• İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm |
641
|
|
|
|
Çok özel olan bu yazım yaşamış olduğum zamanlarımdan |
|
642
|
|
|
|
Daralmıştı bir kez onun yüreği artık tek bildiği firardı. Her daraldığında çok uzaklara kaçardı. Daralmıştı bir kez gönlü kaçmak istedi yüreği, kaçmak istedi gözleri, kaçmak istedi tüm bedeni… Artık kimse durduramazdı onun firariydi yüreği, firariydi gözleri, firariydi tüm benliği, Rüzgar’ın diğer adıydı firari… |
|
643
|
|
|
|
Karşılaşmaları yağmurlu bir ilkbahar günüydü. Giray pencerenin önünde oturmuş yağan yağmuru seyrediyordu. Evlerinin önünden geçen yol işlekti. Acı bir fren sesinden sonra yuvarlanan bir aracın sesine fırlayarak hızla evden çıkmıştı. |
|
644
|
|
|
|
Hayatımızda nelerin önemli ve öncelikli olduğuna, özen gerektirdiğine dikkat etmez ve irademizin elimizden kayıp gitmesine izin verirsek, kimbilir, bir gün hayatımız da elimizden kayıp gidebilir. |
|
645
|
|
|
|
Dargındır bana ak ve karaciğerim, sigara-çay ve alkol dostluğumdan, kalbimse kan kardeş benimle, seni tanıştırdım diye ona. Korkuludur şimdi, yarım kalmış sevdalar mezarlığımın bekçisi biliyorum ve fakat görev aşkıyla yanar bekçi, geceleri içi acır, rakı |
|
646
|
|
|
|
Zile bastı, odacıyı çağırdı, bir çay söyledi kendisine, bir sigara yaktı, kalktı pencereyi açtı. İçeriye lodosun taşıdığı sonbahar doldu.. İlk yağmur damlaları belediyenin avlusundaki tozları havalandırıyordu. Odacı çayını getirdi, masasına bıraktı. |
|
647
|
|
|
|
hayatta birgün belki ulaşılması zor olan biri için bunları hayal etmişsinizdir... |
|
648
|
|
|
|
“İçimde bir şey kalmadı” gözler gözlere kenetlenmişti.
“Akacak daha fazla kanım kalmadı, son gözyaşımı da az önce döktüm.” Durdu ve derin bir nefes aldı |
|
649
|
|
650
|
|
|
|
"ben sensiz olamam" der size, sevmişsiniz.
Kararır dünyanız, anlam veremezsiniz. |
|
651
|
|
|
|
Güneşe dönük olsa da bedenim, ben seni ruhuma kilitledim.
|
|
652
|
|
|
|
Kişinin şehre katkısı diye bir şey var, yaşayınca anlıyor insan. |
|
653
|
|
|
|
Gülümsedi olanlara inat. Farkına vardı yaşamın ayrılıklarla yenilendiğinin. Ve bedenini bırakıp uykuya yepyeni bir günün umuduyla kapadı gözlerini... Çünkü ‘‘Alışıyorsun zamanla herşeye...’’ |
|
654
|
|
|
|
Bir aşkın öyküsü bu;Hayatın savurduğu insanların ,rüzgara karşı durup geriye döndüklerinde yakaladıkları ve oradan devam etmeye çabaladıkları acımasız bir aşk öyküsü.
|
|
655
|
|
|
|
ölümü beklemek yanınızda az bir erzakla |
|
656
|
|
|
|
Haftanın sekizinci gününe sığar ayrılıklar,şubatın otuzuna ve hislerim ücyüz altmış beş gün altı saatin o altı saatinde can verir senden uzak geçen her senede...
|
|
657
|
|
|
|
Gece dalları kırık gönlümün içinden süzülerek akıyordu yaşantıma ...
tanıma gelmez bir ruh halindeydi bedenim ,
zamanın küs anlarıydı ...
küskünlüğün içindeki zamanda ben susmuştum,
|
|
658
|
|
|
|
Sıradan bir gündü, hani yazmaya böyle başlanmaz biliyorum lakin hakikaten sıradan, hiç bir özelliği olmayan bir gündü. Hani ne kuşların cıvıldaştığı bir İlkbahar günü, ne ağustos böceklerinin karınca ile didiştiği, güneşin tam tepede olduğu sıcak yaz günü, ne de soğuğun iliklere kadar işlediği bir kış günü idi. |
|
659
|
|
|
|
Aşkın tarifi herkes için farklı olabilir. Acaba doğru olan hangisi? |
|
660
|
|
|
|
Ne zaman göç etsem
Önce içim boşaldı .
Bindiğim her otobüste
Yanım dolarken
|
|