..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kendi görüşlerim var -sağlam görüşler-, yine de her zaman onlara katılmıyorum. -G. Bush
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Aşk ve Romantizm
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Kimi Kime Şikâyet Edeceğiz?!
Cahit KILIÇ
Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler

Ne tarafa bakarsanız zulüm! Ne tarafa bakarsanız haksızlık! Ne tarafa bakarsanız adaletsizlik! Ne tarafa bakarsanız eşitsizlik! Ne taraf bakarsanız ahlâksızlık! Ne tarafa bakarsanız bencillik! Kime bakarsanız kibirlilik! (En büyük benim, her şeyi en iyi ben bilirim hastalığı!) (Kirli egodan ve ferasetten ve de basiretten uzak; çıplak enaniyetten kaynaklı yıkıcı cehalet!) Kime bakarsanız çapsızlık! (Sade suya tirit, bir nev’i seviyesizli

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm
441 
 İlk Aşk  (Özcan Nevres)

Henüz on altı, on yedi yaşlarındaydı. Kısa kollu gömleğinin kollarına sığmayan kaslı kollarıyla, kıvır kıvır saçlarıyla ve gözünün üzerine dökülen kakülüyle, daha o çocuk denilecek yaşta bile genç kızların oldukça ilgisini çekerdi
442 
 Kelime Oyunu  (nermin)

Her yeni güne merhaba derken hayat, dışarıda kaç insan paylaşır yalnızlığını, ya da kaç insanı konuk edersin kalbindeki özlem sofrasına? Yakamadığın tek bir sigaranın hayal kırıklığından sonra sabaha kadar yaktığın kaç sigaranın zevkine vardın acaba? Hala onca kelimelerle anlamlı cümleler kurmak için dolaşırken kalemin beyaz kağıtlarda ve her seferinde yenilgiyi yüklenirken omuzların, böyle beklemek niye? Keşfedilmek, aranılmayı ummak niye? İhanetin perdesi kırmızıyken kırmızı aşkın tutkusuna kapılma arzusu niye?..
443 
 İki Kelimelik Aşk II  (Fatih Mehmet Mirza)

“İki Kelimelik Aşk” kulaklarımla birlikte, ruhumda derinden hissetmişti. İlk kez söylemiştin “İki Kelimelik Aşk’ı bana. Yıllar öncede aynı oda idik ve Sen yine karşımda baştan aşağı Ben’din. Gözlerimin içine baktın ve … Tokmak sesi engel olmuştu! O zaman da mı söyleyecektin Sevgilim “İki Kelimelik Aşk’ı ? Hızlı adımlarla odayı tek ettim ve Seni. Seninle birlikte Aşk’ımı da o odada bıraktım, bir gün geri geldiğimde aynı yerde bulayım diye. Aşk’ımı buldum ve her şey kaldığı yerden devam ediyordu. Sanki Aşk’a ara vermiş iki Sevgili misali yaşıyorduk yine her şeyi..."
444 
 Aşk Tutulması  (Fatih Mehmet Mirza)

Sevgi mührünü taşıyan AŞK’a âşık bir faniydi şimdi. Mührü kime kapatacağını bilemeden dolaşıyordu sokaklarda derbeder. Yaşamı boyunca Onun yanından ayrılmayan bedendeki tinsel gücü, yüreğindeki kalp atışlarını hızlandırıyordu. Soyut sevdaların somut dokunuşlarıydı bunlar Yağız Delikanlının duygularına. Kendisine ne olduğunu bilemeden dolaşmaya devam etti, devam etti…
445 
 Hayatım Senin  (Fatih Deveci)

insan sevince ,aşık olunca nereye baksa sevgilisini görür ve zaman sevgilisi ile arasına kara kedi gibi girer isterki sabahtan akşama kadar onunla olsun isterki akşamdan sabah kadar sevgili ile olsun doymaz yanı doyumsuz bir şii
446 
 Azrail Korkunca  (Kaan Alpaslan)

İlk tanıştığımızda bana bir melek olduğunu söylemiştin, tabii ya Azrail de bir melektir...
447 
 Ansızlığın Vedası  (gizem)

gidiyorum biliyorsun. uzun bir yolculuk olacak bu… art arda tebdil-i mekanlar yaşayacağım. seni bırakacağım bu şehre. hiç yaşanmamışlıklarımız olacak bizim. hep eksik bir şeyler kalacak bedenimizde.
448 
 Nazende Hanım ve Yusuf Ziya Bey  (Seda Han Doukas)

Nazende penceresinde yolu gözlüyordu. Arnavut kaldırımlı caddede sadece limonata satan adam vardı. İçi titredi. Acaba taş plakta çalan mı onu böyle eyledi? Yoksa vuslat sona ereceği için mi? Balkanlara gitmişti yiğidi görevli olarak. 2 seneden sonra dönecekti. Cumbalı sarı ev sessizdi. Herkes alışverişe gitmiş ama Nazende gözünü yoldan ayırırsa Yusuf Ziya Bey dönemeyecek sandığı için yerinden terpenememişti. Saçlarını açmış, taramış, en sevdiği ipekli elbisesini giymiş ve parfümünü sürmüştü.
449 
 Hazanın Hüznü  (Ayşegül Tezcan)

Karanlık bir şehirde eski bir ağacın altında can çekişen umutları ölüyordu kucağında. Menzili yoktu sevdalı gözlerin, bir damla yaş olur akardı mevsimlerin sonbaharı. Saatler hüznü vururken sevdaya hazırlanan bir kadındı hazan.
450 
 Kahpe Kurşun 2  (Hasan Pamuk)

Bir çığlık nefes almıyor kurtarın onu Sevdiğimi biliyor böyle olmasın sonu
451 
 Bitmeyen Veda Dizisi (2)  (Ayfer Yaba)

Onu hayata bağlayan Serap’tı. Sanki adının gizemiyle bir hayal gibi hayatına girmiş ve sonra da apansızın çıkıp gidivermişti. Buhar olmuştu adeta…
452 
 Coşkun Irmak - 1  (Ömer Faruk Hüsmüllü)

Hayrettin liseyi bitirdikten sonra iki sene orda burda çalışmış, sonra da askere gitmişti. Askerlik dönüşü vergi dairesinde bir işe girmişti. Bir gün işten eve dönerken evlerinden bir sokak ötedeki iki katlı bir evin önünde komşularının yedi yaşındaki oğlu Kenan’ın bir genç kız ile konuştuğunu gördü. Önce dikkatini çeken Kenan’dı. Buralarda ne işi var, diye düşünmüştü. Sonra kıza da dikkatlice baktı. Çok, ama çok güzel olduğunu görünce adeta heyecandan dizlerinin bağı çözüldü. Adımlarını yavaşlattı. Yanlış anlaşılır diye korkudan baktığını belli etmemeye çalışıyordu. Bir ara kız ile gözgöze geldi. Bu sadece bir anlıktı. Kız başını önüne eğip evinin kapısına doğru yönelmişti bile…
453 
 Kim Demiş  (Hatice AKBAŞ)

Kim demiş sonbahar ayrılıkların mevsimidir diye...
454 
 Kim'im Ben?  (TUGCE)

Imkansiz asklara ithafen...
455 
 Dünaydın Sevgilim - IV  (İrfan Kurudirek)

Kayıptan Sesler Korosu Bitmemiş ve asla bitmeyecek bir hikayenin sürükleyici bir bölümü
456 
 Sonbahara Düşen "Umut" Tanesi  (Ayşegül Tezcan)

Hiç dokunmasa da sonbahara, o haince ilerliyordu bedeninin yeşermemiş bahçelerinde… Ömrünün her deminde gece bakışlı, bu esmer mevsim çok zordu. Kurumuş yaprak gibi döküldü Sevda hanım’ın umutsuz elleri iki yana… Kanayan gözyaşı yağmur oldu, bezgin nefesi yaralı bir rüzgar. Gecelerce inledi kalbi kırık sızıları, yalnız yatağında. Soldu gözleri gül gibi, sarıldı dökülen yapraklarına. Şarkılar gazel oldu, günler perişan. Yüreğindeki ormanları ateşe verdi sevdalı kadın. Yine de insafa gelmedi sonbahar, yalanından bezmedi bir türlü.
457 
 Yandım Selim ve Bıçkın Osman - 7  (Seda Han Doukas)

Fettan Efsun, bakışları Osman’a çivili, olduğu yerde dona kalmıştı. Afet Fatma yerinden hızlıca doğruldu, Efsun’a odayı gösterdi, siniye bırakılan keseyi cebine indirdi ve yardımcısına, emirleri yerine getirmesi için işaret etti. Yirmi senelik çengilik hayatında bunun gibi nice vak`alara rast gelmiş, nasıl halledeceği konusunda ustalaşmıştı.
458 
 Hüzün Gözlü Deniz Kızı  (Ayşegül Tezcan)

Ayrılık acısıyla ağlardı hüznün içinde yüzen deniz kızı her gece… Tahammül edilmez bir yokluktu avuçlarındaki titreme. Hasretli gözyaşlarıyla engin denizlere açılırdı gerçeklere meydan okuyarak. Cesur yüreği ile kucaklardı denizin hırçın dalgalarını. Bakışları; suskun bir güz güneşi, her gülümseyişi; bin yıllık figan olurdu yıldızsız gecelerde, vuslatı bekleyen yüreği biçare…
459 
 Sessizce 7. Bölüm  (Nuran Bulak)

O kadar uzaktı, yüzüne yayılan sıcak tebessümü, gözümün önünde olmasına rağmen o kadar uzaktı. Şair hani bir dizesinde -"Seni çok özledim gerisini mecalim yok anlatmaya.." demiş ya, benim durumumda aynen öyle bir durumdu. Bana çok uzak, gerisini mecalim yok anlatmaya...
460 
 Gözyaşlarına Vuran Ay Işığı Olmak İstiyorum  (ilknur DİNÇEL)

"Tutkunluk değil gözlerime yaşları pazarlayan, aşk değil hüzünleri yüz hatlarıma mühürleyen! Gerçeklere kapadığım gözlerimi uçurumdan düştükten sonra açmış olmamdır canımı yakan! Zamanında üstünü kapattığım her hata cebime koyduğum bir taşmış ve her bir taşın adı belki`ymiş... Şimdi gerçeğe açtığım gözlerimle bakıyorum ceplerime ve sayamayacağım kadar çok, taşıyamayacağım kadar ağır olduklarını görüyorum... Öyle çok belki`ler koymuşum ki ceplerime; belki düzelir, belki anlar, belki değişir, belki... Şimdi keşke`lere dönüşen belkilerin ağırlığı altında eziliyor ruhum! Özümü kaybediyorum! Gülüşlerim idam ediliyor pişmanlıklarımın hükümdarlığında..."

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 
31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42  Sonraki Sayfa




son eklenenler
İyi Kızlar Severken
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
Rus Kız Aleksandra
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
Uçmanın Formülü
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
Küçük Şeyler
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
Bir Kartal Gibi Umut Etmek
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
Parti
İsa Kantarcı
Şiir > Sevgi ve Arkadaşlık
Yıldız Adam Hatırası
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
Demir Kafes Kızları
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
Şeftali Bahçesinde
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
Şampiyon ve Aldatan Koca
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
İlk Aşk
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
Kimseyle Vuruşmayın
İsa Kantarcı
Şiir > Aşk ve Romantizm
Teneke Surat
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
Yolda Bir Aile
İsa Kantarcı
Öykü > Aşk ve Romantizm
Hayal Kırıklığı
Nevra Toprak
Öykü > Aşk ve Romantizm

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.