• İzEdebiyat > Deneme > Din |
781
|
|
|
|
Senin sonsuz gücünü hakkıyla takdir etmemi, Senden gücüm yettiğince korkmamı ve Seni gereği gibi sevmemi bana ilham et. Ben Senden razıyım Rabb’im; Sen de benden razı ol...”
|
|
782
|
|
|
|
Ehl-i Kitap’la ilgili Kur’an ayetlerini ve Peygamberimiz (sav)’in Ehl-i Kitap’a davranışlarını göz ardı eden bağnaz kişiler, Allah’ın tüm Musevi ve Hristiyanları lanetlemiş olduğu gibi sapkın bir görüşü ileri sürerler. Ve bu inancı yaygınlaştırarak, Ehl-i Kitap ve Müslümanlar arasına kin ve nefret tohumları ekmeye çalışır, savaş ve kan sloganları atarlar. Devirlerinin en azgın kimseleri olan Firavun ve Nemrut’a bile tebliğ yapılmış, güzel sözle Allah’a davet edilmişlerken Ehl-i Kitab’a neden İslam anlatılmasın?
|
|
783
|
|
|
|
Anlamıyorum neden teologlar binlerce yıldır onca itibarlı? Hala görmüyor muyuz hiç bir şey katmadılar, katamazlar insanlığa.
|
|
784
|
|
|
|
Güzel olan her şey insanı etkiler ve sahip olma isteği uyandırır. Güzel bir eş, güzel bir ev, araba, güzel bir hayat… İnsanların yaşamları boyunca hedefledikleri, ulaşabilmek için büyük çabalar sarf ettikleri sayısız amaç; güzel olanı elde etme isteği…
|
|
785
|
|
|
|
İnsanların çoğunun sahip olduğu ortak yanılgılarından biri, çoğunluğun uyduğu şeylerin doğru olduğuna inanmaktır. |
|
786
|
|
|
|
Büyük bir kesimde yaygın olan çarpık anlayışa göre dini, yalnızca yaşlılar, belli günlerde mevlût okuyan hocalar, köşesinde oturup tesbih çeken ya da Yasin Suresi’ni okuyan nine ve dedeler yaşar. Gençler öncelikle dünya zevklerinden yararlanmalıdırlar; ileride isterlerse ibadetlerini yapabilirler.
|
|
787
|
|
|
|
Kur’an’ı alıp, öpüp saygıyla başına koyan insana, “öptüğün kitabın içinde ne yazıyor, haberin varmı..?” diye soruyor, şaşkınlık içinde bakarak “hayır” diyen Müslümanlarla karşılaşıyor. “Kur’an’a saygılarını göstermek için onu defalarca öpüp başına koyan bu insanlar, nasıl oluyor da yine Kur’an da emredilen namazı boş verip başlarını Allah için secdeye koymuyorlar? |
|
788
|
|
|
|
Dünyevi değerlerini kaybetme ya da kazanma endişesi içinde olan kişiler, müminler gibi Allah’a gönülden teslim olup, yalnızca Allah için yaşayamazlar. Allah’ın buyruklarına değil, kendi nefislerine uygun olanı seçerek kendilerince din ahlakını yaşamaya çalışırlar. Yaşamlarında bir zorluk oluştuğunda, değerlerinin zarar görebileceği bir durumda öncelikleri, dünyevi çıkarları ve nefislerinin bencil tutkularıdır. |
|
789
|
|
|
|
"Keşke düşünmüş/akletmiş olsaydık, keşke ayetleri yalanlamasaydık, keşke ayetlerden yüz çevirmeseydik, keşke bizi uyaranları dinleseydik, keşke..." |
|
790
|
|
|
|
Allah için yaşanan sevgi, süresiz ve sonsuzdur. Bu sevgi, önce dünyada ve ardından sonsuz yaşamda devam etmeye kilitlenmiştir. Ve bu sevgiyi yaşayan müminler, ahirette de Rabb’lerinin rahmetiyle ödüllendirileceklerdir. |
|
791
|
|
|
|
İnsan, nefsinin bencil tutkularının ardına takıldığı oranda şeytana yakın, Allah’tan ise o denli uzaktır. Allah kuluna şahdamarından yakınken, insanın O’ndan uzak yaşaması ne büyük yanılgıdır. O insan kendisine zulmeder, kendi elleriyle kendisini cezalandırır, mahveder.
|
|
792
|
|
|
|
İnanan insanın en büyük korkusu ancak Kendisine şükredilen, bütün varlığın diliyle yegâne övülen Allah’ın sevgisini, rahmetini ve cennetini kaybetmektir. Yaşamındaki tek hedef Allah’ı hoşnut etmek olan mümin, her olayı Allah’a bağlar, her işinde Allah’a yönelip döner. Allah’a yönelmek, insanı tüm kötülüklerden arındıracak, insanın kalbine huzur ve güven indirecek ve ahirette kurtuluşa ermesine vesile olacak en önemli yollardan biridir.
|
|
793
|
|
|
|
İstek ve tutkularını tatmin için yaşayan insan, hedeflerine ulaşmak için büyük bir hırsla çalışır ve bunlar için herşeyi göze alır. Çevresinde bulunan insanları hatta yakınlarını kırmayı bile göze alabilir. Fakat istediğini elde ettiği an, o şey her ne olursa olsun önemini yitirir. |
|
794
|
|
|
|
Hikmet, yaşla orantılı olarak kazanılan bir nimet değildir. Allah, yaşı kaç olursa olsun imanında samimi olan kuluna hikmet verebilir. |
|
795
|
|
|
|
Bu yabancılaşma yüzünden insanlar birbirlerinin gerçek yüzlerini bilemiyorlar. Zaten insanlar yüzlerinde birer maske ile ve son zamanlarda da koyu renkli güneş gözlükleriyle dolaşıyor, kim |
|
796
|
|
|
|
Hayat pamuk ipliğine bağlı iken her an başına bir şey gelebileceğini düşünen insanın gecesi gibi gündüzü de kabustur. İnsanın bu konuda huzurlu yaşayabilme nedeni, kendisine can veren Yaratıcının, her şeyi kontrolü altında tutuyor olmasıdır. |
|
797
|
|
|
|
Akıl almak, eleştiri kabul etmek, güzellikleri övmek, güzel sözle onore etmek, Allah Katında beğenilen, çok güzel özelliklerdir. Müminler, birbirlerinin görüşlerine saygılı olarak, birbirleriyle istişarede bulunarak kararlar alırlar. |
|
798
|
|
|
|
Allah’a teslim olmak, kişinin kendisini olayların akışına bırakarak hiçbirşey yapmaması anlamına gelmez. “Teslim oldum” diyerek hiçbirşey yapmamak şeytani bir tevekkül olur. Mümin fiili dua anlamında tedbirini alır, elinden geleni yapar, sebeplere de sarılır. Çünkü Rabbimiz yalnızca sonucu değil, sebepleri de yaratmaktadır.
|
|
799
|
|
|
|
İnananların niyetlerinden kuşkuda olanlar, olaylardaki hikmetleri göremeyen, iman gözüyle yorumlayamayan, dünyevi çıkar peşinde koşan, Kur’anî bakış açısına sahip olmayan kişilerdir. Karşı tavır alma, kuşku duyma, kınama şeklinde açığa çıkan bu baskı ve kınamalar Allah’a tam bir teslimiyetle teslim olmuş ve kararlı bir imana sahip olan müminleri yıldıramaz. |
|
800
|
|
|
|
Mevlana’nın güzel ifadesiyle sopayla kilime vurmaktan amaç tozunu almaktır. Allah tozumuzu alır, bizi arındırır, neden kötü hissetmeli? |
|