• İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
601
|
|
|
|
Yamacımızdaki kişi veya kişilerin bize sunduğu yavru bakımı tarzı bir enerji sağlama işi, bizim üzerimizde onlara besin sağlama işi anlamına bir "modülasyonun yük enerjisine” dönüşür. Yani bir tarafta boşalan yük enerjisi, başka tarafta başka tür bir enerji ile transfer dolumları yapmaktadır. Bu hal karşılıklı oluştur. |
|
602
|
|
|
|
Elinizi birbirine sürttüğünüzde hareket enerjisi ısı enerjisine dönüşürken avcunuz canınız yanacak denli ısınır. Hareket enerjisi avuçların sürtünmesi yani firen etkisi nedenle ters yönde ısı enerjisine dönüşmekle hareket enerjisinde enerji kayıpları ve enerji azalmaları yaşanır. |
|
603
|
|
|
|
Tagut söylemi El söylemidir. El’in kendisi gibi takdir ede olmamasının kavgasıdır. El’in tek takdir içinde olma kavgasının varyant görünümleridir. El’in, Ellerle olan kavga söylemidir. Tagut sözünde El’in, El ile olan kavga söylemi olması kadardan daha fazlası da vardı. Bu fazlalık içinde kulların da kendilerini El gibi görmelerini söylemeleri vardı. Hem cins olmakla kendisine benzeyen El’ler; mal-mülk sahipli irade ve davranış olmakla El, kul olanların kendisine benzemiyordu.
|
|
604
|
|
|
|
Ama ahit yaptığı kendi inanç grubu içindeki El, dıştaki kolektif yapıya dönüp, kolektif yapıyı düşmanlaştırıp sapıklık sayıp; bu tutum içinde iki bakımdan kolektif sisteme şeytan diyordu. |
|
605
|
|
|
|
Nemrut Firavun köleci sistemin ceberrutluğuydu. köleci sistem mülk sahipliğinde vaz geçmeyen İbrahim'in "İbrahim sofrası ile kolektif geçmişe uzanan ikilemi" ile yine mülk sahibinin Nemrutlaşan ikilemini dile getirmektedir. Bu nedenle İbrahim ve Nemrut misyonu zıt kişiliklerde beliriyordu. |
|
606
|
|
|
|
Yine toplum sal zaman içinde ve toplum sal zaman üzerinde biriken şarjlar, istisnasız toplumun tüm kişilerine paydaşlı olan bir yol üzerinde dağılmaktadır. Şar oluş kişiye göre değil, topluma göreydi. |
|
607
|
|
|
|
Bu durumda ineğin ne doğurması kendindendi. Ne inek üreten ilişki içindeydi. Ne ineğin üreten ilişki üzerine olan inşası vardı. Ne de ineğin yavruya bakıp, yavruyu gözeten bilgi sel yönelimi kendisindendi. Böyle olunca da hiçbir inek buzağısına veya danasına "iki elim yakanda” gibi böylesi vahşi ve manevi cebir ile bir baskı ve basınç uygulamaz.
|
|
608
|
|
|
|
Karartılan o yerde güya "El este birabbikum" demişti. İn, cin ve El ‘in olduğu bir ahit meclisinde (toplantısında) El; cin ve ins’e "ben sizin saygı duyduğunuz tapılacak olan değil miyim? diyor. Bu tür diyalogların yaşandığı süreç içinde ahdi söyleşi uzayıp gidiyordu. Yani bu ahitle karartılan yere kulluk söylemi oturtulmuştu. kul oluş sonradan ihdas olmamış, aksine yaratılışla ortaya konmuş oluyordu!
|
|
609
|
|
|
|
Bir durum değişmesi, karşı değişmeyi ortaya koyar. Ortaya konan bileşik ya da çözünen süreçlerden birisi olmakla ya çevresinden enerji alır. Ya da değişen kısmıyla bir miktar enerjisini çevreye verir.
|
|
610
|
|
|
|
Tüzelin olan güç te dıştaki kişisel bencillikti eğilimlerin sentezinden ortaya çıkan sosyo toplumsa bilinçti. Tüzelindi güç (bilinç) ortaklaşan bencillik olmak zorundaydı. Ortaklaşan bencillik te kişisi bencillik olmak zorundaydı.
Bencillik (bilinç bilen ben) bu nedenle tüze ve tüzelin olmuştu. Tüzelin olan da bu nedenle önce ortaklaşan bencillikti, sonra da kişi sel bencillikti |
|
611
|
|
|
|
Grup tüzel liginin totemde anlam bulan "doğruluk payı" ifadesi iradenin olmadığı dönem içinde “totemi söylem” olmakla dokunulmaz (kutsal-mübarek) bir tabuydu.
Sağlatan sosyal ortam da geri bağlanıcı bilgi sel sağlama yapmanın baskı ve basıncı nedenle, kişilerin totem karşısında fikir yürütme, karar alma, irade kullanma davranışı yoktu. Bu bağlamla totem, atalar deneyiminden oluşan yoldu. |
|
612
|
|
|
|
Kişilerdeki kolektif vicdan, kolektif bir değer yargısıydı. Tekil dönem içindeki gruba bağlılık içinde bir vicdan çıkar mıydı? Pek sayılmaz. Yine bir gruba bağlılık çıkardı. Totem dönemdeki kolektif işleyişe bağlı totem kardeş bilinci içindeki özlen oluşan vicdan bile, grubu dışına değil grubu içine dönük değer yargısı olan bir vicdandı. |
|
613
|
|
|
|
Gerçekte ise toplumlar sanı kanıya göre değil kolektif yasalara göre üretirler. İnancılar mamulü olanı paylaşırken kolektif bilincin gereklerine değil mülk sahibinin keyfi iradesine göre dağıtmaya inanmıştır. İşte bu nedenle köleci ve kapitalist siyaset Ali Cengiz oyunu olan bu inandırılmadadır. |
|
614
|
|
|
|
Bir diğer Mamondu iradeli kontrol etme olan merhamet etme, acıma mağfiret adı altında beliren bu mamondu iradenin, himmet, şükretme dua türü kontrol ediciler sistem içinde meşru edilmişlerdi. |
|
615
|
|
|
|
Köleci etki alanı içinde diyelim ki aylık 15 000 lira geliriniz var. Buna mukabil parça parça 4000, 3000, 2000, 1000 liradan oluşan toplam 10 000 liralık aylık borç ödemeniz olsun. 10 000 lira borcunuz nedenle gelirinizin tümünü ihtiyacınıza harcayamazsınız.
|
|
616
|
|
|
|
Daha açığı çevrenin bir anda çok türlü bir makro kuantum belirmesinin; özneler dünyasındaki ayna nöronlar yansımalı karşı cevabı kolektif oluştu. Kolektif oluş ta kuantum oluşa giden makro bir kuantum zamandı. |
|
617
|
|
|
|
Yani siz bir kundura üretirken, fiyatlama yapan para yüzünde bir liralık değiştirme değerinin 33 kuruşluk değiştirme ve kullanma değerine sahip oluyordunuz. Bir liralık ürettiğiniz değiştirme değerinin 77 kuruşluk değiştirme değeri de fiyatlama yüzünden buhar olup gidiyordu.
|
|
618
|
|
|
|
Hile içinde kurguladığınız düşünmelerle siz birine ya da birilerine; yarın beraber gidelim, diyordunuz. Kurgunuza göre siz gidilecek yola tuzak kurup o kişiyi darp ettireceksiniz. El sözüne uyulup, sözüne mutlak gözü ile bakılandı. El kişileri darp edicinizdi. Hileniz buydu. Ama gidelim dediğiniz kişiye göre gitme eyleminin darp türü bir eylem olacağını düşünememesi elbette o kişinin ya da o kişilerin körlüğü olacaktı. |
|
619
|
|
|
|
Tarih boyunca mülk sahipliği bilgiyi ve bilgeliği de elinde tutmuştur. Günümüzde dahi bu böyledir. Bu nedenle geniş yığınlar bilgiden yoksun kılınır. Ama geniş yığınlar fevkalade imanlıdırlar.
|
|
620
|
|
|
|
Bu gereksinme ilahlar gibi addedilen; ilahlarmış gibi yerine geçen temsilcilerle çözülmeye başlanacaktı. İlah temsilcisi olanlar kült merkezinin gören gözü, işiten kulağı, yapan eli ve yürüyen ayağı olmaları itibarıyla; süreç bu türden çeşitli temsilcilik oluşları ortaya koydu.
|
|