültür Evi (Hakan Yozcu) 6 Mart 2014 Kültür Çatışmaları 

Kültür sayesinde bu gün bizler, geçmişimiz hakkında bilgiler ediniyoruz. Her bir kültür mirası, atalarımız hakkında bize bir bilgi kaynağı oluşturuyor. Gelişmekte olan ülkeler, kültüre çok büyük önem vermektedir. Kültüre önem vermek, modernliğin, gelişmenin ve büyümenin bir göstergesidir.

  Denizli'deki Sanat Elçimiz (Hakan Yozcu) 19 Mart 2014 Sanat ve Sanatçılar 

Ali Tuluk, kendini sürekli yenileyen, araştıran ve merak eden bir sanatçı... Bu günlerde kısa bir süreliğine Kıbrıs’a gelmiş. Bir kaç gün kaldıktan sonra geri gidecekmiş. Bir kafede oturup sohbet ediyoruz. Daha ziyade O’na Denizli’deki günlerini soruyorum. Neler yapıyor, nasıl yaşayıp gidiyor?

  Mart Dokuzu ve Nevruz (Hakan Yozcu) 21 Mart 2014 Anadolu Kültürü 

Türklerin (Göktürklerin) Ergenekon'dan demirden dağı eritip çıkmalarını, baharın gelişini, doğanın uyanışını temsil eder Nevruz. Doğu Türkistan'dan Balkanlara kadar tüm Türk kavimleri ve toplulukları tarafından, MÖ 8 yüzyıldan günümüze kadar her yıl 21 Mart’ta kutlanır. Bu güne Nevruz Bayramı derler. 21 Mart Divan-ı Lügat İt Türk’te ilkbaharın gelişi olarak belirtilir.

  Bir Oyun Yazarımız (Hakan Yozcu) 21 Nisan 2014 Sanat ve Sanatçılar 

İbrahim Türkey Öztiğin Kıbrıs’ta bir ilke imza atmış: Dede Korkut Hikayeleri’nden biri olan “Kan Turalı” adlı öyküyü oyunlaştırmış. Bu konuda “ Dede Korkut Hikayeleri’nin kendine özgü bir dili ve anlatımı var. Türk Kültürünü en iyi biçimde anlatıyor. Verdiği mesajlar çok önemli. Bu nedenle kitaptaki 12 hikayenin hepsini okuyup, inceledim. İçinden en çok “Kan Turalı”yı beğendim.

  Osmanlıca Türkçesi Üzerine (Hakan Yozcu) 10 Aralık 2014 Anadolu Kültürü 

Osmanlıca denilen dil, ki bu, bana göre yanlış bir deyimdir, doğrusu Osmanlı Türkçesi olacaktır, bağımsız bir dil değildir. Yani öyle herkesin sandığı ayrı veya farklı bir dil değildir. Arapça ve Farsçanın yoğun olarak kullanıldığı Türkçedir. O dönemde Türkçeye verilen addır. Dediğim gibi, bu dönemi farklı kılan özellik, o dönemde Arapçadan ve Farsçadan istila biçiminde Türkçeye giren yabancı sözcüklerin olmasıdır. Bu durum da yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermiş, bu dilin ayrı bir dil, yabancı bir dil gibi algılanmasına yol açmıştır.

  Eroğlu Maraş Halkını Bilgilendirdi (Hakan Yozcu) 14 Aralık 2014 Tarihe Yön Verenler 

“Kıbrıs Türk Halkının adına, müzakerelere oturan birinin dik durması gerekir. Verelim de anlaşalım, kurtulalım diye masaya oturanların başımıza neler getirebileceğini bilmemiz gerekir. Masaya oturan kişi, Kıbrıs Türk Halkının haklarını sonuna kadar savunması gerekir. Türkleri ikiye bölmek istiyorlar. Aramıza nifak sokmak istiyorlar. Verelim de kurtulalım dememizi bekliyorlar. Bu oyuna gelmeyeceğiz”

  Marka Şehir Kadirli (Hakan Yozcu) 29 Ocak 2015 Anadolu Kültürü 

Küçük bir belde olan Kadirli, yapılan çalışmalarla gelişmiş ve büyük bir ilçe olmuştur. Sosyal hayat, son derece gelişmiş, ekonomide kalkınma sağlanmıştır. İş ve çalışma hayatı, başta tarımsal faaliyetlere, daha sonra memurluk, esnaflık ve tüccarlığa dayalıdır. Bu şehirde okuma oranı yüksek olduğundan devlet memuru sayısı da oldukça fazladır. Bundan dolayı birçok memur da ülkenin birçok şehrine yayılmıştır.

  Benim Gözümden "Tutunamayanlar" (Hakan Yozcu) 24 Mart 2015 Sanat ve Sanatçılar 

Romanda kahraman olarak Selim İleri verilmiş. Turgut Özben, Süleyman Kargı, Metin Kutbay, Nermin Özben, Günseli Ediz diğer kahramanlar. Bunların dışında da birçok kişiden söz ediliyor yer yer, kısa kısa… Yani kalabalık bir kadrosu vardır romanın. Kimileri geniş yer alırken, kimileri de çok silik kalır. Okuyucu, bunların hepsini aklında tutamamaktadır. Öyle ki roman sonunda birçok kişi akılda tutulamaz… Roman, Turgut Özben tarafından anlatılmaktadır. Kahramanlar tutunanlar ve tutunamayanlar olarak verilmiş. Uzun bir eser… İlk etapta insanın gözü korkuyor kalın ebadı görünce. Hele ilk okuma anlarında elinden bırakıp atası geliyor. Çünkü farklı bir kitap. Alışılmışın dışında… Bir olaydan ziyade taşlamalara, ruh tahlillerine yer veriliyor. Kahramanların iç dünyası anlatılıyor…

  Tarihimizin Mirası Şehir (Hakan Yozcu) 4 Mart 2015 Türkiye 

Şehre girince bir Türk şehri olduğu hemen göze çarpıyor. Tarih her taraftan fışkırıyor Bursa'da. Hanlar, hamamlar, konaklar hep tarihin yadigarları olarak göze çarpıyor. Burada Osmanlı Türkü mimarisinin en güzel örneklerini görüyorsunuz.

  Dikili'de Bir Kıbrıslı Türk (Hakan Yozcu) 4 Mart 2015 Türkiye 

Bademliköyü, 1600 nüfusa sahip, küçük ama gelişmiş bir köy. Köyün hemen dışındaki plaj, burayı değerli kılmış. Burası iç turizme hizmet ediyor. Genellikle Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen çadırcı tatilciler bulunuyor. Bademli Köyü’n tam karşısında Midilli Adası var. Ada, köye o kadar yakın ki adeta köy ile iç içe. Akşamları Midilli’nin ışıklarını görebiliyorsunuz. Bademliköy’ün en büyük özelliklerinden birisi, burada doğanın bakir kalması. Adeta hiç el değmemiş. Betonlaşma hemen hemen hiç yok. Çevre, tamamen doğal güzellikler ile sarılmış. Her taraf zeytin ağaçları ile çevrili.

  "Empati" Romanı Üzerine (Hakan Yozcu) 25 Şubat 2015 Sanat ve Sanatçılar 

Kitabın arka kapağında bulunan tanıtım yazısında şöyle deniyor:“Yaşamınızın kontrolü sizde değil! Öyle olduğunu düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz. Elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz. Bu kitabı kapatabilirsiniz. O sandalyede oturmaya devam edebilirsiniz. Ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca bir şey yapabilirsiniz. Ne isterseniz yapabilirsiniz. Ama sorun şurada: Ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz. Her davranışınızı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz. Ve bu da sizi mükemmel bir köle yapar. Bu nedenle, hayatınızı yaşamaya devam edin. Ne isterseniz yapın. Sadece 'isteklerinizin' tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı gerçeği üzerine kafanızı çok fazla yormamaya çalışın.”.

  dışarıda Deli Dalgalar: Sinop (Hakan Yozcu) 4 Mart 2015 Türkiye 

Sinop, önce Gerze, geçince görüldü. Uzaktan el sallıyordu bize. Burnu, denize doğru ilerliyordu. Pinokyo gelmişti aklıma. Hani şu masal kahramanı. Hani her yalan söylediğinde burnu uzayıp giden tahta kahraman. İşte Sinop’un burnu da öylece uzayıp gidiyordu engin dalgaları yararak, Karadeniz’e…

  Bir Bodrum Hikayesi (Hakan Yozcu) 4 Mart 2015 Türkiye 

Minicik bir kapıdan cennete giriveriyorsunuz adeta. Sizi bahçede muz ağaçları karşılıyor. Bu muz ağaçlarının gölgesinde bir amerikan bar yer alıyor. Hemen kenarında yüzme havuzu. Şezlonglar yan yana sıralanmış. Masalar da selamlamaya durmuş. Turistler, gün boyu bu havuzda serinliyor. Bahçenin etrafı çift katlı apartman daireleri ile dolu. Yuvarlak biçimde yan yana, bahçeyi sarıyor. Odalar da oldukça görkemli.

  Trabzon’da Bir Gün (Hakan Yozcu) 4 Mart 2015 Türkiye 

Önce cennet gibi bir manzara görmek için Boğaztepe’ye çıkmalısınız. Burada bulunan çay bahçelerinden birinde oturup, Karadeniz’e has çaylardan içmelisiniz. Size mis gibi semaver getirirler. Bütün Karadeniz’i ayaklarınızın altına seriverirler. Ilık ılık esen rüzgar altında yudumlarsınız mis gibi tavşan kanı çaylarınızı. Sonra şehre gezmeye inersiniz. Caddeler temizdir. Dilerseniz meydanda Atapark’a oturup dinlenirsiniz. Burası günün her anı kalabalıktır. Zannedersiniz ki bütün Trabzon halkı burada oturmuş dinleniyor. Sıcak almışsanız eğer burada buz gibi içecek meşrubatlar bulabilirsiniz.

  Buyduk Buyduk! (Hakan Yozcu) 4 Mart 2015 Türkiye 

Bizi, şehre girerken üniversitede beraber olduğumuz, ekmeğimizi, derdimizi, acımızı paylaştığımız kardeşim Yakup Yayla karşılıyor. Kucaklaşıyoruz. Evinde iki gün misafir oluyoruz. Karadeniz insanının en sıcak sevgisini sunuyor bize. Misafirperverliğin en yücesini gösteriyor. Hanımı Halime Hanım, adeta etrafımızda pervane kesiliyor. Kızları Şeyma ile Maide hizmet için birbirleriyle yarışıyor. Bir misafire ilgi, ancak bu kadar gösterilebilir. Rahat etmemiz için her şeyi sağlıyorlar bize. Gerçekten de rahatız. Çünkü dost bir evdeyiz.

  Bursa Kanatlarımın Altında (Hakan Yozcu) 4 Mart 2015 Türkiye 

Bursa'nın gerçek güzelliğini ve büyüklüğünü görmek istiyorsanız mutlaka buraya çıkmalısınız. Tüm şehir ayaklarınızın altında kalıyor. Etrafı dağlarla sarılmış. Ağaçlar bu güzelliğe eşlik ediyor. Evlerin büyük oranı kiremitli. Bu nedenle şehir alevler içinde yanıyor gibi görülüyor. Her taraf kıpkırmızı. Tepenin bir başka özelliği de Osmangazi ve Orhangazi türbelerinin burada yer alması. Ayrıca Tophane Saat Kulesi de burada bulunuyor.

  Tekirdağ İzlenimlerim (Hakan Yozcu) 4 Mart 2015 Türkiye 

Tekirdağ'da akşam oluyor. Hava kapalı. Bize göre buz gibi. Üşüyoruz. Ama burada yaşayanlar hiç öyle demiyor. Onlara göre bahardan kalma bir havaymış. Şanslıymışız. Oysa bu zamanlarda karın düşmesi gerekiyormuş. Ben titriyorum. Üşüyorum. Ama keşke kar da yağsa diyorum. Çünkü senelerdir karın yağmasına hasretim. Tekirdağ'da güneş batıyor, akşam oluyor. Biz Kıbrıslılar, bizim için özgürlüğün abidesi olan vatan şairi Namık Kemal'in memleketinde, O'nu anmak için bekliyoruz. Sabah ola hayrola...

  Eskimeyen Dostluklar (Hakan Yozcu) 4 Mart 2015 Türkiye 

Rukiye Hanım, oldukça yaşlanmış. Ama yaşına rağmen dinç duruyor. Cengiz'i tanımakta hiç de zorluk çekmedim. Kızıl saçları ve gülümseyen beyaz yüzü kendini hemen ele veriyor. Kucaklaşıyoruz. Eee kolay değil. Otuz beş yılın hasreti var. Hacı Bey Amcayı soruyorum. "Geçen yıl sizlere ömür" diyor. Babasının ölümünü paylaşıyor benimle. Belli ki hala unutamamış. Hatırladığım kadarıyla çok iyi niyetli, dürüst, temiz, yardımsever bir insandı Hacı Amca.

  İstanbul'da Bir Gün (Hakan Yozcu) 4 Mart 2015 Türkiye 

Neler yok ki burada ki maketlerde? Anıtkabir, Topkapı Sarayı, Mevlana, Erzurum Çifteminare, Pamukkale, Efes harebeleri, Boğaziçi Köprüsü, Yerebatan sarayı... Türkiye'nin her yerindeki en önemli yapıların hepsi de burada boy gösteriyor. Saatlerce gezmekle bitiremiyorsunuz.

  Gözlerim Kapalı İstanbul'u Dinliyorum (Hakan Yozcu) 4 Mart 2015 Türkiye 

Necip Fazıl, bir şiirinde illa da İstanbul derken,Yahya Kemal İstanbul'un bir semtini bile sevmek bir ömre bedeldir diyor; ve İstanbul'u hep Aziz İstanbul olarak değerlendiriyor. Orhan Veli İstanbul'da gözlerini kapatarak bir musiki dinler gibi İstanbul'u dinliyor. İşte biz de şimdi İstanbul'un tam göbeğinde, Orhan Veli gibi gözlerimizi kapatıp, Eminönü'nden İstanbul'u dinliyoruz. Yüksekçe bir tepeye çıkıp, Yahya Kemal gibi Aziz İstanbul'un Yeditepe'sini seyrediyoruz.

  Stratejik Bir Türk Eli: Artvin (Hakan Yozcu) 4 Mart 2015 Türkiye 

Dorukları karlarla kaplı dağları; ilgi çekici ahşap mimari yapı tarzıyla yeşil yaylaları; anıt ağaçları ile bozulmamış doğal ormanları; yüksek dağlarının doruklarında krater gölleri, karagölleri; Çoruh Vadisi ve kanyonları gibi çok çeşitli doğal değerleri içinde barındıran Artvin, doğa turizmi zenginliği ile Türkiye’nin sayılı illeri arasında yer alıyor.

  Cennet ve Cehennem (Hakan Yozcu) 5 Mart 2015 Türkiye 

Önce Cehennem Çukuru’nu gezmenizi tavsiye ederim. Çünkü Cennet’e giderseniz burasını yorgunluktan gezemezsiniz. Yüzlerce merdiven inip çıktıktan sonra yürümeye takatiniz kalmaz. Biz de önce Cehennem Çukuru’nu geziyoruz. Mitolojiye göre, Tanrıların babası Zeus, burada Alevler saçan bin bir başlı ejderha ile savaşmış. Zeus, ejderhayı yenmiş. Ve onu buraya hapsetmiş.

  Maçka Yolları Artık Taşlı Değil (Hakan Yozcu) 5 Mart 2015 Türkiye 

Maçka’nın merkezinden, yukarı doğru hiç sapmadan giderseniz, 15 km sonra Manastıra ulaşırsınız. Yolda ilerlerken, yemyeşil ağaçlarla kaplı dağlar, size eşlik eder. Dereler, akarsular da sizi hiç yalnız bırakmaz. Altındere Köyü’ne geldiğinizde Karadağ’ın eteklerinde bir vadiye rastlarsınız. Burası, Altındere Vadisi. İşte Sümela Manastırı bu vadi içinde kurulmuş. Dağların yamacında, kayalıkların üzerinde, görkemli bir yapı olarak karşınıza çıkar. Halk, buraya “Meryem Ana” adını vermiş.

  Yine Yeşillendi Fındık Dalları (Hakan Yozcu) 5 Mart 2015 Türkiye 

Karadenizin eşsiz güzelliği ile birlikte Ordu’ya doğru ilerliyoruz. Az sonra Türkiye’nin en büyük tünelinden geçiyoruz. Ünye ile Fatsa arasında 3 bin metre uzunluğunda olan Ordu Nefise Akçelik Tüneli. Kısa bir süre sonra Ordu’ya giriyoruz. Karadeniz Bölgesinin muhteşem doğasını bozulmadan korunduğu Ordu ili temizliği, yeşili ve deniziyle dikkatleri çekiyor.

  Çay ve Şenlikler Diyarı Rize (Hakan Yozcu) 5 Mart 2015 Türkiye 

Rize, ayaklarınızın altında kalıyor. Bir ayağınız Karadeniz’e uzanıyor, bir ayağınız da dağlara doğru tırmanan çay bitkilerine. Burada çay, o kadar çok ki alabildiğince gidiyor. Hiç boş alan göremezsiniz. En küçük bir alan bile değerlendirilmiş.

  bir Güneşin Yeniden Doğduğu Yer: Samsun (Hakan Yozcu) 5 Mart 2015 Türkiye 

Samsun’a girerken dikkatlerimizi hemen sağ tarafımızda bulunan ve bir parka yerleştirilmiş siyah bir gemi çekiyor. Bu “Bandırma Gemisi”. Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından onartılmış, iç kısımları tamamen yenilenmiş ve 19 Mayıs 2006 tarihinde ziyarete açılmış.

  Bir Uzungöl Hatırası (Hakan Yozcu) 5 Mart 2015 Türkiye 

Uzungöl, Karadeniz Dağları’ndan gelen derelerle besleniyor. Her taraf dere ve akarsu yatakları ile dolu. Göl, dupduru. Çarşaf gibi dümdüz. Tüm yapılar ahşap. Karşı yamaçta bir köy görünüyor. Buraya Büyükköy deniliyor. Köy, biraz yukarda olduğu için turistik alanla pek fazla ilgilenmiyor. Adeta kendi dünyalarında yaşıyorlar. Göle dinlenmeye, tatile gelenler lüks, pahalı bir yaşam sürdürürlerken, onların haberi dahi olmuyor nerdeyse.

  Ara Çayhaneler (Hakan Yozcu) 5 Mart 2015 Türkiye 

“Ben buranın en eski esnafıyım” diyor. Tabii burayı önce eski durumu ile karşılaştırıyor. Artık eskisi gibi tadı kalmadığını belirtiyor. “Buraların eskisi gibi tadı yok. Önceden bütün halk, buraya gelirdi. Sohbet ederdi. Oyun yoktu. Gazetelerini okurlardı. Ocaklarda bütün gazeteler alınırdı. Şimdilerde oyunlu kahvehaneler açıldı. Sohbeti ve okumayı öldürdü. Gençler daha ziyade oyunlu kahvehaneleri tercih ediyor.

  İki VIzdan, Bir Bizden (Hakan Yozcu) 5 Mart 2015 Türkiye 

Karatepe’de tarih ve doğa iç içedir. Doyumsuz bir güzellik karşılar sizi. Kendinizi cennetin bir bahçesinde hissedersiniz. Yeşillik, mavilik ve tarih… Bütünleşerek bir aile oluşturmuşlar. Karatepe MÖ 8. yüzyıla ait Geç Hititlerden kalma kalıntıların bulunduğu tarihi bir mekan. 1840’larda keşfedilmiş. Günümüzde Milli Park haline getirilmiş.

  Soprano Laden İnce (Hakan Yozcu) 13 Mart 2015 Sanat ve Sanatçılar 

Genç ve güzel bir sanatçı olan Laden İnce, özellikle şu son günlerde, adından, gerek ülkemizde ve gerekse Dünyanın birçok ülkesinde söz ettiriyor. Birçok ülkede konserler veriyor. Fransa, Almanya, Türkî Devletler gibi daha birçok ülkede sahne alıyor. 1986 yılında Lefkoşa’da dünyaya geldi. 7 yaşlarında müzik çalışmalarına başladı. Zehra Topçuoğlu ve Yıltan Birand’dan piyano dersleri aldı. Şarkı söylemeyi çok seven Laden İnce zaman içerisinde Yıltan Biran’dın dramatik sesinden çok etkilenerek operaya yöneldi.

  Angela'nın Külleri Üzerine (Hakan Yozcu) 12 Mayıs 2015 Sanat ve Sanatçılar 

Ailesi yeni umutlarla Yeni Dünya denilen Amerika’ya göç etmiştir. Yazar, New York’ta dünyaya gelir. Ancak babasının içkiye düşkünlüğünden dolayı iş bulamaması ve çalışamaması yüzünden daha iyi bir yaşam geçirmek düşüncesiyle kendi ana vatanları olan İrlanda'ya geri dönerler.

  Güven Arıklı’dan Yeni Bir Kitap (Hakan Yozcu) 5 Mayıs 2015 Sanat ve Sanatçılar 

Yrd Doç Dr Güven Arıklı 1976 yılında İstanbul’da doğdu. Burada, Üniversite okuyarak Türk Dili Ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Daha sonra Eğitim Yönetimi üzerine Yüksek Lisans yaptı. Girne Amerikan Üniversitesi İletişim Fakültesi İletişim ve Medya bölümünde doktorasını bitiren Güven ARIKLI, KKTC’nin çeşitli yerel televizyon kanallarında programlar hazırlayıp sundu.

  Arap Ali Türküsü (Hakan Yozcu) 10 Ağustos 2015 Toplumsal Olaylar 

Arap Ali, Limasol’un Arnavut Mahallesi’nde oturan Zenci Arap Mahmut Efendi ile beyaz ırktan Hatice Hanım’ın oğludur. Arap Ali’nin bir erkek, iki de kız kardeşi vardır. Arap Ali oldukça mert ve cesur bir Türk gencidir. O, yemeyi ve içmeyi seven birisidir. Mağusa’da gümrükte çalışır.

  Aykırı Oyuncular Topluluğu (Hakan Yozcu) 12 Ağustos 2015 Sanat ve Sanatçılar 

Grup, 2011-2012 Tiyatro Sezonunda derleme bir oyun olan “Tükenmez Tebeşir” oyunuyla seyirciyle ilk defa buluşmuş. Oyun, ilkokul ve lise öğrencilerini hedef kitlesi saymış ve amaçlarına ulaşarak iyi bir seyirci sayısı yakalamış. Sivas İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de özel izinlerinin alınmasıyla il ve ilçelerdeki bütün öğrencilere oynama şansı yakalanmış.

  trabzon Buluşması (Hakan Yozcu) 30 Temmuz 2015 Anadolu Kültürü 

Bir kez daha vuslata kucak açmıştık. Murat Arıcı’nın deyimiyle “Vuslatın ateşini beşinci kez yakmıştık” Aradan bunca yıl geçmesine rağmen o sevgi, o dostluk, o kardeşlik duyguları hala canlılığını koruyordu. Herkeste bir heyecan vardı. Bunu görebiliyorduk. Bu sene ilk kez katılanlar oldu. Sınıfımızın kurmaylarından kabul edilen Mesut Akben bunlardan biriydi. 5 yıl sonra ilk defa buluşmaya geliyordu. Ertesi gün de Yakup Yayla eşiyle birlikte katıldı bizlere…

  Angela’nın Külleri (Hakan Yozcu) 12 Kasım 2015 Yazarlar ve Yapıtlar 

Roman yazarı Frank McCourt, ailesi ile birlikte, o yıllar bütün dünyada yaşanan büyük ekonomik krizin pençesi altındadır. Yoksulluk ve yokluk nereye giderlerse onlarla beraberdir. Ailesi, yeni umutlarla “Yeni Dünya” denilen Amerika’ya göç etmiştir. Yazar, New York’ta dünyaya gelir. Ancak babasının içkiye düşkünlüğünden dolayı iş bulamaması ve çalışamaması yüzünden daha iyi bir yaşam geçirmek düşüncesiyle kendi ana vatanları olan İrlanda'ya geri dönerler.

  Sosyal Medyayı Amacında Kullanmak (Hakan Yozcu) 25 Ocak 2016 Toplumsal Olaylar 

Özellikle genç kızların tanımadığı erkeklerle arkadaş olmaları ve zaman içinde onlara güvenmeleri sonucunda başlarına olmadık işler geliyor. Sahtekârlar, dolandırıcılar, sapıklar, manyaklar, psikopatlar gençlerimizin başına musallat olduklarında onlardan kurtulmak çok kolay olmuyor. Özellikle de anne ve babalarıyla bu durumu paylaşmayan genç kızlar bazen, cinsel taciz, tecavüz veya ölüm gibi istenmeyen durumlarla karşılaşabiliyor.

  Kıbrıs Türk Kültürü ve Edebiyatı (Hakan Yozcu) 9 Şubat 2016 Söyleşi 

Kıbrıs’ın Tarihini şekillendirecek an, gelip çatmıştı. Sultan 2. Selim Vezirlerini Divan-ı Humayun’a toplamış ve kararlarını açıklamıştı: “Bu korsanların bizim için tehdit olmasına daha fazla izin veremeyiz. Bu, nasıl bir cüret ki yaptıkları yetmezmiş gibi bir de Mısır’dan bana gönderilen hediyelerin bulunduğu gemiye de saldırabiliyorlar. Kıbrıs Mutlaka alınmalı. Gazanız Mübarek olsun” diyordu… Osmanlı Donanması, Kıbrıs’ın Batısından geçerek Adanın Güneyindeki Larnaka’ya demir atar. 170 Kadırga, 30 Kalyon ve çeşitli türlerdeki 160 gemiyle 360 parçalık donanmadan deniz adeta görünmez hale gelir.

  Âşık Osman Akçay İle Tanıştık (Hakan Yozcu) 17 Nisan 2016 Sanat ve Sanatçılar 

Dışarı masa hazırlamıştı. Bizleri, hanımıyla birlikte güler yüzleriyle kapıda karşıladılar. Çok geçmeden bir araç geldi. Araçtan iki kişi indi. Gelenlerden biri Ardahan Köyü’nden Yalçın’ın çok samimi arkadaşıydı. Yanında ise mahcup, sessiz, sakin ve efendi bir kişi vardı. Elinde kılıfa girmiş bir müzik aleti vardı. Bu da gecenin sürpriziydi. Bu sessiz ve sakin adam Adana Fekeli Aşık Osman Akçay’dan başkası değildi. Ozanlık geleneğinin Türkiye’deki son dönemde yetişen usta aşıklardan biriydi Aşık Osman Akçay.

  6. Türkoloji Buluşması (Hakan Yozcu) 5 Ağustos 2016 Türkiye 

Buluşmaya yeni arkadaşlar gelmiş. Kimileri geceden, kimleri de sabahın çok erken saatlerinde burada olmuş. Hacı Donsak bunlardan biri. Hasretle kucaklaşıyoruz. “Cafer’i gördün mü?” diye soruyor. “Cafer mi geldi?” diye cevap veriyorum. Çünkü şaşkınım. Cafer, buluşmaya ilk defa geliyor. Neredeyse 30 yıl Cafer’i hiç görmedim. “İşte kahvaltı yapıyor” diyor. Hem de oturduğum masanın tam önünde. Az önce bu kişiyi görmüştüm. Ama tanımadığım için yanından geçip gitmiştim. Onu gördüğüme ne kadar da sevindim anlatamam…

  Çayırova’da Lefkara İşi Canlanıyor (Hakan Yozcu) 8 Eylül 2016 Pop Kültür 

“Lefkara, Kıbrıslıların gurur kaynağı. Büyük el emeği, göz nuru var. Bu el sanatının değerini ilk keşfedenlerden biri de Büyük Sanatçı Leonardo Da Vinci olmuştur. Da Vinci, Lefkara işinin “Dere” adlı motifini o kadar beğenmiş ki “Son Akşam Yemeği” adlı Dünyaca ünlü tablosunda bu motife yer vererek onu ölümsüzleştirmiştir.”

  Çeşitli Yönleriyle Prof. Dr. Erhan Arıklı (Hakan Yozcu) 28 Kasım 2016 Politika 

Prof Erhan Arıklı, gerek siyasette, gerekse de çalıştığı alanda çok deneyimli biri. Araştıran, üreten bir ilim adamı. Erhan Arıklı’nın düşüncelerini, yaptıklarını ve yapmak istediklerini anlayabilmek için her şeyden önce onu iyi tanımak gerekir diye düşünüyorum:

  Sami Yakar İle Tiyatro Üzerine (Hakan Yozcu) 1 Nisan 2019 Söyleşi 

"30 yıldan beri tiyatronun içindeyim. Tiyatroyu hep amatör ruhla yaptık. Fedakârlıklar içindeyiz. Devlet mercilerinin bize yöneldiğini hiç görmedim. Şu ana kadar hiç kimse bize, “Ne yapıyorsunuz? Bir yardıma ihtiyacınız var mı? Sizin için ne yapabiliriz?” diyen hiç olmadı. Bu ülkede sanata ve sanatçıya değer verilmiyor. Sanatsal etkinliklerin çoğu bireysel fedakârlıklarla zoraki yapılıyor. Herkes kendi imkânlarını zorluyor. Tiyatro, zor bir sanat."

  Aşık Veysel ve Nesimi’yi Anma Toplantısı (Hakan Yozcu) 5 Nisan 2019 Anadolu Kültürü 

Dedem, Esma’nın kaçacağını anlamıştı. Bunu biliyordu sanki. Onun bir başkasına aşık olduğunu sezmişti. Ama O da Esma’ya aşıktı. Bu nedenle onun mağdur olmasını istemiyordu. Ona yardım etmek istiyordu. Bir gün köy bakkalının önünde arkadaşlarıyla otururken Esma gelmiş. Dedemi gören Esma bakkala girmemiş. Dedem, bakkala, “İyisinden ver” demiş. Oradakiler şaşırmış. Sormuşlar: “Ey Aşık, Esma’nın geldiğini nereden anladın?” O da “Kokusundan” diye cevap vermiş. Bu aşk değil midir diye soruyor Şatıroğlu.

  Ata - Dede Yurdunda (Hakan Yozcu) 19 Nisan 2019 Anadolu Kültürü 

Birkaç yüz metre sonra ağaçlar arasından çitlerle yapılmış, belki de kerpiç olan yan yana birkaç evin önüne geliyoruz. Dışarıda 3 genç sohbet ediyor. Hepsi de yağız, çekik gözlü. Bakınca “Bunlar Yozculardan” dememek elde değil. Yüzleri kendilerini ele veriyor çünkü. Duruyoruz. Ben kendimi tanıtıyorum. Gençlerde bir sevinç beliriyor. Yabancı değiller, hepsi akraba. Amcamın oğlunun çocukları. Bize göre dördüncü veya beşinci nesil.

  Şair Mehmet Ekici İle Şiir Üzerine (Hakan Yozcu) 19 Mayıs 2019 Modern Şiir 

Şair, resmi özgeçmişi dışında kendisini “Sıradan bir şair, hayat boyu öğrenci, İdealist bir öğretmen” olmaya gayret eden bir birey olarak tanımlıyor. Şair, şiirlerinde genellikle aşk temasını işlediğini, bunun yanında toplumsal içerikli şiirlere de yer verdiğini belirtiyor:

  Oğuz Boyları Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Arif Zeren İle Söyleştik (Hakan Yozcu) 5 Eylül 2019 Söyleşi 

Arif Zeren, derneğin amacının “Türk Kültürünü tanıtmak, yaymak ve yaşatmak olduğunu, Ülkemizde yaşayan insanlar arasındaki ayrımcılığı ortadan kaldırmak olduğunu” belirtti.

  Erzincan Yöresi Alevileri (Hakan Yozcu) 25 Eylül 2019 Anadolu Kültürü 

Filiz Kırbaşoğlu, eserin önsözünde “Erzincan Üniversitesi’ne geçeceğim zaman, Erzincan’da yaşayan Alevilerle ilgili bir çalışma olmadığını görünce bu kitabı hazırlamaya karar verdim. Alevilikle ilgili bir çalışma yapmak istememin en büyük sebebi ise Aleviliğin eski Türk kültürünün izlerini taşıdığına olan inancımdı. Bu çalışmamla hem bu izleri sürmeyi; hem de Erzincan’da yaşayan Alevileri, yakından tanıyıp bilim dünyasına tanıtmayı amaçlıyordum. Erzincan’daki Alevilerin inanç sistemleri nasıldır? Nasıl ibadet eder, günlük hayatlarını nasıl yaşarlar? Gelenekleri, duyguları, düşünceleri ne şekildedir? Hazırlanan bu kitabın bütün bu konulara ışık tutmasına çalışılmıştır.”diyor.

  Sosyolog Nihal Salman İle Aile Üzerine Bir Sohbet (Hakan Yozcu) 6 Şubat 2020 Toplumsal Olaylar 

Kadına toplumda büyük bir görev verilmiş. ‘Yuvayı dişi kuş yapar’ derler. Buna dayanarak kadına büyük bir yük verilmiş. Yüzyıllardan beri kadın, geri plana atılmış. Ailesine bakmak, çocuk bakmak, erkeğin arkasında olmak… Yıllarca erkek ile kadın yan yana gitmezdi. Kadın erkek eşitliği yeni yeni konuşulmaya başlandı. Kadın çalışıyor. Çünkü günümüzde sadece erkeğin çalışması yetmiyor. Maddi kültür hızlı değişirken, manevi kültür dediğimiz insan davranışları ve öğrenilmiş davranış kalıplarının değişmesi daha uzun sürelidir. Kadının eve yardımı artmış olmasına rağmen, kadının ev işleri sorumluluğu daha fazla. Evde çamaşır yıkamak, bulaşık yıkamak, temizlik yapmak işleri kadına görev olarak düşünülüyor. Oysa kadın da dışarıda çalışıyor ve akşam olunca eşi ile birlikte o da eve geliyor. Evde işbölümü kadına daha çok düşüyor. Erkek, evde oturmuş televizyon seyrediyor. Çay içiyor, kahve içiyor, şunu getir, bunu götür diyerek eşine buyuruyor… Kadın ev işlerini de yapıyor. Peki, eşitlik burada nerede?

  İskenderun Belediyesi Tiyatro Topluluğu (Hakan Yozcu) 28 Şubat 2020 Kültür Çatışmaları 

güzelliğini göstermekti. Sadece iyi vakit geçirtmek değildi niyetimiz. Çünkü biliyoruz ki; tiyatro sadece eğlendirmez. Seyircimizi güldürüp eğlendirirken çağının gerçekleri ve insan doğasının acımasız olabilecek yönüyle de yüzleştirmekti, amacımız. Var olan gerçekleri kimi zaman komediyle, kimi zaman trajediyle sunduk seyircimize. İçtenlik, temel ilkemiz oldu. Tiyatroya gönül veren bireyler olarak oynadığımız oyunlardan herhangi bir kazanç elde etmedik ve bugüne kadar tüm oyunları halka açık, ücretsiz oynadık.”

  Diyetisyen Olmak (Hakan Yozcu) 1 Mart 2020 Meslekler & İş Yaşamı 

Şükriye Hanım, sarı saçlı, uzun boylu, güler yüzlü biriydi. Bizi de sempatik bir hal ve güler yüzüyle karşıladı. Oturup biraz sohbet ettik. Derdimizi, düşüncelerimizi anlattık. Kendisi “Kıbrıs’ta okuduğunu, Kıbrıs’ı ve Kıbrıslı Türkleri çok sevdiğini” söyledi. Yakın Doğu Üniversitesi’nde Beslenme ve Diyetetik okumuş. Yani bizim tabirimizle diyetisyen.

  Çakırcalı Efe Üzerine (Hakan Yozcu) 24 Mart 2020 Sanat ve Sanatçılar 

Çakırcalı Mehmet Efe de bunlardan biridir. Küçük yaşta babasının öldürülmesi, babasının intikamının alınması için toplumun ona yaptığı baskılar ve babasını öldüren zaptiye çavuşunun ondan çekinmesiyle ona çeşitli iftiralar atıp hapse girmesi için çaba harcaması üzerine hapiste yatıp delil yetersizliğinden çıkması sonucunda dağlara çıkıp eşkıya olması anlatılıyor.

  "48 Saat" Üzerine (Hakan Yozcu) 25 Nisan 2020 Sanat ve Sanatçılar 

Romanda, hasta bir katilin kurbanlarını kaçırdıktan sonra onunla yakından ilgisi olan bir kişiye telefon açarak "Bu kadını neden kaçırdığımı kırk sekiz saat içerisinde bulabilirsen kadın yaşar. Eğer bulamazsan, ölür." şeklinde haber vermesiyle başlayan cinayetlere yer verilir. Tabii, polise haber verildiği anda kadının anında öldürüleceği ve bunun sorumlusunun da o kişinin olacağını belirtir. İnandırıcı olması için de o kişiye kurbanı ile ilgili bir hediye gönderir. Bu, ya onun kesilmiş bir parmağıdır; ya da onunla ilgili olan bir nesnedir.

  yaşar Kemal’in Ölüm Yıldönümü Münasebetiyle (Hakan Yozcu) 28 Şubat 2021 Yazarlar ve Yapıtlar 

Kadirli’de edebi etkinlikler düzenleyin. Yaşar Kemal Günleri, haftaları düzenleyin. Türkiye’den ve Dünyadan bir çok ünlü edebiyatçıları Kadirlj’ye davet edin. Bunu her yıl yapın. Çeşitli konferanslar, seminerler verin. Yasar Kemal roman yazma yarışmaları düzenleyin. Böylece hem edebiyatımıza yeni yazarlar ve yeni eserler kazandırmış olursunuz. Bu sayede Kadirli’nin adını bir kez daha duyurmuş olursunuz.

  Yozcuların Kökeni ve Çangaza Köyü (Hakan Yozcu) 4 Mayıs 2021 Kültür Çatışmaları 

Çangaza Köyü o kadar çok ilgimi çekiyor ki araştırmadan, soruşturmadan yapamayacağım. Bu konuda da You Tube imdadıma yetişiyor. Kadirli, gerçekten okuma oranı olarak belki de Türkiye’nin en yüksek orana sahip bir ilçe. O kadar çok okuyan insan var ki neredeyse bütün şehir çocuklarını okutmuş, üniversite mezunu etmiş. Yani buradan o kadar çok okumuş insan çıkmış ki bunlar önemli makam ve mevkilere gelerek Türkiye’nin her yerine yayılmış.

  Öykü Tiyatro ve Sanat Üzerine (Hakan Yozcu) 19 Mayıs 2022 Sanat ve Sanatçılar 

Hakan Yozcu ile Öykü, tiyatro, sanat üzerine bir söyleşi

 

 



...



 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 21.11.2024 11:04:35