..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Olgular görmezden gelindikleri için var olmaya son vermiyorlar. -Huxley
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm > Kaan Alpaslan




11 Haziran 2004
Azrail Korkunca  
Kaan Alpaslan
İlk tanıştığımızda bana bir melek olduğunu söylemiştin, tabii ya Azrail de bir melektir...


:BGJE:
İlk tanıştığımızda bana bir melek olduğunu söylemiştin,
tabii ya Azrail de bir melektir...

Bu fırtınada hele hele gecenin bu saatinde kapısına geleceğimi hiç beklemiyordu herhalde, odasına çıkıp kolundan çekerek onu aşağı indirdiğimde şaşkın şaşkın bana bakıyor, neler olup bittiğini soruyordu, cevap vermiyor beni takip etmesini istiyordum, ısrar ediyor, isyan ediyor, elimden kurtulmaya çalışıyor, çığlık atıyordu ama beni engelleyemiyordu, küçücük bir gülüşüyle bile beni uysallaştıran bu kişi, çılgınlar gibi bağırmasına rağmen kulaklarıma ulaşamıyordu.
Bir zaman sonra o da vazgeçti, çığlıklarını bırakıp gözü dönmüş bu deliyi takip etmeye başladı, yağmurdan sırılsıklam olmuş bir şekilde arabaya bindik.
Beni oraya götürmesini istedim, nereye olduğunu anlamadı, beni ona götürmesini söyledim. ‘’Onu gömdüğün yere!’’ Reddetti. O geceyi unutmak istediğini defalarca söylediğini hatırlattı, hatırladığımı ama gene de onun mezarına gitmek istediğimi söyledim. Çaresi yoktu götürmek zorundaydı.
‘’Burası mı?’’
‘’Evet, tam buraya gömdüm onu, mutlu musun şimdi, bunu bana hatırlattığın için mutlu musun şimdi?’’
‘’Bunu mutlu olmak için yapmıyorum,’’ dedim ve arabadan çıkardığım küreği ona uzattım.
‘’ Hadi kaz, cesedini görmek istiyorum.’’
‘’Bu imkansız, bunu yapmam, bunu yapmayacağımı biliyorsun.’’
‘’Bunu her gece yapıyorsun, birbirimizi kandırmayalım.’’
Kazdı, yağmur açılan toprağı su ile doldururken o kazmaya devam etti.
Sordu: ‘’ Lütfen bana cesedi görünce ne olacağını söyle?’’
‘’Senden bir tercih yapmanı isteyeceğim,’’ dedim.
‘’ Tercih mi, ne tercihi bir ölü ile seni kıyaslamamı mı istiyorsun ?’’
‘’Evet bunu istiyorum, bu yüzden şu işi bitir ve ikimizin yanında bir tercih yap’’
‘’Bu kadar yeter, bunu yapmayacağım, bu çok saçma ben sizi karşılaştıramam, sen, sen onun gibi olamazsın, yani yanlış anlama o da senin gibi olamaz, hem o artık ölü!’’
‘’ O ölü falan değil, bunu ikimiz de biliyoruz.‘’
‘’Hayır, o öldü, onu ben öldürdüm, cesedini ben gömdüm, hepsini kendi ellerimle yaptım, tıpkı diğerleri gibi...’’
Küreği bıraktı ve diğer mezarların etrafında koşmaya başladı, yağmurda ıslanan saçları ve yüzünden yansıyan yıldırımlar, gözlerindeki ateşli ama bir o kadar da donuk bakışı Azraili anımsatıyordu ve o bağırmaya devam ediyordu.
‘’ Onu da diğerleri gibi kendi ellerime gömdüm!’’
‘’ Bu yalanları bırak artık, onun ölü olduğuna inanmıyorsun, bu yüzden mezarı sonuna kadar kazamıyorsun, bu yüzden korkuyorsun, cesedinin üzerinden toprak örtüsü kalkınca ve onun yüzünü görünce canlanacağından korkuyorsun, itiraf et.‘’
‘’ Hayır, hayır, o öldü, anlamıyorsun o öldü, lütfen gidelim buradan artık lütfen!’’
‘’Aç şu mezarı ve öldüğünü kanıtla.‘’
‘’ Açamam, açamam. ‘’
‘’İtiraf et, o zaman itiraf et.’’
‘’Tamam, tamam, evet korkuyorum, benden intikam alacağından ya da onu tekrar yaşatıp sonra tekrar öldürmek isteyeceğimden korkuyorum.‘’
‘’ Artık gidebiliriz, istiyorsan arabaya geç daha fazla üşüme, ben mezarı kaparım, bu çok hoşuma gidecek.’’
‘’Bu muydu, hani karşılaştırılmak istiyordun?’’
‘’ Mezarı açmayarak çoktan bizi kıyaslamış oldun.‘’
Kürekle kazmış olduğu toprağı tekrar mezara doldurduk.

O mezar hiç açılmadı ve biz hep o mezarın içinde gömülü olan cesedin bir gün uyanmasından korktuk, o da korktu, ben de korktum.
Ama Azrail beni öldürmek için hiçbir zaman gelmedi, çünkü ben yaşamıyordum oysa ki yaşamak istiyordum ve bunun için ölmeye çoktan razıydım.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk ve romantizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Zindan

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnekler
İyi Geceler
Bay İyi
İnsanları Mutlu Eden Adam
Ahlak Bakanlığı
Neden?
Ölümden Önce Ölümden Sonra
Mağara
Sadece Bir Oyun


Kaan Alpaslan kimdir?

. . .

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kaan Alpaslan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.