Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes |
|
||||||||||
|
ÇIKMAZ SOKAK İskele Kültür Ve Sanat Derneği, bu seneki tiyatro sezonuna iki oyun birden hazırladı. Önce “Ahududu” ve sonra “Çıkmaz Sokak” Amatör bir tiyatro grubu için bu hiç de azımsanacak bir durum değil. Birçok tiyatro grubu senede ancak bir oyun çıkarabilirken ve hatta çoğu kez oyun da çıkaramazken taktirlere şayan bir durum diyebiliriz. Gerçekten İSDER önemli bir boşluğu dolduruyor kendi bölgesinde. Çıkarılan oyunlar amatörün de ötesinde. Genelde, Türkiye’de ve dünyada bilinen, tanınan ve çok oynanan oyunları getiriryor seyircisinin önüne İSDER. Bu oyunları Kıbrıs tiyatroseverleriyle buluşturuyor. Ve bana göre başarılı da oluyorlar. Ekip tamamen amatör. Oyuncular bu işten bırakın para almayı, kazanç sağlamayı, çoğu kez kendi ceplerinden ödüyorlar. Çalışmalara gidip gelirken dernekten tek bir kuruş yardım almıyorlar. Benzinlerini ve diğer masraflarını da kendileri karşılıyor. Yani tamamen özverili bir anlayış içerisindeler. İçlerindeki tiyatro sevgisi böyle davranmalarına neden oluyor. Bu sene, önce Ahudu’yu oynadılar. Farklı, değşik bir komedi türüydü Ahududu. Korku üzerine kurulmuş, heyecan verici, polisiye komedi denecek biçimde bir oyundu. Zevkle izledim. Geçen hafta ise Mağusa’da Çıkmaz Sokak adlı oyunla üçüncü kez seyircinin önüne çıktılar. Ben, ancak üçüncü oyunu izleyebildim. Tabii seyirci ilk oyunlara göre daha azalmıştı. Ama izleyenler de büyük keyif aldılar benim gibi. Çıkmaz Sokak, Usta yazar Tuncer Cücenoğlu’nun Tek perdelik bir oyunu. Bir Drama. Oyunun ana teması “İşkence ve Öç alma” 1980 yılında yazılan Çıkmaz Sokak oyunu dünyada birçok dile çevrilmiş ve sahnelenmiş bir oyun.Türkiye’de de birçok profesyonel ve amatör gruplar tarafından oynanmış. Seyirciler tarafından çok beğenilmiş. Oyunun belki de çok sevilmesinin nedeni konusu. İşkence konusunu ele alıyor oyun. “İşkence, fiziksel veya ruhsal, göz korkutma, caydırma , intikam alma, cezalandırma veya bilgi toplama amaçlı insanlara ağır acı verme amaçlı yapılan uygulamalar” diye tanımlanıyor. İşkencenin, tarihi ve kullanılan yöntemlere bakıldığında ne kadar acı bir durum olduğu görülür. İnsanların yüzlerce yıl dikkatini çekmiş bir konudur işkence. Edebiyat eserlerine konu olmuştur. Romanlara, şiirlere, öykülere ve tabii ki tiyatrolara... Çıkmaz Sokak, İSDER’in vazgeçilmez yönetmeni Sami yakar tarafından sahnelendi yine. Artık Sami Yakar Hocamız bu alanda kendi bölgesinde bir marka. Adeta tek adam. Tiyatroyu kendine amaç edinmiş. Mesele haline getirmiş onu. Varsa yoksa tiyatro diyor. Oyunda Mert Partalcı, Bilen Kılıç ve Ceren Boyacı rol alıyor. Suflör:Murat Sirhan, Işık -efekt: Hasan Sirhan. Celika rolunde Bilen Kılıç her zamanki gibi büyük bir performans sergiliyor. Bu sefer çok değişik bir karakterle çıkıyor seyirci karşısına. Ses tonu bir harika bu oyunda. Celika, genç kız iken suçsuz yere işkence görmüş. Haksız yere annesini ve sevdiği adamı kaybetmiş. Bu olay kendisinde büyük bir travma yaratmış. Öç alma duygusu her bedenini sarmış. Ve tam yedi yıl sonra kendisine işkence yapan adamla yüz yüze gelmiş. İşte oyunun heyecaı bu yüzleşmeden sonra başlıyor ve gerilim had safhaya çıkıyor. Celika ve kardeşi ondan intikam almak için bir oyun oynarlar. Spanoz’u bir şekilde eve getirirler; ve oyun böylece gelişir. Oyunda içinde yaşadığımız düzenin yanlış işletilmesi eleştiriliyor. Dönen çarkın nasıl döndüğünü, sağlıksız bir döngünün içinde olduğumuz anlatılıyor. İnsanların zayıflıkları, geçmişteki yaşananlar, insanların görevlerini nasıl kötüye kullandıklarını ve bunun ortaya çıkardığı olumsuz etkiler ele alınıyor. El broşüründe “Cellatla Kurban yer değiştirirse ne olur?” sorusu yer alıyor. İşte oyun baştan sona bu soruya cevap arıyor. Gerilimi oldukça yüksek, heyecanı bol, merak unusurunun hayli fazla olduğu bir oyun. Başta ağır olarak başlayan oyunda ilerledikçe doz yükseliyor ve seyirci yerine mıhlanıyor sanki. Nefes almakta zorluk çekiyor. Göz bebekleri büyüdükçe büyüyor. Özellikle Spanos rolünde Mert Partalcı güzel bir kompozisyon çiziyor bu oyunda. Diğer oyunlardan çok farklı bir çizgi. Ağır ama bir o kadar da ilgi çeken bir kompozisyon. Esarete uğrayan, zincire vurulmuş bir esiri bundan daha güzel bir şekilde anlatamazdı doğrusu. İnsan geçmişte yaptıklarından pişmanlık duyar mı? Yapılan, kendisine verilen bir görevse, yanlış da olsa onu uygulamak ne kadar doğru olur? Bir de Mert Partalcı oyunda evlat sevgisine mükemmel bir vurgu yapıyor. Evladının esir alındığını ve onun da öldürülmek üzere haber beklendiğini öğrenince yırtınıyor. “Oğluma dokunmayın. Ne yapacaksanız bana yapın. Beni Öldürün. Onun bir suçu yok” çığlıkları hala kulaklarımda... Lilika rolünde ise Ceren Boyacı, saflığın, temizliğin, sevginin tablosunu çiziyor. O kadar zarif, o kadar narin, o kadar saf ki oyun boyunca ona hayran kalmamak elde değil. Önce intikam alması duygusu yaşarken, sonra karşısındakinin de bir insan olduğu, ve ne olursa olsun bir insana bu kadar kötü davranılamayacağı düşüncesi beliriyor zihninde. Yaptığından pişmanlık duyuyor. Ablasını vazgeçirmeye çalışıyor. Ama oyun içinde oyun başlamıştır. Artık geriye dönüş yoktur. Tam vazgeçilmiştir ki... İyi seyirler diliyorum. Bu oyunu izlemediyseniz hala bir şansınız var. Sakın kaçırmayın...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |