..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şahin bakışlı, ahu gözlü, şirin davranışlı ve tatlı sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Fuat Türker




22 Nisan 2012
Kendini Allah’a Vakfetmek  
Fuat Türker
İnsan, nefsinin bencil tutkularının ardına takıldığı oranda şeytana yakın, Allah’tan ise o denli uzaktır. Allah kuluna şahdamarından yakınken, insanın O’ndan uzak yaşaması ne büyük yanılgıdır. O insan kendisine zulmeder, kendi elleriyle kendisini cezalandırır, mahveder.


:ABFH:
"Biz Allah’a ait (kullar)ız ve şüphesiz O’na dönücüleriz." (Bakara Suresi, 156)

Allah’ın kesin varlığına ilişkin, göklerde, yerde ve ikisi arasındaki sayısız delil, görebilenler için apaçık gözler önündedir. İnsan, Allah’ın Zatını göremez kuşkusuz. Ancak vicdanını kullanarak çevresindeki yaratılış örnekleri vesilesiyle Allah’ın gücünü ve yüceliğini kavrayabilir.

İman eden insan, Allah’ın varlığının ve gücünün bilincinde olduğundan, ne amaçla yaratıldığını ve Rabb’inin kendisinden neler istediğini bilir. Bu nedenle de dünya hayatındaki hedefi, Allah’ın razı olduğu bir insan olmaktır; her durum ve koşulda çabası bu yöndedir. Bunun için ciddi bir şekilde gayret eder. Böylece inkar içindeki kişi için kesin bir yıkım olan ölümün sırrı da önünde açılır. Ölüm asla yok oluş değil, gerçek hayata geçiş aşamasıdır.

Hayatın da ölümü de Yaratıcısı, Alemlerin Rabbi olan Allah’tır. Ölüm, tesadüflerle ya da kazaen meydana gelen bir olay değildir. Kaderde zamanı, yeri ve şekli belirlenmiş olan ölüm, Allah’ın özel olarak yarattığı bir olaydır.

Ölüm gerçeğinin bilincindeki insan, hayatının temelini ‘göçecek bir yarın kenarına’ inşa etmez. Mal-mülk, makam, kariyer, saygınlık ve fiziki güzelliğin geçici olduğunu ve dünya hayatında sahip olunan hiçbir metaın kendisini kurtuluşa götürmeyeceğini bilir. Bunlar yalnızca, imtihan amacıyla yaratılmış olan dünya hayatındaki kısa süreli ‘sebep’lerdir.

Dünya hayatında kurulmuş sistemin anahtarı ise Allah’ın hoşnutluğudur. Kurtuluş bulanlar, “Allah, rızasına uyanları bununla Kuran’la kurtuluş yollarına ulaştırır ve onları Kendi izniyle karanlıklardan nura çıkarır. Onları dosdoğru yola yöneltip-iletir. (Maide Suresi, 16) ayeti gereği Rabb’lerinin rızasını gözetenlerdir.

İnsan dünyaya Rabb’ini aşkla sevmek, O’na kopmaz, sarsılmaz bir bağla bağlanmak için gelir. Allah’ın rızasını yaşamaya, Allah’a kul olmaya, kendini O’na adamaya gelir.

Allah aşkını ve Allah korkusunu içi titreyerek hisseden samimi mümin, gönülden Allah’a teslim olduğunda şeytanın kontrolünden tamamen çıkar; artık onu Rabbi yönetir. Tam teslim olmak, sürekli derinliği, mutluluğu, dünyanın ve ahiretin tüm güzelliklerini yaşamaktır.

İnsan, nefsinin bencil tutkularının ardına takıldığı oranda şeytana yakın, Allah’tan ise o denli uzaktır. Allah kuluna şahdamarından yakınken, insanın O’ndan uzak yaşaması ne büyük yanılgıdır. O insan kendisine zulmeder, kendi elleriyle kendisini cezalandırır, mahveder.

Ya ölüm? Ahirete geçiş kapısı ölüm? Onun için ölüm, kesin bir yıkım ve felaketin başlangıcıdır. Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşayarak Allah’ı unutanın, ölüm geldiğinde hissedeceği pişmanlık bir şey ifade etmeyecektir. “… Sonunda, onlardan birine ölüm geldiği zaman, der ki: "Rabbim, beni geri çevirin. Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım." Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir…” (Müminun Suresi, 99-100)

Dirimi ve ölümü Rabb’ine ait iken, kendisini O’na adamayan her insan -Allah’ın dilemesiyle- bu telafisi imkansız pişmanlığı yaşayacaktır.

Şimdi kendimizi Allah’a ve O’nun hoşnutluğuna vakfetme zamanı. Annesinin, "Rabbim, karnımda olanı, ’her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak’ Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz işiten bilen Sensin Sen…" (Ali İmran Suresi, 35) diyerek Allah’a adadığı Hz. Meryem gibi Allah’a adanmalı. Hayat gerçekten çok kısa ve bu hayattan sonra sonsuz bir gerçek hayat var. Buna kesin bilgiyle inanmak çok önemli. Çünkü inanmayan insan da hayatın kısa olduğunu bilir. Ancak hayatın kısalığı insanı dünyaya değil Allah’a ve sonsuz ahirete yöneltmeli.

Kendisini Allah’a vakfeden müminleri diğerlerinden ayıran en önemli özellik, bu gerçeğin şuurunda olmalarıdır. Onlar, "katıksızca (ahireti asıl) yurdu düşünüp-anan ihlas sahipleri"dirler. (Sad Suresi, 46)


Fuat Türker



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler
Son Perde
Dinin Çıkarlarını Gözetmek
Anne Babaya İtaat Nasıl Olmalı?
Korkma Ebedi Varsın
Allah Aşkı
Bir Başka Candır Ölüm
Kadere Dair
Kur'an'dan Sorulacaksınız
Her Sabah, Günü Allah'a Adamak

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Neden Kıskanır?
Konuşma Kişiliği Yansıtır
Çocuklar Gibi...
Gerçek Sevgili
Ne Kadar Aciziz!..
Ahirete Hazırlık Kursu
Gerçek Adalet
Vakit "Öldürmek" Değil, Kazanmak İçindir
İnsanlar İçin Yaşamak Zordur
İmtihan Olmasa?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler" [Eleştiri]
Dünyalık Peşindeki Din Adamları [Eleştiri]
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık [Eleştiri]
Yalanın Rengi [Eleştiri]
Toplumda Yerleşik Kur"an Dışı Sözler - II [Eleştiri]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Fuat Türker, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.