Yokuş yukarı olan yükün kişiyi iniş aşağı yük içinde tutmasını şöyle örnekleyelim. İçinde olduğunuz suyun size aktardığı basınç ağırlık vardır. Veya yokuş yukarı eyleminizin vücudunuza aktardığı ağırlık olan bir yorgunluğunuz vardır.

Sizin de derin su etkisine karşı gösterdiğiniz BİR tepki vardır. Azalan su derinliğinin, azalan dış direnci karşısında sizin iç mukavemet direnciniz aynı kalacağından direnç gücünüz size artmış gibi gelir.

Dıştaki 300 birimlik bir baskı ağırlığa karşı siz 70 birimlik bir mukavemet dirençle olduğunuz zaman ezilir veya yorulursunuz. Ama dıştaki baskı basınç (suyun derinliği) gittikçe azalıp örneğin 5 birimlik bir değere düştüğü zaman sizin karşı direnciniz yine 100 birim kaldığında, 100-5= 95 birimlik bir durum enerjisi güç fazlalığını siz hafifleme olarak hissedersiniz.

İşte kolektif alanın size aktardığı yük de kolektif birim zaman etkisi nedenle size yokuş aşağı durumla imişsiniz gibi bir durum içindeki potansiyel yük size, yok gibi gelir.


Rüzgâra karşı oluşun hava direnci gibi veya rüzgârın esme yönüne doğru olan eyleminizin çok çok kolay olması gibi etki alanlarının biri fiziki ortamın size etki alanıdır. Diğeri de size organik kolektif yapının etki alanıdır.

Ne rüzgâr, suyun derinliği, ne dağın tırmanışı vs. sürdürülebilir bir sürekliliktir. Ne kolektif yapının etki alanı devamlı olarak sürdürülebilir bir etkidir. Hep kesikli süreklidir.

Dağın zirvesinin bittiği kesikli yerde tersi durumla iniş aşağı durum başlar. Suyun derinliğinin azaldığı yerde sığ suyun ya da tükenen suyun etki alanı başlar. Rüzgârın kesildiği yerde durgun hava koşullarının etki alanı başlar.

İşte etki alanının bitimsiz olmayıp kesikli sürekli tersinme süreçleridir. Bu nedenle etki alanı tırmanma veya iniş aşağı olma gibi eylemlerinizi giriştirir. Başlatır. Durdurur. Etki alanı kendilik oluş alanıdır.

Köleci etki alanı içinde diyelim ki aylık 15 000 lira geliriniz var. Buna mukabil parça parça 4000, 3000, 2000, 1000 liradan oluşan toplam 10 000 liralık aylık borç ödemeniz olsun. 10 000 lira borcunuz nedenle gelirinizin tümünü ihtiyacınıza harcayamazsınız.

"Ayağınızı yorganınıza göre uzattığınızı" var sayarsak; ayağımızı 5000 liralık bir harcama kadar uzatacağız. Yani aylık gelirden ihtiyaçlarınız için 5000 liralık kısıtlı bir kaynağı bütçe yapmış olursunuz.

Yorgan koşuluna göre siz, ihtiyaçlarınız içi ayırdığınız 5000 liradan daha fazla bir bütçe harcayamazsınız. 10 000 liralık borcun “ihtiyacınız için olan aylık harcamanız üzerinde bir baskı ve basıncı vardır”.

Veya 10 000 liralık borcunuz, aylık harcamanızı 5000 liradan fazla olamayacak şekilde sınırlamasından ötürü toplam borcunuzun "aylık harcamanız üzerine bir baskı ve basınç yükü" vardır.

Aylık taksitlerinizden 4000 lirayı 3. Ay da 3000 lirayı 6. Ay da 2000 lirayı 9. Ay da 1000 lirayı da 12. Ay da tamamen ödeyeceğinizi farz edelim.

Bu durumda 5. ayda 4000 liralık borç bitmiş olacağından aylık harcamanız 5000+4000= 9000 liraya genişlemiş veya artmış olacak. Borçtan azalan etki, tersten harcamanız üzerine artan bir etki olacaktır.

Her bir borç veya parçalı taksit borcunuz bitiğinde "harcama kuvvetiniz azalan borç etkisiyle" artacaktır. Borçtan azalan yük, harcama genişlemesini ortaya koyacak olmakla "enerji artışına" dönüşecektir.