O’nu ilk kez Ankara’da tanıdım. TC Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmelerden sonra Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’ndan 4 teknik elemanı, çeşitli alanlarda eğitim almak ve kendilerini yenilemek amacıyla Ankara’ya kursa gönderdik. Bu arkadaşlar 15 gün orada kaldılar. Ve bilgilerini yenileyerek adaya döndüler.
Bir hafta sonu ben de onları yerlerinde görmek amacıyla Ankara’ya gittim. İşte orada tanıdım Dr Rasim Aşın’ı. Ankara Devlet Tiyatroları’nda “Boğaç Han” adlı çocuk oyununun yönetmenliğini yapıyordu. Bizim grupla çok yakın dost olmuştu. Teknik elemanlarımız hep onu anlatıyordu bana. Şakacı, espirili, bilgili, kültürlü ve tiyatro alanında çok iyi yetişmiş bir akademisyendi. Manisa doğumluydu. Pedagog Rejisördü. Üniversitelerde hocalık yapmış bir akademisyendi.
Dostluğumuz orada başladı. 2 gün Ankara’yı beraber gezdik. Anıtkabir gezimiz hiç unutulmazdı. Kendisi Azerbaycan ağzını çok iyi konuşuyordu. Çünkü yıllarca burada üniversitede okumuş ve daha sonra da Azerbaycan Akademik Milli Dram Tiyatrosu’nda “Türkiye İlişkiler Koordinatörü” olarak görev yapmıştı. Bunun yanında Azerbaycan Yuğ Devlet Tiyatrosu Rejisörü ve Tiyatro Kursu Eğitmeniydi. Bitmiyordu görevi: OYUN Çocuk Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni, Çocuk Tiyatrosu Araştırmaları Laboratuarı kurucu koordinatörü ve eğitmeni, Azerbaycan Bakü Slavyan Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Fakültesi-Türkoloji Anasanat Dalı, Gazetecilik Bölümü – Üniversitenin Öğrenci Tiyatro Klübü Eğitmeni-Koordinatörü , Azerbaycan Yabancı Diller Üniversitesi – Yüksek Lisans Öğrencilerine Konuşma ve Davranış sanatı, Üniversite Tiyatro Klubu Rejisörü, Koçu-Eğitmeni, Bakü M.E.B. Türkiye İlköğretim Okulu “Yaratıcı Drama ” Eğitmeni, Bakü Türk Anadolu Lisesi “Tiyatro Klubü” Eğitmeni gibi daha birçok görevi vardı. Sıralamakla bitmiyordu yaptığı işler…
Doktorasını Bakü Slavyan Üniversitesi, Pedagoji Eğitim Fakültesi’nde yapmıştı. Daha sonra Yüksek Lisansını Azerbaycan Devlet Kültür ve Güzel sanatlar Üniversitesi, Aktörlük Fakültesi “Oyunculuk”Ana Sanat Dalı olarak yapmıştı…
Rasim Hoca’nın görevlerini anlatmaya kalksam inanın ki buraya sığmaz. Sayfalarca tutuyor onun yaptığı işler. Yazdığı makaleler, kitaplar, katıldığı konferanslar, seminerler, toplantılar…o kadar çok ki. Rasim Aşın, o kadar aktif, o kadar üretken ki sayfalara sığmıyor onu anlatmak…
Mayıs 2011 yılında Antalya’da Türk Dünyası Tiyatro Birliği kuruldu. Ben de Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak oradaydım. Ve Birliğin kurucuları arasında olma onurunu yaşadım. Tabii ki Dr Rasim Aşın Hoca da oradaydı. O’nun dostluğu sayesinde diğer Türk Dünyası tiyatro adamlarını tanıdım. Her şeyden Önce Azerbaycan Drama Tiyatrosu Müdürü Profesör İsrafil İsrafilof Bey’i tanıdım.
Ve bu sayede çok güzel işler yaptık. Azerbaycan ile İşbirliği Protokolu imzaladık. İsrafil Bey bu vesile ile iki defa KKTC’ye geldi. Ben de Azerbaycan’a gittim. Protokol gereği, kimsenin ihtimal vermediği bir rüyayı gerçekleştirdik. Azerbaycan’dan bir yönetmeni KKTC’ye getirdik. Bu bizim için bir ilkti.
Ben Bakü’deyken en yakın dostum yine Rasim Aşın oldu. 3 gün boyunca bir gölge gibi arkamda oldu. Nereye gidersem gideyim yanı başımdaydı. Hep benimleydi. Beni Yuğ Tiyatrosu’na götürdü. Orada yapılan çalışmaları yakından gördüm. Oradaki önemli kişilerle beni tanıştırdı. Sevildiğimizi gördüm. Azerbaycanlıların ağzıyla Şimal-i Kipir çok seviliyordu ve biz kardeştik.
Tüm bu yaşadıklarımızdan sonra Azerbaycanla imzaladığımız Protokol gereği Rasim Aşın’ı Kıbrıs’a davet ettik. Ve burada çeşitli ilkokullarda “Size Selam Getirmişem” Oyunu sahneledi. Bunun yanı sıra Çocuk Eğitimi Ve Gelişimi Bölümü öğretmen ve öğrencilerine Drama üzerine uygulamalı bir konferans verdi. Gerçekten işinin uzmanıydı ve gelen misafirlere ömürleri boyunca unutamayacakları bir gün yaşattı.
Rasim Aşın şimdi Türkiye’de. Salihli’ye yerleşti. Maalesef böyle büyük bir değere, böyle büyük bir tiyatro adamına sahip çıkılmadı. O’na Türkiye’de bir üniversitede, Devlet Tiyatroları’nda, Belediye Tiyatroları’nda görev verilmedi. Böyle bir değerin sahipsiz kalması çok üzücü bir durum.
Onun şu an tek bir isteği, tek bir hayali var. Bir Çocuk Tiyatrosu Köyü kurmak. Plan ve Projesi hazır. Tek eksik olan şey bütçe. Birilerinin çıkıp bu projeye sahip çıkmasını ve kendisine destek vermesini bekliyor.
Şu sıralar ise Salihli’de İlkokul öğrencilerine tiyatroyu tanıtıyor, tiyatro oyunları sahneliyor. Tabii bütçesiz hiçbir şey yapılamayacağı için, bazı gönüllülerin desteği ile veya bazı işadamlarının ilkokul öğrencilerine tiyatro hediye etmesiyle yapıyor bu işi. Bir zengin, bir işadamı, bir tiyatrosever çıkıyor, sponsor oluyor, falanca İlkokul öğrencilerine tiyatro hediye ediyor. Rasim Aşın da “Seyyah” isimli oyunu onlara sahneliyor. Hem de çok cüzi fiyatlara yapıyor bu işi. Tabii bu çocukların hemen hepsi tiyatroyu ilk defa izliyor ve hayatlarında ilk defa tiyatroyla tanışıyorlar.
Böyle bir tiyatro adamının, böyle bir akademisyenin, böyle bir sanat uzmanının sahipsiz kalması, ona destek verilmemesi tiyatromuz adına, sanat adına hem büyük bir ayıp, hem de büyük bir kayıp…O ise inatla tiyatro yolunda ilerliyor…
Yolunuz açık olsun Rasim Hocam. Çıktığınız yol çok zor, çok meşakkatli bir yol. Önünüz bin bir engellerle dolu… Taşlar, dikenler, çakıllarla dolu…
Ama siz inatla yürüyorsunuz hedefe. Hak bildiğiniz yoldan bir an bile şaşmıyorsunuz.
Gün gelecek sizin hakkınızı size teslim edecekler. Buna gönülden inanıyorum. Size,
çalışmalarınızda başarılar diliyorum…Her şey gönlünüzce olsun…