• İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm |
621
|
|
|
|
Akşam geç saatte geldi evine adam,yorgundu.Tüm gün yoğun geçen işlerinin ağırlığı yormuştu bedenini.Önce sıcak bir duş almalıyım dedi kendi kendine,sonra sıcak bir yemek,ardından da sıcacık bir yatakta önce hayaller sonra rüyalar olmalı dedi.İçinden,belki |
|
622
|
|
|
|
Sizce de gururun fazlası zarar değil mi?içimde saklı kalan hayal ötesi hikaye ama gerçeğin tam ortası aslında |
|
623
|
|
|
|
Sensiz yapamıyorum bir tanem. Seni çok ama çok özlüyorum |
|
624
|
|
|
|
Bu sabah gözlerimi bahara açmak istedim. Günlerdir kisa bakan yüregimin artik biraz çiçekler açmasi, temiz hava almasi, yillardir üzerinde biriken paslari temizlemesi gerekiyordu. |
|
625
|
|
|
|
Gündüşümü yakıp kavuran bu firak avuçları içinde daha ne kadar kanatabilirdiki beni ?
Nerelerdesin ?
Dizginlerini yitirdiğim kayıp zamanımdın sen....
|
|
626
|
|
627
|
|
|
|
unutamadan aşkı doyasıya yaşamadan aldanmışıkların acısı birazda aşkı yaşatana sormak |
|
628
|
|
|
|
Anneme çıkıyordu tüm sevdaların yokuşlu yolu,büyüdükçe unutuluyordu okşanan saçlar,öpülen alınlar ve sevdiğim herkes eteğini çekiştirip korkuyla arkasına saklandığım annem oluyordu aslında |
|
629
|
|
|
|
Ünlü kolbaşı Afet Fatma`nın meşkhanesiydi burası. Ahu dilber iken çengilik yapmış, nice canları aşk ateşi ile kavurmuş ve hatta başka bir söylenceye göre de hislerine karşılık bulamayan birkaç delikanlı kendini asmıştı. Yaşlanıp feri sönmeye başlayınca hususi meşkhanesini kurmuş, gündüzleri musiki ve raks dersleri, akşamları da eğlenceler düzenler olmuştu. Kolbaşılığını yaptığı kızlar güzellikleri kadar yetenekleri ile de dilden dile dolanıyorlardı. |
|
630
|
|
|
|
Olayı izlediğim mekan ise mezarımdı! |
|
631
|
|
|
|
Daralmıştı bir kez onun yüreği artık tek bildiği firardı. Her daraldığında çok uzaklara kaçardı. Daralmıştı bir kez gönlü kaçmak istedi yüreği, kaçmak istedi gözleri, kaçmak istedi tüm bedeni… Artık kimse durduramazdı onun firariydi yüreği, firariydi gözleri, firariydi tüm benliği, Rüzgar’ın diğer adıydı firari… |
|
632
|
|
|
|
Rüzgar yanlız gözlerin ıslalıklarını dondumak istememişti, bulutlar yanlızlığına kırgınlaştı tuzlu hüzün damlalarının. /
Bırakmadı yanlız,ağladı... /
|
|
633
|
|
|
|
“Hayat gariptir, ilişkiler de… Birini bulana kadar yalnızlıktan sıkılırsınız. Birini bulduktan sonra ise birlikte sıkılmaya başlarsınız” |
|
634
|
|
|
|
Seher rüzgârı misk kokulu eser. Seherlerde pencerelerini açık tut. Alnına dökülen saçların açıldıkça, o güzel saçlarının kıvrımlarından ciğerlerine gül kokusu yayılır. Sana gelen yolun konaklarında nasıl istirahat edebilirim ki? |
|
635
|
|
|
|
Bizi ayıran yollar geri getirecek bana seni... O yüzden lanetlenmiyor yollar hiçbir zaman... |
|
636
|
|
|
|
Ege' de bir efsane vardır; " Hilal' in gözüktüğü ilk gece, yıldızların altında denize dileğinizi iletirseniz, deniz size mutlaka geri döner ve dileğinizi yerine getirir... " |
|
637
|
|
|
|
Askin Mucizesi Anlatilmaya Calisiyor. |
|
638
|
|
|
|
Çeşnisi değişik, aldatıcı tatlı bir zehir! Gerçek hayatımdan ona ne artık! O alemin görüşüyle, sihriyle benim hayatım! Pek tembel, pek ağır ve uyuşuk geçiyor. Hepimiz kaderimize küsüz, hayattan bezmişiz gibiyiz. Gerçekten de öyle bakın! İlk bakışta sanki birbirimize dargınmışız gibi ne kadar soğuk görünüyoruz! |
|
639
|
|
|
|
Kayıyordu yavaş yavaş ellerimizden bir çocuk henüz on yaşında,bahar tadında yaza bir adım kala.Kürek çekiyordu melekler okyanusa açılan kayıkta üstelik bir de çocuk vardı yanlarında dokuzunu yeni bitirmiş bekliyordu onun kapısında.Şimdi o çocuktan geriye dua edilecek bir mezar bile kalmadı apar topar gömülmüştü hemde kimsenin bilmediği bir yere.O anda kesilmişti nefesler,susarken dudaklar çekirdeği fırlamış boş kovandan ibaretti kelimeler ve solunum cihazının fişi çekildiğinde henüz on yaşındaydı bu sevda...On yaşındaydık hepimiz aslında;hayatı keşfederkenki on yaş edasında,bir çocuk gibi büyüttüğümüz bu sevdalarda...
|
|
640
|
|
|
|
Ve gözlerim aldattı beni..Hayal gücüm kurtardı.. |
|