Aşkın aldı benden beni. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Cumhurbaşkanımız Sayın Derviş Eroğlu, halkı bilgilendirmek amacıyla yaptığı toplantılara devam ediyor. Bu amaçla geçtiğimiz cumartesi günü Maraş’ı gezerek, Maraş Halkına bilgiler verdi ve sorulan soruları cevaplandırdı. Toplantıya Mağusa milletvekillerinden, Ahmet Kaşif, Sunat Atun, Hamza Ersan Saner, Erdal Özcenk, Hakan Dinçyürek, Fikri Ataoğlu, Lefkoşa milletvekillerinden Hasan Taçoy, Mağusa Belediye Başkanı İsmail Arter ve Mağusa UBP İlçe Başkanı Resmiye Canaltay ile büyük bir halk topluluğu katıldı. Konuşmada ilk sözü alan Ulaştırma Bakanı Hasan Taçoy, “Hepimizin ortak bir hedefi var. Bu hedefe ulaşmak için gayret sarf edeceğiz. Başaracağız. Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte olmak için buradayız. “ dedi. Sunat Atun da “Devletimize sahip çıkanlara sahip çıkmak için burada toplanmış bulunuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın yanındayız.” diyerek destek belirtti. Yağmurlu bir gündü. Mağusa’da gerçekten aşırı bir yağmur yağıyordu. Sel korkusu vardı herkeste. Bu nedenle fazla kalabalık olmaz diye düşünüyordum. Çünkü son yağmurlarda ortaya çıkan manzaralar halkımızı korkutmuş ve bezdirmişti. Ama değildi işte. Büyük bir kalabalık vardı. Eroğlu sevgisi her tür engeli, her tür korkuyu aşıyordu. Yağmuru, çamuru dinlemeyen Maraş Halkı, koşup gelmişti inandıkları Lideri dinlemeye… Eroğlu öncelikle herkese kendisini yalnız bırakmadıkları için teşekkür etti. Adaylığını en son açıkladığını çünkü müzakerelerin devam ettiğini ve yoğun çalışmalar yaptığını belirtti. Rumların müzakere masasından kaçtıklarını ve masada kendilerini yalnız bıraktıklarını söyleyen Eroğlu, Rumların gerekçelerinin sağlam bir gerekçeye dayanmadığını söyledi. “Barbaros Hayrettin Paşa Gemisi’nin sismik araştırmalar yapmasını öne sürerek masadan çekildiler. Oysa bu gemi bizim iznimizle araştırma yapıyor ve bunda da bizim hakkımız var.” dedi Eroğlu Rum liderine “Kazı işini bırakıp anlaşmaya oturalım. Anlaşma sağlanınca oturup anlaşalım. Ama kabul etmediler. Biz üçüncü safhaya geçelim dedik. İşte Anastasiadis’i asıl huzursuz eden bu üçüncü safha idi. Bu safhada bir neticeye varılabilirdi. Anlaşma olacak mı, olmayacak mı ortaya çıkacaktı. İşte Anastasiadis bunu anlayınca masadan kaçtı. Çünkü gerçekten anlaşmaya niyeti yok” dedi. Eroğlu, Rumların hep isteme düşüncesinde olduğunu, asla verme gibi bir düşünceye sahip olmadığını belirterek “Almayı düşünenin vermeyi de düşünmesi gerekir. Rumlar hep istiyor. Vermeyi düşünmüyor” dedi. Önümüzdeki 5 yılın çok önemli olduğunu belirten Eroğlu, “Kıbrıs Türk Halkının adına, müzakerelere oturan birinin dik durması gerekir. Verelim de anlaşalım, kurtulalım diye masaya oturanların başımıza neler getirebileceğini bilmemiz gerekir. Masaya oturan kişi, Kıbrıs Türk Halkının haklarını sonuna kadar savunması gerekir. Türkleri ikiye bölmek istiyorlar. Aramıza nifak sokmak istiyorlar. Verelim de kurtulalım dememizi bekliyorlar. Bu oyuna gelmeyeceğiz” dedi. Eroğlu “Bu benim son seçimim olacaktır. Halkımın büyük bir kısmı aday olmamı istediği için tekrar aday oldum. 38 yıldır siyasetin içindeyim. Bir 5 yıl daha bu işi omuzlarsak işleri rayına oturtabiliriz. İstediğimiz neticeyi elde edebiliriz.” dedi. Eroğlu “Ankara Hükümeti ile sıcak ilişkiler içindeyiz. İyi bir diyaloğumuz var. Müzakereleri yürütürken Ankara ile hep istişare ettik. Fikir alış verişi yaptık. Önerileri biz hazırlıyoruz. Bize karşı güvenleri var” diyerek konuşmasına devam etti. Anayasa değişikliğine de değinen Eroğlu, Anayasa değişikliğinin yapılması gerektiğini ama bunun üç gün içinde bir olup bittiye getirilmemesi, halkı bu konuda bilinçlendirmek gerektiğini, Anayasayı yapmak için, gerekirse uluslar arası hukukçuların da getirilmesini, hukukçularımızın toplanmasını, çalışmaların yapılmasını ve sonra meclise sunularak anayasanın değiştirilebileceğini belirtti. “Neticede, bilinçlendirilmeyen halkımız değiştirilen anayasayı kabul etmemiştir” dedi. KKTC’ye yerleşen vatandaşlar hakkındaki görüşlerini de açıklayan Eroğlu “Vatandaşlarımızı pazarlık konusu yaptırmayız. Şu an KKTC vatandaşı olan her vatandaşımız, kurulacak olan ortak devletin de vatandaşı olacaktır. Bu bizim kırmızı çizgilerimizden biridir. Bundan asla taviz vermeyiz. Türkiye’den gelenlerin durumunu net bir şekilde masaya koyduk. Rumların bu vatandaşlarımız için öne sürdüğü şartlar şu: Burada kalabilmeleri için yerli vatandaşlarla evli olanları kabul ediyorlar. Olmayanların kalmasını istemiyorlar. Biz bunu kabul etmedik. Vatandaşlarımız arasında ayrım yapmadık, yaptırmayız” dedi. Türk askerini de Rumların istemediklerini belirten Eroğlu “Bizim kırmızı çizgilerimiz Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü olmazsa olmazımızdır. Türkiye’nin garantör olmasından yanayız.” dedi. “Olası bir ortak devlette birleşmiş milletler parametrelerine göre Cumhurbaşkanlığı dönüşümlü olacaktır. Biz de bunu diyoruz. Ama Rumlar bunu kabul etmiyor. Onlar Cumhurbaşkanının daimi olarak kendilerinden birinin olmasını, Türklerin ise Cumhurbaşkanlığı yardımcılığının olmasını istiyor. Ancak bunu da sulandırıyorlar. Bu seçimi de yaparken kendi vatandaşlarının seçmesini istiyorlar. Oy oranı kendilerinin fazla olacağı için, kendi istedikleri, kendi belirleyecekleri bir kişiyi seçmek istiyorlar. Bu da bize göre doğru değildir. Bunu kabul etmiyoruz” dedi. Eroğlu, “Bütün bu nedenlerden dolayı önümüzdeki 5 yıl için sorunları bilen ve masada dik durabilen, Kıbrıs Türk Halkını en iyi şekilde savunabilecek olan bir lidere ihtiyaç vardır. Siz de bunu çok iyi biliyorsunuz. Biz birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Umarım sandık da bugünkü gibi bereketli olur” dedi. Eroğlu, ayakta alkışlanarak halktan onay aldı. Vatandaşımız “Sizi yine başımızda Cumhurbaşkanı görmek istiyoruz” dedi.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |