Temel Gıda Süt
(Özcan Nevres) 27 Temmuz 2005 |
Yaşam |
| |
Omurgalılar için en temel besin maddesi süt ve süt mamulleridir. Belki de bu vasfı nedeniyle üzerinde en çok hile yapılan temel besin maddesidir. Öncelikle sağlıklı süt tüketimi için süt üretim merkezlerinin |
|
O Yalancının Biriydi
(Özcan Nevres) 23 Temmuz 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Onunla yine buluşacaktık. Sımsıcak ellerini avuçlarımın arasına alıp onu ne kadar sevdiğimi, onunla bir yuva kurmak için nasıl sabırsızlandığımı anlatacaktım. Biliyorum o |
|
(Özcan Nevres) 23 Temmuz 2005 |
Yeraltı |
| |
MP3 ümde Muazzez Ersoy’un CD. Sini dinliyorum. kader böyle imiş adlı şarkıyı kaçıncı kez dinlediğimi bilmiyorum. Onuncu mu? Ellinci mi? Yüreğimde öyle derin bir izi var ki bu şarkının. Onu ilk ke |
|
Severek Ayrılalım
(Özcan Nevres) 23 Temmuz 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Bu onunla son buluşmamız olacaktı. Gönderdiği mektupta ailesinin isteğiyle bir akrabasıyla evleneceğini ve son kez buluşacağımızı yazmıştı. Onu zaten hiçbir zaman çözememiştim |
|
Güz Gülleri Gibi
(Özcan Nevres) 23 Temmuz 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Güz gülleri adlı şarkıyı Muazzez Ersoy’un nefis sesinden dinlerken, gönlüm geçmişimin derinlerine doğru daldı gitti. Ben de güz gülleri gibi belki de baharı hiç görmemiştim. |
|
Ölümüne Aşk
(Özcan Nevres) 6 Mart 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Esat sevdiği kızın evi önünden geçtiğinin sayısını bile bilmiyordu. Bildiği ise sevdiği kızın kendisiyle hiç ilgilenmediği idi. Nedense evinin önünden bu kadar çok geçtiği halde dikkatini çe |
|
Neden Terk Ettin
(Özcan Nevres) 19 Şubat 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
Gözlerden uzak bir bankta oturmuştuk Elleri avuçlarımın içinde alev alev yanıyordu. Yaşadığımız aşkın dünyanın en büyük aşkı olacağını fısıldaşıyorduk kulaklarımıza. Doğa tümüyle |
|
Uyan Ey Türkiye Uyan
(Özcan Nevres) 15 Şubat 2005 |
Günlük Olaylar |
| |
Avrupa ülkelerine ihraç edilen sahte ve sağlıksız tonlarca bal Türkiye’ye geri gönderilmiş. Basını ve televizyonları dikkatle izliyorum. Hiç birinde bu balların imha edildiğine dair bir haber yok. |
|
Dünya Dönüyor
(Özcan Nevres) 1 Şubat 2005 |
Toplum |
| |
Dünya dönüyor. Yaşam inişiyle yokuşuyla sürüp gidiyor. Küçükler yaşlanmanın ne olduğunu aklına bile getirmeden büyüyor.Küçükler için her geçen gün kazanç sayılırken yaşlılar için her geçen gün kayıp |
|
Bir İstek Üzerine
(Özcan Nevres) 21 Ocak 2005 |
Günlük Olaylar |
| |
Gazetemizde bir yıl önce yayınlanmış olan ADD nin uyarılı adlı yazım Internet’te İzedebiyat’ta da yayınlanmıştı. İzedebiyat’ın yorum bölümünde bir okur Aslan Armudu hakkında bilgi istediğini yazmış. |
|
Trt Yi Dinlerken
(Özcan Nevres) 13 Ocak 2005 |
Günlük Olaylar |
| |
TRT 4 te yayınlanmakta olan türkü programını dinlerken türküdeki onlarca vaylar dikkatimi çekti. Anadolu insanının vayları bitip tükenir mi? Yıl kurak gider. Tarlasına ektiği buğday büyüyüp serpilmeden |
|
Yeni Yıla Bakarken
(Özcan Nevres) 1 Ocak 2005 |
Günlük Olaylar |
| |
Bir yıl geride kaldı. Yeni yıl için aldığımız biletler her zamanki gibi boş çıktı. Umut ektiğimiz çorak, ot bitmez arazimizde umutlarımız yine yeşermedi. Gönlümüz zengin, umut hazinemiz ağzına kadar dolu. |
|
Yeni Yıla Gün Sayarken
(Özcan Nevres) 28 Aralık 2004 |
Yaşam |
| |
Yeni bir yıla girmeye gün saymaya başladığımızda her yıl olduğu gibi tartışmalar yine başladı. Yıl başında yeni yılı kutlamaları günah mı, değil mi? Ben her yıl olduğu gibi yıl başını evimde geçireceğim. |
|
Küçükçekmece Gölü
(Özcan Nevres) 12 Kasım 2004 |
Günlük Olaylar |
| |
Küçükçekmece gölü son günlerde aşırı kirliliği yüzünden gündemden düşmez oldu. Balçığa dönüşmüş olan suda deniz kuşları boğuluyor. Şanslı olanlarsa balıkçılar tarafından kurtarılıyor. |
|
İşkence Suç Mu
(Özcan Nevres) 6 Ekim 2004 |
Günlük Olaylar |
| |
Her çocuk güzeldir. Bazı çocuklar ise çok daha güzeldir. Derler ya olacak çocuk kakasından belli olur. Minicik bir kız. İleride güzeller güzeli bir kız olacağı şimdiden belli. Deli Ali bas bas bağırırdı. |
|
Kış Geliyor
(Özcan Nevres) 6 Ekim 2004 |
Günlük Olaylar |
| |
Parası olanlar kış hazırlıklarını çoktan bitirdiler. Günlük gereksinimlerin üzerinde hiçbir şey alamayacak durumda olan fakir kesim, ne olacağı bilinmeyen bir beklenti içindeler. |
|
Geçmiş Zaman Olur ki
(Özcan Nevres) 29 Ağustos 2004 |
Günlük Olaylar |
| |
Henüz sekiz veya dokuz yaşlarında bir çocuktum. Annemle gece saat on otuz sıralarında büyük annemin evinden kendi evimize gidiyoruz. Kasabayı aydınlatan elektrik santralının motorları saat tam on |
|
Kafaya Bak Kafaya
(Özcan Nevres) 26 Ağustos 2004 |
Günlük Olaylar |
| |
Yüzme bilmedikleri halde sahilden açılan beş tesettürlü kızın yakınları erkeklerin yardımını kabul etmemeleri sonucu beşi de boğularak ölmüşler. Can pazarı ve tesettür. Kızlarının ölümüne, kızlarına erkek |
|
Gerçekler
(Özcan Nevres) 26 Ağustos 2004 |
Günlük Olaylar |
| |
Ülke adım adım din kıskacına girerken, laiklikten ödün vermemesi gereken Atatürkçüler siz ne yapıyorsunuz? Laiklik kökünden kazınılıp yok edildikten sonra mı? harekete geçeceksiniz. |
|
Gerçekler
(Özcan Nevres) 24 Temmuz 2004 |
Günlük Olaylar |
| |
Ülke adım adım din kıskacına girerken, laiklikten ödün vermemesi gereken Atatürkçüler siz ne yapıyorsunuz? Laiklik kökünden kazınılıp yok edildikten sonra mı? harekete geçeceksiniz. |
|
|
Aşk Yangını
Elinde sprey boya,
Yazdı kaldırıma boydan boya.
Ölürüm yoluna Melda.
Bunun adı karasevda.
Melda yazıları gördü gülümsedi.
Dedi,
Be hey deli,
Adımı yazsan tüm kentin,
Tüm duvarlarına.
Sanma ki sana dönüp bakacağım.
Can senin, beden senin.
Uğruma ölmekse dileğin.
Hadi öl ki,
Öldükten sonra belki seni severim.
Her gün geçti,
Melda\'nın penceresi önünden.
Her gün yazılar yazdı kaldırımlara,
Ve duvarlara.
Sprey boyaya verecek,
Parası kalmadığında,
Attı kendini denize.
Koşun denize adam düştü dediler.
Atladı balıkçının biri,
Çekip aldı sahile.
Çok su yuttu diye,
Kaldırdılar hastaneye.
Bir pusula getirdiler Melda\'sından,
Sevinçten delirecekti neredeyse.
Pusulayı okudu umutla.
Olmadı başaramadın,
Aşkımı kazanamadın.
Kazanmak olsaydı amacın,
Giderdin sahilin en tenha yerine.
Ölümün mutlak olsun diye,
Taş bağlardın beline.
Taburcu edildiği gün,
İp aldı bakkaldan kalınca.
Üç gün sonra bir balıkçının ağına,
Ağır bir şey takıldı.
Umutla asıldı ağlara,
Gelen büyük bir kısmetti belki de.
Çıka çıka deli aşığın cesedi çıktı.
Kocaman bir tas bağlıydı belinde.
Özcan NEVRES
|
|