• İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm |
541
|
|
|
|
"Yatağımdaki kıza seni anlattım dün gece de. Elleri usul usul omuzlarıma masaj yaparken dinledi seni. Diğerleri gibi…" |
|
542
|
|
|
|
Hayatımızın fenomenleri çözülmeyi bekler bir köşede her daim... |
|
543
|
|
|
|
Lanetin akustik prensesi bir hancı edasıyla baldırlarıma dokundu. Etim yarıldı. Kanım titredi. Sen tüyün duyumsamadaki repertuarını ezberlerken; benim, doruklara olan inancım, mağaraya olan imgeleme gücüm arttı. |
|
544
|
|
|
|
Bari çapayı çek yüreğimden giderken
Ve ben cılız yüreğimle kürek çekeyim kıyıya |
|
545
|
|
|
|
Yasak notaların ötesindeydi sol anahtarını yargılayan infaz
Fa almamış halleriydi bam teline verilen nağme |
|
546
|
|
|
|
Adını adımla anmak canımı acıtıyor! |
|
547
|
|
|
|
14 Şubat Sevgililer günü anısına yazdığım öykümdür. |
|
548
|
|
|
|
William, kendisine bu adı takmıştım, William’ı birkaç kez bu gündüz uyuklamalarım sırasında beni izlerken yakalamıştım. Bir keresinde her zaman öğlenleri gittiğim cafe’nin camından dışarıyı izlerken, daha doğrusu dışarıyı izler gibi uyuklarken |
|
549
|
|
|
|
Sürükleyici bir anlatımla kaleme aldığım bu çalışmam okuma zahmetine giren tüm arkadaşlarıma çoşkun bir elektrik verecektir. |
|
550
|
|
551
|
|
|
|
İnsan bir başkasını sevebilir, ancak bulunulan zamanın tadını çıkarmaktan çok, sevilen kişiyi kaybetme korkusuyla yaşayıp durmak, aşkı ıstıraba dönüştürüverir. Sevgi duygularla beslenip aşka dönüştüğünde maşuku kaybetme korkusuna kapılan kişi karşısındakini yaralamaya başlar. Onu, sevdiği ve sonsuza dek ayrılmayacağını düşündüğü kişiyi kaybetmemek için elinden geleni yapmak ister. |
|
552
|
|
|
|
Dünya mıydı bu kadar küçülen yoksa bu koca şehir miydi anlayamadım. İnanamıyordum, günlerdir aradığım adam buradaydı. Benim olduğum yerde.
Telaşıma korkularım eklenmeye başladı. kalkmalıydım hemen harekete geçmeliydim en iyisi bu. |
|
553
|
|
|
|
Ne olduğunun önemi var mıydı sahi, yoktu elbette. Mutluydu, hem de hiç yaşamadığı kadar. Gözlerindeki nemli küçük ışıltı süzülerek mum ışığına düştü. Adam bakamadı bu sefer. Gözlerini kaçırarak en kolay olanı yaptı ve bakışlarını kadehine çevirdi. Çok geçmeden de cam kadehte raks eden aleve takılıp gitti. |
|
554
|
|
|
|
kahpece düşünceler ardımda kölelik yapıyorlardı. |
|
555
|
|
|
|
Gök gürlediğinde içime düşmezdi şimşeğin fotoğraf çeken görüntüsü ve toplanmazdı kara kara kümülüsler yüreğime,humus kokardı topraklarım el değmemişçesine,ne de çekerdim üşüyen ciğerlerime bir duman;keşke sen beni sevmeseydin ama ben seni sevdim,kendimi kendime muhtaç edecek kadar çok sevdim işte... |
|
556
|
|
|
|
Her tarafı maviliklerle kaplı olanın içininde maviliğe bürünüşünün sızısı da mavi. |
|
557
|
|
|
|
Kalbin ta derinlerinden gelmiş bir kaç damla göz yaşı,
bir kaç damla haykırış...
Ne olursun sev beni... |
|
558
|
|
559
|
|
|
|
Aşk o kadar adil ki; ne bir çiçek ayırt eder ne de bir insan. |
|
560
|
|
|
|
Sadece beklediği için mutluydu. İşte o derece seviyordu onu. |
|