Bir Hayallik Boşluk Yok
(Kerem Yüce) 19 Eylül 2008 |
Beklenmedik |
| |
Karşıma oturdun,ellerini çenene yaslayıp en güzel rüyanı uzaktan izler gibi gözlerime bakıyordun,on beş gün kaldı diyordun son on beş gün düğünümüze.Dakikalarca gözlerini ayırmadan,elinden tutulup parka oyun oynamaya götürülmüş çocuk edasında kayboldun yüzümün bahçelerinde.Elini uzatıp sıkıca tuttuğun bileğimden ansızın sarsıp 'yoksa beni dinlemiyor musun sen? ' deyince irkildim. |
|
Hasret Serpilmez Umudun Yanına
(Kerem Yüce) 21 Ağustos 2008 |
Düşler |
| |
Hasret serpilmez umudun yanına,bir kere serptin mi kendi kendini eker.Önce toprağı kandırıp sokulur yanıbaşına ve salmaya başlar zehir salgılayan kökünü.O kök salmaya başlayınca anlarsın hasretin toprağa nasıl sımsıkı tutunduğunu,serptiğine pişman olup sökmek istersin umudun yanından.Vurduğun kazmalar,attığın kürek kürek topraklar... |
|
Yaralandığını Zanneden Avcı
(Kerem Yüce) 16 Temmuz 2008 |
Beklenmedik |
| |
Yaralanmıştı;beklemediği bir anda gelen telefon ve karşısındaki ses ona şuana kadar tatmadığı bir yarayı tattırmıştı.Artık sevmediğini söylüyordu karşısındaki ses ve böyle bitmesi gerektiğini,son sözse ''herşey için teşekkür ederim'' olmuştu.Bu onun ayrılıktan aldığı ilk darbeydi,kabullenemedi ama tek bir kelime de düşmedi dudaklarından.Çünkü böyle bir anda ne diyeceğini hiç bilmiyordu.Telefonu kapattı ve kapatmasıyla duvara fırlatması bir olmuştu.Çöküp kaldığı koltuğunda öfkeyle karışık gözyaşları süzülüyordu gözlerinden. |
|
Aslında Hep Ayrıydık
(Kerem Yüce) 5 Haziran 2008 |
Ortamsal |
| |
Çok canlar yaktılar,bir çok canı hayatla sevdiği arasında barut yapıp o kovanın dip kısmına ansızın vuran iğne oldular ama özünde sevmek yatan yürekleri yine de ayıramadılar. |
|
İçimden Bir Başkası
(Kerem Yüce) 2 Haziran 2008 |
Özlem Şiirleri |
| |
Artık içimden ne bir başkası ne de hayaller
İçimden bir tek o şekilsiz ölüm geçerken
Beynimdeyse hala bir tek sen gezinmekte... |
|
Vedasız Ayrılıklardan Selamsız Sürgünlere Yolculuk
(Kerem Yüce) 28 Mayıs 2008 |
Ortamsal |
| |
Mutluluğun kutusuna doldurulup paketlenen yalancı ayrılıklar yeniymiş gibi satılıyordu kırmızı halılı tezgahların üstünde ve halıların üstündeki o kırmızıların bir önceki hatıralardan kalan son emanet olduğunu bilemezdi daha önce bu yolu kullanmayanlar.Oysa ayrılıklar daha çok yaşıyor insanın toprağa sevdasından.Bu yüzden toprağın son emanetini güller taşıyor hemde en kırmızısından... |
|
|
SEVDALARIN ÖN ADIDIYDI AYRILIK
|
18.09.2008 11:53:57
|
18 EYLÜL |
| |
Tanrının masalını dinliyordu herkes ve tüm insanlar birgün sonsuz uykuya dalacaktı... |
|
12.05.2008 14:22:05
|
12 Mayıs |
| |
Sözümün hiçbir zaman arkasında durmadım çünkü sözlerinin arkasında duranları gördüm; sözlerini birer birer kalkan olarak kullandılar,arpacığı bozuk namlulardan çıkan kurşunlara hedef yaptılar.Bense sözümün hep önünde durdum;belki çoğu kez vuruldum ama sözlerimi ne unuttum ne de arpacıkları bozuk namlulardan çıkan kurşunlara vurdurdum... |
|
07.03.2008 09:18:35
|
7 Mart |
| |
Gelene niye geldiğini sorarsam bir beklediğim,gidene niye gittiğini sorarsam aciz olduğum,içki sigara içersem hayata ne kadar kızgın olduğum,ağlamaya kalkarsam çok kırgın olduğum,susarsam ne kadar yılgın olduğum anlaşılır ama kalemi kağıda değdirip konuşursam geçtigim yollarda rastladıklarımdan başka kimse birşey anlamaz... |
|
|